44.Bölüm

2.2K 152 83
                                    

Tunç

Sırtımızı döndüğümüzde pompalı tüfeğe benzettiğim bir silah tutan yaşlı adamla yüz yüze geldik. Saçları tamamen beyazdı. Ağır konuşmasından 70 yaşını geçmiş olduğunu tahmin ediyordum.

"Söyleyin bakalım. Kimsiniz siz?"

"Amcacım bir dakika dinler misin? Bizim kötü bir amacımız yok. Arabamız bozuldu. Yardım istemeye geldik." Tek nefeste söyledim. Ama bize inanmayan gözlerle bakıyordu.

"Çocuk mu kandırıyorsunuz lan? Vurayım mı sizi ! "

Silahı aşağı yukarı sallayınca Yavuz da ben de istemsiz bağırdık. "Aaaww!"

"İmdat !" Yavuz daha normal bir tepki vermişti. Ben ise bir blieber gibi çığlık atmıştım. Şu an yaşlı amca beni vursa bundan daha fazla yerin dibine giremezdim. "Aww ? Tunç o nasıl bir bağırma ?" Yavuz kahkaha atıyordu. Karşımızda bizi vurmak için tüfek doğrultmuş bir adam var ama Yavuz benimle dalga geçiyordu.

"Yavuz , adam bizi vuracak. Sen dalga geçiyorsun. Lan ölürsek birbirimizin mezarını bile ziyaret edemeyeceğiz."

"Adam bizi vursa derdimiz bu kalacaktı. Sen de haklısın."

Yaşlı adam yine huysuzlandı. "Konuşmayın lan aranızda! Son duanızı edeceğinize lak lak yapıyorsunuz."

"Amca yemin ederim biz yardım istemeye geldik." Adamı ikna etmek için bu sefer Yavuz konuştu.

"Bak bakayım alnıma. Salak mı yazıyor?"

Yavuz kafasını öne uzatıp adamın alnına bakınca istemsizce Yavuz'u dürttüm. Adamın vuracağı yoksa da Yavuz'un bu hareketleri yüzüne bizi vurabilirdi. "Yavuz salak mısın aşkım? Dalga geçme adamla."

"Ya istemsiz oldu."

Adam hala sinirliydi. Ellerim ağrımaya başladı havada tutmaktan. "Hırsız köpekler! Beni soymaya geldiniz değil mi?"

"Amca ne hırsızı? Hırsız olsak gündüz mü gelirdik?" Sonunda Yavuz mantıklı bir cümle kurdu.

"Sus lan. Seni hiç sevmedim zaten. Yürüyün ! Düşün önüme!"

"Yavuz burada geberirsek artık diğer tarafta beni bul. Kaldığımız yerden devam edelim."

"Aşkım saf mısın? Ne yapayım seni öbür tarafta? Mis gibi nuriler var diye duydum cennette."

"Salak huri onlar."

"Bozma hayalimi işte. Bana nuri verecekler."

Adam yine sinirlendi. Vuracağı yoksa bile çenemiz yüzüne bizi öldürebilirdi. Gerçi adam haksız da sayılmazdı. "Lan susun artık! "

"Tamam amcacım. Sakin ol sen." Adamın huyuna gitmeye çalışıyordum.

Adam arkamızda silahla bizi dürte dürte evin içine soktu. Odalardan birine girdik. Bizi odaya attı. Kapıyı üstümüze kilitledi.

"Yavuz ne bok yiyeceğiz aşkım?"

"Vallahi hayatım bu sorunun cevabını bilseydim, burada olmazdık."

"Haklısın. Bu deli adam niye kapattı lan bizi buraya. Oha! Yoksa organ mafyası mı?"

"Tunç deli deli konuşma. Bu adamın kendine hayrı yok. Ne organı, ne mafyası?"

"Lan bu sadece adam topluyorsa?"

"Buralarda izbe yerler. Ulan gençliğime doyamadım." Yavuz yersiz bir paniğe kapıldı. Kapıya koşturup kapıyı yumruklamaya başladı. "Çıkar bizi buradan ! Babam polis! Sizi içeri çektiririm. İğrenç mafyalar!"

SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin