Tunç' un ayakta duracak hali yoktu. "Ben böyle eve gidemem.Sercan'a bırakır mısın beni?"
"Neden ki? Eve gitmende ne sakınca var?"
"Annem böyle görmesin.Üzülür.Ne derdin var diye yakınır şimdi."
"Ver telefonunu arayayım Sercan'ı." İçten içe keşke Sercan açmasa bize gitsek diye dua ediyordu.
"Hadi ama ,çok uykum var."
"Valla sekizinci aramam.Hala açmıyor."
"Ne yapacağız şimdi?"
"Bize gidelim.Bir sürü oda var.Uyursun birinde."
"Olur mu ki? Kararı sana bırakıyorum.Benim hiç hâlim yok." Başını Kerem'in omzuna yasladı.Kerem onu arabaya bindirip.Gece kulübünden bir çalışanı çağırdı.Kendi de alkollü olduğu için eve bırakmasını rica etti.
Yaklaşık yarım saat sonra geldiler."Kardeşim çok teşekkür ederim.Gerisini hallederim." Cebine yüz lira sıkıştırdı.
"Geldik mi? Sabah mı oldu yoksa?" Tunç hala kendine gelememişti.
"Hadi girelim.Yatıracağım seni." Tunç artık sürüklendiği için böyle taşıyamayacağını anlayan Kerem , Tunç'u kucağına aldı. "Artık kusura bakma.Seni sürükleyecek halim kalmadı."
Yukarı çıkınca en yakın oda kendi odası olduğu için oraya girip Tunç'u kendi yatağına attı." Sen burada uyu.Ben misafir odalarından birine geçerim."
"Kerem! Mert!"
"Dur , dur. Bağırma herkes uyuyor."
"Gel o zaman sende." diye sırıttı.Gece kulübünden çıktığından beri baygın olan çocuk gevşek bir sarhoşa dönmüştü.Bu haline istemsizce gülümsedi.
"Bir şey mi istemiştin?"
"Evet , seni." Parmağı ile Kerem'i gösterip çağırma hareketi yaptı.Kerem iyice heyecanlanmıştı.
"Ne , Na-Nasıl yani?"
"Korkma be yemem." Hala sırıtıyordu."Gel bana ninni söyle hadi."
"Ne ? Tunç kaç yaşındasın sen?"
"Gel dedim.Bağırır herkesi uyandırırım !"
"Tamam ! Tamam dur.Geldim."
"Gir yatağa başımı yaslayacağım göğsüne."
Kerem içten içe hoşuna giden bu duruma alıştı."Hadi gel.Ninni bilmem ama masal anlatayım sana."
"Oluuur , masal da olur."
Yatağa yerleştikten sonra Tunç kafasını Kerem'in göğsüne yasladı.
"Bir varmış , bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde..."
***
(Sabah öğleden önce)Tunç ,Kerem'in göğsüne yatmış, boşta olan eli ile de sarılmıştı.Kerem ise boşta olan elini Tunç'un üstüne atmıştı.Önce Kerem gözlerini araladı.Sabah olduğunu farketti.Tunç'u kollarında görünce şaşırma ile karışık gülümsedi.Kafasını yavaşça yastığa bırakıp yan tarafa geçip sırtını döndü.Uyuyor gibi yaptı.Uyanması için alarmı kurup komodinin üstüne bıraktı.1 dakika sonrasına ayarladığı alarm çalınca Tunç yavaşça gözlerini açtı.
Gözleri yarı kapalı ve mayışık bir halde yanına baktı.Kerem'i gördü.Biraz şaşırdı ama ne olduğunu anlamak için uyandırmaya karar verdi.Ama Kerem zaten uyanıktı.Numara yapıyordu.
"Mert ! Mert ! Alarm çalıyor.Hadi kalk."
"He ? , Nerdeyim Ben? , Günaydın"
"Günaydın , dün birlikte mi uyumuşuz."
" Yok aslında değil.Sen sarhoştun.Seni buraya yatırdım.Odadan çıkarken , ninni diye tutturdun.Bende seni uyutmak için yanına oturdum.Sonra yorgunluktan uyuyakalmışım." Bazı detayları atlayarak , bazılarını da değiştirerek söyledi.Aralarında ne olduğunu anlamadan , açılmak istemiyordu.
"Ya kusura bakma.Uğraştırmışım.Ninni ne ya."
"Yok estağfurullah.Ben sen sordun diye anlattım.Ben gayet eğlendim."
"Yerinden ,uykundan etmişim seni.Çok utandım"
"Hadi ama.Bir şey yaptığın yok.Dün güzelce eğlendik.Uzun süredir kimseyle böyle vakit geçirmedim."
"Teşekkür ederim.Bana da iyi geldi."
"Hadi o zaman kahvaltıya."
"Mahçup oluyorum böyle.Başka bir zaman ben de seni ağırlarım o zaman olur mu?"
"Karşılık beklemek için bunları yapmıyorum elbet ama bir günde sende kalırız.Hem merak ediyorum yaşam alanını."
"Olur yaparız bir gün."
Salona indiklerinde kahvaltı hazırdı.Masanın oldukça özenle hazırlandığı belliydi.Kahvaltıyı ettiler.Tunç merakta bırakmamak için annesine haber verdi.Bahçede kahve içtiler.Tunç artık gitmesi gerektiğini düşünüp müsaade istedi.
"Ben kalkayım artık.Her şey için çok teşekkür ederim."
"Kalsaydın.Ne güzel oturuyorduk.Dersin yoksa kalsana."
Kerem Mert'in bu teklifi hoşuna gitmişti.Onunla vakit geçirmek çok hoşuna gidiyordu.Çok ısrar ettirmeden kalmayı kabul etti."Kalayım o zaman.Sende istiyorsan madem."
Kerem mutlu olmuştu.Bunu fazlasıyla belli ediyordu.Tunç'a yakın olmayı seviyordu.O zaman neden dün koyun koyuna uyuduklarını sakladı? Amacı Tunç'un ona karşı boş olmadığından emin olmaktı.Konuşacak pek konu kalmayınca, Kerem Tunç'un ağzını aramak istedi.
"Ee Tunç , anlat bakalım.Aşk hayatın nasıl ? Var mı birileri ?
"Şu an bir aday yok.Ama olmayacağı anlamına gelmiyor."
"Yaa.Olsa hemen kabul edeceksin yani."
Kerem biraz bozulmuştu.Daha bu aşamada onu başkası ile düşünme fikri moraliniz bozuyordu."Değil elbet.Beni heyecanlandıracak birileri olsa keşke.Ben de isterdim.Hem sana bir sır vereyim." Kerem farketmeden kendi tuzağına düştü.Tunç da Kerem'in ağzını arıyordu.
"Merak ettim.Ne sırrı bu."
"Ben 20 yaşındayım.Daha önce hiç sevgilim olmadı."
Kerem bir an duraksadı.Kalp atışları hızlandı.Ama belli etmedi.Tunç daha da özel olacaktı onun için.Herşeyi ile ilki olacaktı."Kafana göre birini bulamadıysan demek ki"
"Hem ondan.Hem de ben çok inek bir öğrenciydim.Kafamı dersten kaldırmazdım lisede."
"Olsun bu ayıp değil ki.En doğru ve en özel olanı beklemişsin demek ki.Belki de aradığın aşk burnunun dibinde."
"Efendim? Kimmiş aradığım aşk."
Kerem toparlamaya çalıştı.Pot kırdığının farkına geç varmıştı."Şey yani , belki çevrende olan birisi , belki sandığından daha yakın sana.Genel anlamda demek istedim."
Tunç onu köşeye sıkıştırdığının farkındaydı.Ama bu hoşuna gitmişti.Kerem'in ona duyguları olduğuna inanmaya başlamıştı."Mert , film izlesek mi? Saat erken ama ben çok severim film izlemeyi.Bu arada ben lavaboya gidip geleyim hemen."
Oturdukları masadan kalktı.Tam yanından geçerken , ayağı görmediği birşeye takıldı.Bu sefer Tunç Kerem'in üstüne düştü.Göz göze geldiler.Kerem istemsizce elini Tunç'un beline attı onu yakalamak için.Suratları hiç olmadığı kadar yakındı.Gözleri ise birbirlerinin dudaklarına kayıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)
Teen FictionOdaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmasına rağmen dolap neden kapının dibinde diye düşündü.Üstündeki gömleği çıkardı.Karşısındaki aynaya ba...