20.Bölüm

4.6K 249 44
                                    

Tunç yerinde duramıyordu. Simgeyi arayıp sormak istedi. Ama ne diyecekti ki? Dün Kerem ile kavga ettiğini söyleyemezdi. Kerem öldüyse sebebi olmaktan çok korkuyordu. Çok ağır davranmıştı. Daha fazla dayanamıyordu. Simge'yi arayıp bir bahane ile öğrenecekti.

Bir süre çaldıktan sonra telefon açıldı.
"Alo , Simge. Selam nasılsın?"

"İyiyim Tunç. Sen beni aramazdın. Neden aradın?"

Simge'nin soğuk yapmasını normal buluyordu." Ben Mert'e ulaşamadım. Eve geldi mi diye soracaktım?"

"Neden soruyorsun abimi?"

"Şey ya...En son beni bıraktığında arabasında saatimi düşürdüm sanırım. Baba yadigarı bir saat. Onu soracaktım?"

"Abim dünden beri eve gelmedi. Bir arkadaşına gitmiştir."

"Tahminin var mı? Kime gitmiş olabilir?"

"Tunç abartmıyor musun? Eve gelince sorarım ben. Arabadaysa gelir alırsın."

"Simge cidden çok önemli o saat."

"Bilmiyorum, belki Furkan'a gitmiştir."

"Eski sevgilisi mi? "

"Evet ama sen nereden biliyorsun?"

"Anlatmıştı abin. Bu Furkan'ın numarasını verir misin bana?"

"Tamam Tunç. Mesaj atarım. Benim işim var. Kapatıyorum."

"Tamam Simge. Sağo- " sözünü bitirmeden telefon yüzüne kapanmıştı. Biraz sonra mesaj geldi. Gelen numarayı hemen aradı.

"Alo , kimsiniz?"

"Ben , Tunç. Size bir şey soracaktım? Mert hiç yanınıza uğradı mı?"

"Bunu sana neden söyleyeyim? Hem nereden buldun numaramı?"

"Simge verdi numarayı. Lütfen söyler misin? Uğradı mı?"

"Evet dün gece uğradı. Biraz uyudu. Sonra sabah kalktığımda yoktu. Gece gitmiş büyük ihtimal."

"Nereye gittiğini biliyor musun?"

"Nereden bileyim ya. Daha sıfatını bilmediğim biri bana hesap soruyor."

"Mert'in arkadaşıyım. Yakın bir arkadaşı."

"Sen yoksa... Sen o aşık olduğu çocuksun!"

Tunç telefonu yüzüne kapattı. Daha fazla konuşmaya gerek yoktu. Belli ki o gece o çocuğa uğramıştı. Sonra da kendisine gelmişti zaten. Şimdi haberlerde gördüğü sahile gidip bakmaya karar verdi.

***
Sahile gelip etrafı kolaçan etmeye başladı. Kimseler yok gibiydi. Bir kaç tekne dışında sahil boştu. İçinde birileri olan küçük bir balıkçı teknesine yaklaştı.

"Efendim, merhaba. Nasılsınız?"

"Sağol evladım. Sen nasılsın?" Kibar bir genç balıkçının yüzünü güldürmüştü.

"İyiyim efendim. Size bir şey sorabilir miyim, müsaitseniz?"

"Sor delikanlı. Bildiğim bir şeyse yardımcı olurum."

"Dün gece bir genç intihar etmiş. Siz sabah burada mıydınız?"

"Evet. Neden sordun?"

"O çocuk benim çok sevdiğim bir arkadaşım olabilir. Çünkü bir süredir haber alamadım ondan."

"Valla evladım. Yüzünü pek göremedim ama kumral , uzun boylu bir çocuktu."

"Peki. Özel bir hastaneye götürmüşler cesedi. Hangi hastane efendim? Gördünüz mü ambulansı?"

SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin