SANA YENİLDİM (KİTAP)

72.BÖLÜM

Bölüm Asraa1730 ASRAMMMMMM' a gelsin.😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍
Sizlerden dua istesem , bir kaç dakikanızı ayırır mısınız ? Şeyma ve Sedanur arkadaşlarımız bebek sahibi olabilmek için şifa arıyorlar. Kimin duası makbuldür bilinmez , sizlerde iki arkadaşımızın mutlu yuvaları hayırlı ve sağlık evlatlarla taçlansın diye el açın kudreti sonsuz Rabbimize.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Zühre ise abisi ve ablasının evliliğinin insanların kararlarına bağlı olarak ordan oraya savrulmasına katlanamayarak yeniden araladı dudaklarını. "Ne farkın kaldı senin o ağa bozuntularından. Ablamı geç, Bedo abime nasıl yapabilirsin bunu. Adam iki yıldır koynundaki karısına kıyamadığından el bile sürmemiş, ablam kumayı kabul ettiğinde hiç düşünmeden kendini vurmuş. Birde sen mi vuracaksın, birde sen mi yakacaksın canını...

Zamanın da diye başlayan bir sürü cümlem var benimde. Zamanında annen olacak yılanı anneme rağmen bu eve sokmayacaktın mesela. Yine zamanında Sultan pisliğini boş bırakmayacaktın . Zamanında Bedo abime Zümra'yı kaçır demeyecektin! Bak bir sürü zamanında var benimde heybemde.

Sizin yokluğunuzda nasıl ablam annelik yaptıysa bize, Bedo abimde babalık yapmaya çalıştı. Sen hapse girdiğinde kıyafetlerini giyerek uyuttu beni kaç gece. Sen diye sarıldım ona. Ablam giderse yıkılır abim. Botan 'dan, okulumdan vazgeçsem bile abimden geçmem.

Kaç kere kırdım onu, herşeyin ve herkesin acısını misli misli çıkardım. Tek laf etmedi, iki metre adamı çocuk gibi karşıma alıp azarladım yinede gücenmedi. Geçmişteki yaşadıklarımız hiçbirimizin suçu değil elbette. Lakin şunu da unutma baba, Miran kardeşlerin tek anne ve babası sizler değilsiniz. Bedirhan dedem, Hürrem teyzem, Emine teyzem, Hamza amcam, Su teyzem, Reşat amcam, Bedo abim, Halil amcam, Selvi teyzem, Botan, Ahmet dedem, Hasan dedem... Bunca insan sırf biz öksüzlüğümüzü yetimliğimizi hissetmeyelim diye yıllarca kendilerini paraladı.

Öz anneleri bile kıyıp döverdi sınıf arkadaşlarımı ama ben bu yaşıma kadar bırak dayak yemeyi çirkin bir söz dahi işitmedim. Kimse itip kakmadı, şimdi abimi ve diğerlerini burada bırakıp biz gidiyoruz mu diyeceğiz? Ben gitmem hiçbir yere!"

Adam, kızının bağıra çağıra yüzüne haykırdığı gerçeklerle yeniden yüzleşirken, benliğini saran öfke yüzünden titreyen ellerine lanet etti. Zühre'den bir kaç adım uzaklaşıp, bakışlarını Elif'e çevirdiğin de ise karısının gözlerindeki kabul edişle kontrolünü kaybettiği. sabrının son demlerini de tüketti. Hayatında ikinci kez mantığı bedenini terk etti. İlki yıllar önce annesinin Hacer'in karısının namusuna dil uzattığı ve ailesinin dağıldığı geceydi.

"KES VE ODANA GİT!"diyerek bağırdığın da sesi kendi kulaklarını dahi açıtmıştı.

Genç kızın korkuyla sinerek odasına gideceğini düşünürken, tıpkı babası gibi bağırarak "BENİ DEĞİL VİCDANININ SESİNİ SUSTUR." diyen Zühre'yle hızla havaya kalktı eli. Elif korkuyla ileri atırken, Zühre gözünü dahi kırpmadan bekliyordu yüzüne inecek darbeyi.

Karısının çığlığı ve bileğine sarılan ellerle gözüne inen kara perdeden kurtulan adam, kızının gözlerinden süzülen damlalara pişmanlıkla bakarken, Zühre'nin dudakları acı bir tebessümü buyur etti güzel yüzüne.

Mehmet bileğini Elif'inden kurtarırken küskün ve yaralı peri kızının hıçkırığı ilişti kulaklarına. Ne diyeceğini bilemez bir halde, "Zühre'm ben..." dediğinde ise "Hani dedim ya biraz önce, heybemde bir sürü zamanında var diye. Bak baba, bir tane daha ekledim. Zamanında babamın gururunu düşünmeyip Botan'la berbaber çıksaydım bu apartmandan. En azından hala sana hala aşık bir kız olurdum. Şimdi dediğin gibi odama gidiyorum ama sana söz veriyorum ne okulumdan vazgeçeceğim ne de abimle ablamın ayrılmasına müsade edeceğim." diyen öfkeli kızın sözleri ile susmak zorunda kaldı. Sözlerine son veren peri kızı ise kırılan kanatlarının verdiği acı ile hayal kırıklığının gökyüzünde süzülüyordu...