62.Bölüm

1.5K 123 164
                                    

Yavuz

Uzun bir süredir uğrayamadığım kliniğe gelmiştim. Kapıdan girince danışmadaki Saliha'ya selam verdim.

"Günaydın Saliha Hanım."

Kafasını kaldırıp beni gördüğünde genişçe gülümsedi. "Hoşgeldiniz Yavuz Bey. Özledik sizi. Herkes sizi soruyor."

"Uzun süredir yoktum evet. Bazı sorunları çözmem gerekiyordu. Ama sanırım yokluğumda yerime birisi bakacaktı."

"Evet. Kendisi şu an bir kediyi muayene ediyor."

"Pekala. Tanışalım bakalım."

Muayene odasına yürüdüm. Önüne geldiğimde odanın kapısı açıktı. Rahatsız etmeden içeriyi izledim.

1.70 boylarında ,kızıl saçlı, yüksek topuklu giyen , önlüklü , güler yüzlü kadın kedinin sahibine bir şeyler anlatıyordu. "Fiziksel bir sorunu yok gibi. Bir süre aksak yürür. Ufak bir ezilme görüyorum. Lütfen camı bir daha açık bırakmayın."

"Ama her zaman cama çıkardı. Dışarıyı izlerdi." Kedinin sahibi olan kadın oldukça üzgündü.

"Bu kediyi seviyor musunuz?" dedi beklemediğim bir ciddiyetle.

"Elbette. O benim çocuğum." Kucağında tuttuğu kediyi başından öperek kendine çekti.

"O zaman çocuğunuzu korumak istiyorsanız iki yol var. Ya camı açmayın ki tekrardan atlama riski olmasın ya da geçemeyeceği sıklıkta bir parmaklık taktırın ki güvenli bir şekilde camda dursun."

Kadın teşekkür edip çıktı. Fırsat bilip kapıyı tıklattım. "Buyrun?" diye sordu.

"Merhaba. Yavuz ben."

"Siz? O Yavuz bey mi?" Gülümsedi. "Kliniğin sorumlu veterineri olan"

"Evet ta kendisi. Siz?" Aynı sıcaklıkta gülümseyerek karşılık verdim.

"Meral ben. Bir süredir yerinize bakıyordum."

"Memnun oldum Meral Hanım. Ayrıca size minnettarım."

"Rica ederim. Ben severek yapıyorum bu işi."

"Ben yakında dönüyorum. Ama siz çalışmaya devam etmek isterseniz her zaman kapımız açık."

"Aslında çok isterdim. Kendi kliniğime dönmem lazım. Ama ne zaman isterseniz yardıma hazırım."

"Bu harika teklife hayır diyemeyeceğim. O zaman ben size engel olmayayım. İyi çalışmalar." diyerek oradan ayrıldım.

Klinikten çıkınca Tunç'u aradım. "Hayatım ne yapıyorsun? Vakıfta işlerin bitti mi?" dedim.

"Bitmek üzere aşkım. Halam ile bir toplantıya gireceğiz. Bitince çıkarım. Buluşuruz olur mu?" dedi.

"Tamamdır. Öptüm." dedim ve telefonu kapattım. Tunç'u beklerken sahile gidip temiz hava almanın iyi geleceğini düşündüm.

***
Arabanın önüne oturmuş manzaranın tadını çıkarıyordum. Gözlerimi bağlayan ellerin sıcaklığı tüm vücuduma yayıldı.

"Çok klişe ama yapacağım. Kimim ben?" dedi.

"Ahmet?"

"Ne? Emin misin?" Şaşırdı.

"Buldum! Fatih?"

"Hayır! Adam gibi düşün." Sesi sinirli çıkmaya başladı.

"Yiğit? Tarık? Musa?" diye iyice sinir ettim.

Parmaklarını gözlerime bastırmaya başladı. "Şimdi tanıdın mı?"

"Ahh! Dur buldum tamam." dedim.

SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin