Kerem Mert
Dakikalarca gözünü dikip yere baktı. Sabırla konuşmasını bekledim. Konuşmayınca dayanamayıp sordum.
"Tunç ne oldu? Kim geldi?"
"Babaannem gelmiş."
"Peki sorun nedir? Seni neden etkiledi bu kadar?"
"Çok uzun bir hikaye Mert. Seni sıkmak istemem."
"Anlatır mısın? Ben seninle geçirdiğim hiç bir an sıkılmam." Çok üzgün olduğu gözlerinden belliydi. Her hali ile kalbimi zıplatıyordu. Dikkatimi ona verdim. O güzel dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı.
"Annem ve babam ilişkilerini evlilik boyutuna taşımaya karar verdiklerinde , babaannem bu ilişkiyi onaylamamış. Çok diretmiş. Babam bir süre onun inadını kırmaya çalışsa da başarılı olamamış."
Tam olarak anlamadım. Araya girme ihtiyacı hissettim. "Yani neden ki? Annenle ilgili nasıl bir sorun olmuş olabilir ki?"
"Annem mükemmel bir insan. Sorun annem değil. Sorun annemin fakir olması , daha doğrusu annemin yeterince zengin olmaması."
"O zaman babaannen dolayısıyla baban çok zengindi."
"Hayır. Babaannem çok zengin. Fransa ve İngiltere'de faaliyet gösteren ve dünyanın bir çok yerinde şubeleri olan çok büyük bir kozmetik firmasının yönetim kurulunda. 20 yıl kadar Ceo'luğunu yaptı."
"Bir dakika. Ben doğru mu anlıyorum? Babaannen multimilyoner mi? Benim bildiğim yurtdışında hem Ceo'luk yapan hem de Türk ve kadın olan tek bir kişi var."
"O kişi tahmin ettiğin kişi."
"Tunç senin soyadını hiç sormadım ama bu da benim için çok utanç verici. Soyadın ne bebeğim?"
"Çetinoğlu."
"Sen Nihal Çetinoğlu'nun torunusun yani öyle mi?"
"Hem de öz torunu."
"Şaşkınlığımı mazur gör ama siz neden o mahallede oturuyorsunuz. Babaannen bu kadar zenginse , sizin için herşeyin daha kolay olması gerekmiyor muydu? Sakın yanlış anlama seni şu an ki yaşamınla asla yargılama gibi bir terbiyesizlik yapmam"
Gülümsedi. Beni tanısa da kendimi bazen böyle açıklıyordum. Devam etti."İşte olayların iç yüzü çok farklı. Babaannem annemi istemeyince babamı tercih yapmaya zorluyor. Ya annemi seçip , onunla evlenip ortalama bir hayatı olacaktı ya da yurtdışına babaannemin yanına gidip çok az insanın yaşadığı lüks bir hayatı yaşayacaktı."
"Gerçekten aklım almıyor. Neden yaptı ki bunu? Hem neden sonra yumuşamamış. Genelde anneler yumuşar bir süre sonra."
"Benim babaannem çok katı , despot, otoriter, disiplinli bir kadınmış. O ne isterse o olurmuş. Seçim yaptırırsa da tercihini yapan onun sonuçlarına bir ömür katlanırmış. Ben onu bir kaç kere gördüm. Dört beş yıl önce iş için İstanbul'a geldiğinde yanına gitmiştik. Babam beni de götürdü. Belki yumuşar diye. Ama hala aynı şeyi söylüyordu. Babama 'karından ayrılıp gelirsen , sana herşeyimi veririm' demişti."
"İş hayatında tüm dünya tarafından takdir edilen biri. Ben de hayranım ona. İnan hala şaşkınım. Peki babanın cenazesine geldi mi?"
"Geldi. Hatta mezarı o yaptırdı. Babamın mezarı o yüzden çok şatafatlı. Yani son üç yıldır babaannemi hiç görmedim."
"Çok soruyorum bebeğim biliyorum ama senin hakkında bir şeyler öğrenmek beni mutlu ediyor. Peki halan? O niye gitmedi yanına?"
Elimi tuttu. Elimin üstüne öpücük kondurdu." Seninle paylaşmak da bana iyi geliyor. Halam gidebilirdi. Ama gitmedi. Hatta kocası ve oğlu öldükten sonra babaannem çağırdı onu. Ama gitmedi. Babamı , annemi ve bizi bırakıp gitmedi. Halam parayla işi olan biri değil. Eğer gitseydi , biliyordu ki harika bir hayatı olacaktı. Ama o aileyi ve sevgiyi seçti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)
Teen FictionOdaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmasına rağmen dolap neden kapının dibinde diye düşündü.Üstündeki gömleği çıkardı.Karşısındaki aynaya ba...