Tunç
(6 ay sonra)
Zaman herşeyin ilacı diyenler doğru söylemiş. Aradan geçen aylar beni biraz olsun onarmaya yetmişti. Mert'in de yanımda olması ve beni desteklemesi iyileşme sürecimi hızlandırmıştı. Mert ile babaannemin bana aldığı evde yaşamaya başlamıştık. Her sabah yaptığım gibi erkenden uyanıp mutfağa girdim. Kahvaltıyı hazırlamak için buzdolabından kahvaltılıkları çıkardığımda mutfağın kapısı açıldı.
"Sonunda yakaladım seni!" Mert hızlıca gelip bana sarıldı.
Beni kucaklayınca ayaklarımı beline doladım. Beni tezgaha oturttu. "Nasıl erken kalktın ki sen? Horul horul uyuyordun. Kahvaltı hazırlayacaktım sana." Dudaklarıyla dudaklarımı kilitledi. Uzun uzun öpüştük. Diliyle ağzımın içini keşfettiğinde ağzına bir inilti bıraktım.
Nazikçe dudaklarımı bırakıp konuştu. "Aylardır her gün erkenden kalkıp kahvaltı hazırlıyorsun. Evin tüm işlerini hallediyorsun. Bir yandan okula gidiyorsun. Bir yandan vakıf işlerini halletmeye çalışıyorsun. Çok yoruluyorsun. Bu kadar işin arasında bir de bu kadar erken kalkmanı istemiyorum." Çok güzel bakıyordu. Gözlerinde kaybolmak istiyordum.
"Ben çok memnumum hayatımdan. Yoruluyorum ama değiyor." Bu sefer çenemi boynuna koyarak sarıldım. Boynundan öptüm. Tezgahta otururken bacaklarımın arasından vücutlarımız birbirine değdiği için bir süre sonra öpüşmenin de etkisi ile sertleştiğimi farkettim. Onun da sertliğini hissediyordum.
"Sen memnun olabilirsin ama ben sana kıyamıyorum. O yüzden biraz dinleneceğine söz vereceksin."
Dudaklarına şehvetli bir öpücük bıraktım. " Söz aşkım."
"O aşkım diyen ağıza kurban olurum."
Tekrar öpüşmeye başladığımızda elini belime sardı. Kendini bana iyice bastırıyordu. Sertliğini hissettikçe tahrik oluyordum. Beni belimden tutup kucağına aldığında ona yardımcı olmak için bacaklarımı beline doladım. Ufak öpüşmelerle beni yatak odasına kadar taşıdı. Beni yatağa bırakıp t-shirtünü çıkardı. Göğüs yapısı ve omuzları beni aşırı tahrik ediyordu. Üzerime uzanıp sertliğime sertliğini bastırdı. Kalça hareketleri ile ileri geri yaparak sürtünüyordu. Ben de üstümü çıkardım. Dudaklarımı bırakıp göğüslerime indi. Göğüs uçlarımı ısırıp emiyordu. Çok hoşuma gidiyordu. Elimle kafasını bastırıyordum. Boşta olan eliyle de bacağımı ve kalçamı okşuyordu. Daha fazla dayanamadım. Altımı çıkardım. Boxer ile kaldım. Onun da çıkarması için yardımcı oldum. Ön sevişmeyi çok uzatmak istemiyordum. Boxerımı da çıkardım. Ellerimle onunkini de sıyırdım. Artık vücutlarımız tamamen birbirine kavuşmuştu. Sertliğini deliğimin ucuna doğru değdirip dudaklarıyla dudaklarımı birleştirmişti. Alt taraftaki temas sebebiyle inlemelerime engel olamıyordum. Ben inledikçe o da inliyordu. Artık onu hissetmek istiyordum. Tüm vücudu beni tahrik ediyordu. Komodinden kondomu çıkarıp ona uzattım. Kondomu taktıktan sonra kayganlaştırıcıyı sürdü. Bir miktarda deliğime sürdü. Önce alışmam için parmağını kullandı. İlk başlarda biraz acısa da parmağına alıştığımı farkedince sertliğini deliğime dayadı. Hafiften zorladı. Gözlerini gözlerimden ayırmadı. Onu istiyordum. Ama acı çekmekte istemiyordum. Bir süre hafif hareketlerle beni alıştırdıktan sonra içime yavaşça girdi. Çok nazikti. İçimde ağır hareketler ile tamamen alışmamı sağlarken göğüslerimi emiyordu. İçimdeki hareketlerini hızlandırırken zevk noktamı bulmuştu. Acı zevke dönüşmüştü. Git-geller devam ederken boynuma, göğsüma , dudaklarıma öpücükler konduruyordu. Bir süre sonra bacaklarımı biraz daha kaldırıp iyice bana yaklaşması için fırsat verdim. O da iyice üstüme çıktı. İçimde seri bir şekilde gidip gelirken tamamen alışmıştım. Aldığım zevk nedeniyle inlemelerim artmıştı. Kendimi ona teslim ettiğim için pişman değildim. İçimden çıkıp beni nazikçe yüz üstü çevirdi. Arkama geçti. Bacaklarımı aralayıp kalçamı hafiften yukarı kaldırdı. Tekrar sertliğini içime yerleştirdi. Zaten alıştığım için hızlıca gidip gelmeye devam etti. Bu pozisyonda boynumu ve kulağımı emiyordu. Aldığım zevki tarif edemezdim. Bir eliyle kalçamı ve bacağımı da okşaması zevkimi arttırıyordu. Bir süre daha böyle devam etti. İçimdeki sıcaklığı hissedince üstüme doğru yattı. Sonra beklemediğim bir hamle ile beni tekrar sırt üstü çevirdi. Gülerek "senin de gelmeni istiyorum." dedi. Sertliğimi ağzına aldı. Az önceki gibi zevkin doruklarına çıkmıştım. Bir süre ağzıyla yaptığı bu harika şeyden sonra ben de gelmiştim.
Yanıma gelip uzandı. Yüzlerimizi birbirimize döndük. Elini yanağıma koydu. "Çok güzelsin."
Saçlarını okşuyordum." Sen de hayatım."
Elini omzuma atıp kendine çekti. Sarıldık. "Bugün bizim olsun. Çıkmayalım evden."
"Ama hayatım. Vakıf işleri var. Okul var."
"Halanı ara söyle. İşim var de. Bugünlük o halleder. Lütfen. Okula da gitme."
Dudaklarını büzünce dayanamadım."Tamam. Mesaj atayım. Bugün bizim olsun."
"Oley!" Çocuk gibiydi. Beni sevdiğine inanıyordum. Ben de onu çok seviyordum.
Her şeyi ile mükemmeldi. Ben sırt üstü pozisyona geçtim. Yanıma sokulup başını göğsüme koydu. "Tunç seni çok seviyorum. Hep birlikte olalım olur mu?"
"Ben de seni seviyorum. Hep birlikte olacağız zaten."
"Bazen korkuyorum. Geçmişte olumsuz şeyler yaşadık. Her an bir şey olacak diye korkuyorum. Sen benden gidersen yaşayamam. Beni bırakma."
"Nereden çıkarıyorsun böyle şeyleri?" Elimi yanağına koydum. Parmaklarımın ıslandığını farkettim. Ağlıyordu. "Neden ağlıyorsun hayatım?" Saçlarına bir öpücük kondurdum.
"Ne bileyim? Hep yanımda ol istiyorum. Duygusallaştım biraz. Kalan ömrüm 70 sene bile olsa ve sensiz olacaksa hemen ölmek isterdim. Ama senle geçecek bir dakikayı bile sensiz 70 yıla değişmem."
Arkada kalan elimle boştaki elimi ona sarıp kemdime bastırdım. "Seni yerim ya. Duygusallık çok yakışıyor aşkıma."
Yüz hizama gelip yanağıma dudağını bastırdı. "Benim aşkım bir dene."
"Bir dene."
"Ben aşkımın delisiyem."
"Delisiyem." Bu saçma şarkıyı birbirimizi tamamlayarak söyledikten sonra gülüştük.
"Acıktın mı hayatım?" Soft sesi kulaklarımı okşuyordu.
"Evet aşkım. Ama bugün bizimdi ya. Çıkıp dışarıda kahvaltı edelim. Uğraşmayalım evde hazırlamakla."
"Olur bebeğim. Hadi duş alıp hazırlanalım."
Elini tutup onu duşa sürükledim. Birlikte yıkandık. Mert yine yaramazlık peşindeydi ama ufak öpüşmeler ve küçük sevişmelerle geçiştirmiştik. Her öpüşmeye başladığımızda devamı gelse evden çıkamazdık.
Üstümüzü giyinip evden çıktık. Garajı açıp arabaya yöneldik. Arabayı genelde Mert kullanıyordu. Ehliyetimi yeni almıştım ama o varken kullanma ihtiyacı duymuyordum. Mert sokaklarda yavaş gidiyordu. Yolda bir kediye ya da köpeğe çarpmaktan çok korkuyordu. Hayvanları çok seviyordu. Bu yönüde çok hoşuma gidiyordu. Her fırsatta sokak hayvanlarına mama ve su dağıtırdı. Hasta ve yaralı olanlara ise yardım ederdi. Sokağın bitiminde dönerken bir anda durduk. Bir ses duyduk. Durunca bir süre dinledik. Ses devam ediyordu. Arabadan çıktık. Çöp konteynerinin yanına doğru kafamı uzatınca beklemediğim bir manzara beni bekliyordu.
"Tunç ne oldu hayatım?"
"Mert gel kendin gör."
***
Smut sürpriz gelişti.🙈 Bir zaman atlaması var yine. Aradaki depresif dönemlerle sizi sıkmak istemedim. Herşeyin daha normal olduğu bir bölüm oldu sanırım. Desteğinizi bekliyorum. 🙄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)
Teen FictionOdaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmasına rağmen dolap neden kapının dibinde diye düşündü.Üstündeki gömleği çıkardı.Karşısındaki aynaya ba...