(2 hafta sonra)
Tunç
Haftalardır üstünde çalıştığımız hayvan hastanesinin 3 gün önce açılışını yapmıştık. Basın tarafından fazlasıyla ilgi gören bu olaydan sonra gerek sokak hayvanlarının gerek parası olmayıp yardıma muhtaç olan evcil hayvanların tedavisi yapılmaya başlanmıştı. Yavuz'un araştırmaları ile kliniğe bir kaç veteriner daha almıştık. Tek başına yetişemiyordu. Açılışın basında çıkması üzerine bir çok hayvansever vakfa bağışlarda bulundu. Gelen bağışlar bu şekilde devam ederse 1 yıla kalmadan bu hastanenin bir benzerini daha kurabilecektik. Herşey güzel giderken uzun süredir ihtiyacım olduğunu düşündüğüm tatili yapma zamanı gelmişti. Tabi ki bu plana Yavuz da dahil olacaktı.
Klinik açıldığından beri Yavuz ile çok sık görüşemiyorduk. Sürekli vakfın kliniğinde hasta hayvan dostlarımız ile ilgileniyor hatta kendi kliniğine bile uğramıyordu. Bu yüzden kendi kliniğine bir ortak aldı.
Vakıftaki işleri halledip yanına gittim. Gittiğimde ufak bir kısırlaştırma ameliyatı yapıyordu. Ofise gidip Yavuz'un gelmesini bekledim. O gelene kadar kayıtlara baktım. Yakın şehirlerden bile gelen olmuştu. Dosyaları incelerken Yavuz içeri girdi.
"Hayatım hoşgeldin. Çok özledim seni." Yanıma gelip masanın kenarına oturdu.
Ayağa kalkıp sarıldıktan sonra uzunca öptüm. "Hoşbulduk birtanem. Ben de çok özledim seni. Ama mutluyum. Bakar mısın şuraya ? Ne kadar ilgi görmüş hastane. Sayende bir çok can tedavi oluyor."
"Ben sadece aracıyım. Zaten severek yapıyorum bu işi. Asıl bu proje ile senin sayende oluyor bunlar. Diğer gençler gibi babaannenden kalan para ile son model araba alıp gece kulüplerinde sabahlayarak gününü gün edebilirdin."
"Tek istediğim mutlu bir hayat. İnan para saadet getirmiyor. Ben aslında sana bir şey sormaya geldim."
"Dinliyorum aşkım."
"Diyorum ki artık tatil yapma zamanı gelmedi mi?"
"Ama kliniği yeni açtık."
"Evet ama öyle uzun bir tatil değil ki. Hem klinikte güvendiğin bir sürü veteriner var. 3 günlüğüne kaçsak mı bir yere. Hatta halamdan rica ederim. Sürekli gelip kliniği de kolaçan durur."
"Harika olur hayatım. Gerçekten benim de ihtiyacım var."
"O zaman ben halamla konuşup ayarlıyorum herşeyi. Gideceğimiz yer sürpriz olacak." Dudaklarına küçük bir buse konduruktan sonra vedalaşıp çıktım. Şimdi halamın evine gidip onunla konuyu konuşmam gerekiyordu.
Halamın evinin önüne gelmiştim. Klasik bir apartman dairesinde oturuyordu. İstese çok büyük ve lüks bir ev alabilirdi kendine. Ama o babaannemin bıraktığı servetin çok büyük bir bölümünü vakfa harcıyordu. Giriş kapısına gelip zili çaldım. Geleceğimi önceden haber verdiğim için sormadan kapıyı açtı.
İçeri girdiğimde mis gibi kokular burnuma doldu. "Hımmm. Yine o nefis keklerden mi halacım?"
"Geleceğini söyleyince hemen yapıverdim. Çok gelmiyorsun evime oğlum."
"Ellerine sağlık halacım."
"Gel mutfağa hadi. Hem keki yeriz hem konuşuruz."
Mutfağa girip masaya oturunca konuşmaya başladık. " Hala biliyorsun , çok yoğun dönemler geçiriyoruz. İznin olursa kısa bir tatile çıkmak istiyorum."
"Elbette oğlum. Bunun için mi kıvranıyorsun? Aşk olsun."
"Ama ne yapayım? Vakıf işlerini sana yükleyip gitmeye gönlüm el vermiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)
Novela JuvenilOdaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmasına rağmen dolap neden kapının dibinde diye düşündü.Üstündeki gömleği çıkardı.Karşısındaki aynaya ba...