52.Bölüm

1.9K 146 78
                                    

Tunç

(Odaya girmeden önceki konuşmalar)

"Yavuz sana ne kadar yakışıklı olduğunu daha önce söylemiş miydim?"

"Teşekkür ederim Hakan. Çok kibarsın."

"Ama öyle böyle değil yani. Bayağı taş gibisin."

"Hakan fazla ileri gitme istersen. Benim sevgilim var. Ona da aşığım."

"Yapma ya. Herkesin sevgilisi var Yavuzcum. Ufak bir kaçamaktan ne olacak."

"Hakan sana ne oluyor? Tanıdığım Hakan değil bu."

"Ben üniversitede senden hep hoşlanırdım. Ama açılamadım işte."

"Hakan daha fazla uzatma. Biraz daha bu şekilde konuşursan hem dostluğumuz hem iş arkadaşlığımız zarar görecek."

"Off Yavuz! Cidden sıkıcısın. Boşver şimdi işi gücü."

"Hakan yeter ! Saçmalama! Çık git! Bir kaç gün kafanı dinle gel. Eğer böyle devam edeceksen hiç gelme. Sana son bir şans veriyorum."

"Yavuz yordun beni. Gel bakayım şöyle."

"Çek lan elini üstümden."

Bu cümle ile kapıyı vurup girdim. "Ne yaptığını sanıyorsun lan it? Çek elini!"

Yavuz şaşkın bir ifade ile bana bakıyordu. "Aşkım yemin ederim benim bir suçum yok." Yavuz ile Hakan'ın olduğu tarafa doğru yürüdüm. Yavuz'u elinden tutup kenara çektim. Hakan'ı yakasından tutup geriye doğru silkeledim. Sonra ise kafayı gömdüm. Burnunu tutarak yere yığıldı. "Adam çek elini diyor. Şerefsiz!" diye bağırdım.

Hakan yerde debelenirken karnına da bir tekme geçirdim. Yavuz ise ağzı açık beni izliyordu. Hakan o haliyle konuşmaya çalışıyordu. "Seni dava edeceğim."

"Bak hala konuşuyor! Gel lan buraya!Yediğin dayak yetmedi mi? Sen beni dava et. Ben de seni tacizden dava edeceğim. Hadi bakalım şerefsiz!"

Yavuz kolumdan tutup beni geri çekti. "Boşver hayatım."

Yavuz'la göz göze gelince sakinleşmeye başladım. O kadar güzel bakıyordu ki. Hakan'a döndüm. "Defol git. Çıkma bir daha karşımıza!"

Yerinden kalkıp odadan çıkıp gitti. Yavuz'a döndüm. Yüzünü ellerimin arasına aldım. Sırıttım. "Demek bana aşıksın?"

"Duydun mu herşeyi! " Şaşırdı.

"Kapıyı özellikle dinlemedim. Ama yaklaşınca gelen sesleri bir süre dinledim."

"Benim için adam dövdün. Artık namusumsun. Namusunum."

Gülüştük. Dudaklarına öpücük kondurdum. Sonrasında masaya geçtim. Yavuz da karşımdaki koltuklardan sağdakine oturdu.

Kapı çalındı. Danışmadaki Saliha Hanım'dı. "Efendim Hakan bey yüzü gözü kanlı çıktı. Merak ettim. Geldim. Sıkıntı mı var?"

"Yarın muhasebeye bildirin. Hakan bey'in çıkışı yapılsın. Bir sorun yok. Sözleşmesinde herhangi bir madde varsa tazminatı da karşılansın."

"Ama efendim. Sorun nedir?"

"Siz dediğimi yapın. İyi günler." Son cümlem ile başıyla tamam der gibi yapıp çıktı.

Yavuz ise meraklı gözlerle beni izliyordu. "Hayatım?"

"Efendim aşkım." Son harfi özellikle baskılı söylemiştim.

"Kapıyı dinleme şansın olmasaydı. İçeri girdiğinde o adamın ellerini yine üzerimde görseydin ya da farklı bir şekilde görseydin,yine de bana inanır mıydın?"

SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin