Tunç
Odanın kapısı kırılırcasına açıldığında yerimden sıçradım.
"Korhan! Yetiş ! Evde 2 adam var."
Ayak sesleri hızlıca yaklaşırken yataktan kalktım. Yavuz ise kafası dışarıda kalacak şekilde yorganın altına saklanmıştı.
"Efendim dün tanıştık ya. Unuttunuz mu ? Elinizi öpmüştük." En azından elindeki tüfeğin bozuk olduğunu bilmek önceki karşılaşmamız kadar korkutucu gelmiyordu.
"Dede ne yapıyorsun! Onlar misafirimiz. Ver şu tüfeği." Koray hızlıca odaya girdi. Elinden tüfeği almaya çalıştı. Dede direnince tüfeğin ucu yukarı kalktı. Ufak bir çekiştirmeden sonra aniden tüfek patladı. Kendimi yatağın yanına yere attım. Yavuz kafasını yorganın altına sokmuştu. "Yavuz saf mısın? Yorgan kurşun geçirmez değil. Sonra Koray'a hitaben konuştum. "Koray hani bu tüfek bozuktu." Saklandığım yerden konuşuyordum.
"Bu o tüfek değil ki. Babamın tüfeğini almış. Nereden bulduysa." Koray tüfeği elinden alıp yere attı.
Dede bir anda gülümsedi. "Koray oğlum misafirlerimiz olduğunu neden söylemedin." İlk defa adını da doğru söyledi.
"Yeni geldiler dede. Hadi sen geç içeri." Dede sakince gitti. "Lütfen kusura bakmayın. Bu yüzden bize akrabalar bile misafirliğe gelmiyor. Arabanızı hallettirdim sabah erkenden."
Dede gidince artık kalkmıştım. " Çok teşekkür ederim Koray. Biz bir an önce çıksak iyi olacak."
Hızlıca hazırlandık. Koray'a teşekkür ettik. Koray bir çok kez özür diledi. Ama onun elinde olan bir şey değildi. Arabaya binip oradan ayrıldık. Yol boyunca pek konuşmadık. Müzik dinledik. Birbirimize sevdiğimiz müzik türlerinden bahsettik. Yavuz yabancı bir radyo kanalına geldiğinde Whitney Houston'dan 'I have nothing' çalmaya başladı.
"Tunç bu şarkı bizim şarkımız olsun mu?"
Gülümsedim. Gözümü yoldan ayırmadan konuştum. "Olsun hayatım."
"Sözleri bence çok anlamlı." Eğilip yanağıma tatlı bir buse bıraktı.
"Dinleyelim bakalım."
Share my life,
Hayatımı paylaşTake me for what I am.
Olduğum gibi kabul et beni‘Cause I’ll never change
Çünkü asla değiştirememAll my colors for you.
Senin için tüm renklerimiTake my love,
Aşkımı alI’ll never ask for too much,
Asla fazlasını istemeyeceğimJust all that you are
Sadece her şeyinle seniAnd everything that you do.
Ve yaptığın her şeyiI don’t really need to look
Gerçekten bakmama gerek yokVery much further
Çok uzağa daha fazlaI don’t wanna have to go
Gitmek zorunda olmayı istememWhere you don’t follow.
Sen de gelmeyeceksenI will hold it back again,
Yine geri koyacağımThis passion inside.
Bu tutkuyu içimeCan’t run from myself,
Kendimden kaçamam yaThere’s nowhere to hide.
Kaçacak yer yok zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)
Teen FictionOdaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmasına rağmen dolap neden kapının dibinde diye düşündü.Üstündeki gömleği çıkardı.Karşısındaki aynaya ba...