Tunç
"Senin ne işin var burada?" Sallanıyordu. Ayakta duracak hali yoktu. Belli ki zil zurna sarhoştu.
"Seninle konuşmamız lazım." Yüzümü buruşturup dinlerken , Yavuz ise şaşkın şaşkın Mert'e bakıyordu.
"Konuşacak bir şeyimiz yok." Bu hali içimi burkmuştu. Yaptıklarını affetmem mümkün olmasa bile , onu görmeye dayanamıyordum.
Yavuz sessizliğini bozdu. "Bahsettiğin eski sevgilin mi?"
Ben cevap vermeden Mert lafa atladı. "Hala sevgilisiyim. Ayrılmadık biz. Çık Tunç'un kolundan."
Yavuz'u çekiştirince onu ittirdim."Ağır ol lan. Defol git kimlerle düşüp kalktıysan onları çekiştir."
Yavuz üstünü başını toparladı. "Ben en iyisi gideyim. Siz halledin sorununuzu."
Gerçekten anlayışlı bir çocuktu.Yavuz gitmeye yeltenince kolundan tutup durdurdum. "Gitmesi gereken sen değilsin Yavuz. Bırak burada yeri olmayanlar gitsin." Mert'in gözlerinin içine bakarak söyledim.
"Tunç beni sevdiğini biliyorum. Bunları aşabiliriz."
"Bir haltı aşamayız. Yaptığın şeylerden sonra sana zerre güvenim kalmadı." Yavuz ile birlikte yanından geçip gittim. Yavuzun kolundan da çıkmadım.
Arkamdan bağırdı. Ama dönüp cevap vermedim."Bu iş burada bitmedi! Seni bırakmayacağım."
Yavuz'un arabasına bindiğimizde derin bir nefes verdim. "Kusura bakma. Gece gece seninde keyfini kaçırdım. Geleceğini bilmiyordum. Herhalde Sercan'ın sosyal medyasından, hikayelerinden görmüştür."
"Sorun değil. Onu orada bırakmak içine sinmedi sanırım. İstersen git ve hallet aranızdaki meseleyi."
Gülümsedim. Çok düşünceli ve kibardı.
"Ben ona ikinci bir şans vermiştim. O bunu suistimal etti. Ben hastanedeyken eski sevgilisi ile düşüp kalkmış. Bunu affedemem. Affetsem bile güvenemem.""Sen bilirsin. O zaman bana gidelim mi? Eski sevgilin senin evine de gelirse iyice tadın kaçar."
"Yeni tanıştık ama senin için sorun yoksa sana gidelim. Dediğin gibi yine gelmesin."
"Ben davet ettim zaten. Neden sorun olsun ki?" Tebessüm etti. Arabayı çalıştırdı.
Kafamı cama dayadım. Mert ile geçen güzel günleri hatırladım. Aylarca beni kandırması çok yaralamıştı. Aldatacağına adam gibi terketse ona bu kadar kızmazdım.
Yavuz arabayı durdurunca kaç dakika sürdüğünü bilmediğim yolun bittiğini anlamıştım. Bir apartmanın önünde durmuştuk. Ben indim o arabayı park etti. Sonra yanıma geldi. "Hadi girelim."
Elimle 'önden sen buyur' der gibi işaret ettim. Katları çıktık. Onun dairesinin önüne geldik.
Kapıyı açtı ve içeri buyur etti. "Tek yaşadığım için evim çok büyük değil ama kullanışlıdır."
"Bence gayet şirin. Kibarlık olsun diye demiyorum. İçini çok güzel dizayn etmişsin."
"Teşekkür ederim. Kahve içer misin?"
"Harika olur. Yardıma ihtiyacın var mı?"
"Sen geç salona. Ben hallederim."
Eliyle işaret ettiği odaya girdim. Koltuğun üstündeki turuncu renkli tekir kediyi görünce istemsizce sırıtıp yanına oturdum. "Aman aman şunun minnoşluğuna bakar mısın?" Kafasını okşayınca mırıltı ile karşılık verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)
Teen FictionOdaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmasına rağmen dolap neden kapının dibinde diye düşündü.Üstündeki gömleği çıkardı.Karşısındaki aynaya ba...