3.Bölüm

10.5K 479 524
                                    

Bir süre üzerindeki çocukla bakıştılar.Gözleri o kadar güzeldi ki.Bakmaktan kendini alamıyordu.Üst üste düştükleri için göğüslerinden bacaklarına kadar tüm vücutları temas halindeydi.Tunç bir an üstündeki çocuğun sertliğini hissedince irkildi.Çocuğu üstünden yan tarafına doğru itekledi.

"Üstümden ne zaman kalkmayı düşünüyordun?"

"Şey...Ben Kerem Mert.Simgenin abisiyim. Kusura bakma.Ayağım kayınca , üstüne düştüm.Benim odanın kapısı da hafif aralık olunca , kontrolümü sağlayamadım."

"Rica ederim.Ben de Tunç.Yanlış anlamadın umarım.Biz Simge ile ders çalışıyorduk.Üstüme su dökülünce üstümü değiştirmem için Simge bu odayı kullanmamı söyledi."

"İyi ki de söylemiş." Kendi kendine kısık bir sesle söylemişti bunu.Tunç tam duyamamıştı.

"Efendim? Bir şey dedin sanki."

"Sorun yok dedim.Maşallah spor ile uğraşıyorsun sanırım.Taş gibi- . Şey yani düzgün bir vücudun var."

"Evet ama bir aydır gidemedim.Bu arada Kerem mi diyeyim Mert mi.İki isim uzun oluyor."

"Nasıl istersen.İki ismime de alışığım."

Simge içeri girdi."Abi , sen ne ara geldin? Tunç ile tanıştınız sanırım."

"Evet , çok memnun oldum hatta."

Tunç hafif bir gülümseme ile karşılık vermekle yetindi.Çocuk ona kur mu yapıyordu.Yoksa o mu yanlış anlıyordu.Ama bunların hiç birine ters tepki vermedi.Yani bir nevi hoşuna gitmişti.O düşüncelere dalmışken Kerem Mert seslendi.

"İstersen bunu giy.Havalar sıcak hem baymaz."

"Teşekkür ederim."

"Ee Simge nereden tanışıyorsunuz?"

"Tunç okuldan , fakülteden arkadaşım.İstatistik çalışmak için geldi.Daha doğrusu beni çalıştırmak için." Simge içine çeke çeke bakıyordu Tunç'a.Git gide daha da hoşlanıyordu.

"İstersen inip devam edelim.Daha çok konu var." Dedi Tunç.

***
Tunç bir yandan çözdüğü soruları açıklarken , bir yandan da ilgili olduğu konuları kısa kısa anlatıyordu.Bu arada Kerem Mert ise bahçeye bakan kapıya yaslanmış dışarıyı izleme bahanesi ile salondaki masada oturan Simge ve Tunç'u izliyordu.Daha doğrusu Tunç'u izliyordu.Tunç'tan çok hoşlanmıştı.Kerem Mert eşcinseldi.Ailesi bu durumdan haberdardı. Çağdaş bir ailesi olduğundan bu konuda bir sorun yaşamamıştı.Ama Tunç eşcinsel değildi galiba.Bu duruma içten içe üzülerek derin bir nefes verdi.Tunç ile konuşma bahanesi çıkarmak için gidip mutfağa kahve almaya karar verdi.

"Hadi bakalım , biraz ara verin.Yoksa verimli olmayacak." Tepsi ile üç kupa bardağında kahve getirmişti.Kahveleri uzatarak vermeyi tercih etti.Bu vesile ile Tunç'un eline dokunup herhangi bir şey hissedip hissetmediğine bakacaktı.Önce simgeye uzattı.Sonra Tunç'a uzattı.Tam kahveyi verirken parmaklarının ucu ile elinin üstüne dokundu.Tam o sırada göz göze geldiler.Tunç bu durumdan rahatsız olmadı ama çok gerilmişti.Soru çözmeye dalan Simge bu durumu farketmemişti.Tunç elini hala çekmedi.Kerem Mert de kitlenmiş ona bakıyordu.

"Tunç , bu soruyu nasıl yapacağız. Beceremedim."

Simge'nin seslenmesi ile ikiside irkildi ve pozisyonlarını bozdular.

"Ha ? Evet . Bakalım hemen. Tamam şu formülü uygula.Çıkan sonuç şıklarda yoksa , başka bir yol deneyelim."

Tunç kafasını kaldırdığında Kerem Mert gitmişti.Saate baktı.Akşam olmak üzereydi.Annesi eve gelmeden gidip halasından kardeşini alıp eve geçecekti."Ben artık müsaadenizi isteyeyim."

Simge gitmesini istemiyordu."Akşam yemeğine de kalsan? "

"Başka zaman inşallah , kardeşimi almam lazım.Zaten bugün bir sürü hazırlık yapmışsın."

"Lafı mı olur.Sen bana o kadar zaman ayırıyorsun.Bir dahakine mutlaka yemeğe kalacaksın.İtiraz istemem."

Simge çok tatlı ve kibar olduğu için kıramadı."Tamam pekala, öyle olsun." Gülümsedi." He bu arada gömleğim kurumuş mudur?"

"Ben bakayım..."

"Evet , kurutuldu.İşte buyrun." Simge sözünü bitirmeden Kerem Mert araya girip gömleği getirmişti bile.

"Çok teşekkür ederim.Zahmet oldu."

"Rica ederim.Kurutma makinası kuruttu.Lafı mı olur."

Tunç üstünü değiştirmek için yukarı odaya çıkmak için hareketlendiğinde Simge onu evine bırakması için şoförü ayarlamıştı.

"Tunç , bizim şoför bırakacak seni."

"Gerçekten gerek yok ben giderim."

"Evet Simge çok ayıp.Gerek yok.Ben bırakırım misafirimizi."

"Ama ben - "

"İtiraz yok.Hadi gidiyoruz.Araba da giyersin üstünü de."

Tunç itiraz edemedi.Eşyalarını topladı ve Simge ile vedalaştı.Kerem Mert ile çıktılar.

***
"Ee nereye bırakıyorum seni? "

"Bağcılar."

"Tamamdır.Çok sohbet edemedik.Simge ile aynı sınıfta mısın?"

"Tam olarak değil.Ortak derslerimiz var diyelim.Sen ne işle meşgulsun.Yani üniversite devam ediyor mu?"

"Son sınıf hukuk öğrencisiyim.O kadar yaşlı mı görünüyorum ya ?" Üzgün görünmek ister gibi dudağını büzdü.

"Hayır onu ima etmedim.Simge'nin abisisin ya ondan.Yani şeyin büyük diye.Ya öyle değil.Yaşın büyük diye." Tunç niye heyecanlandı? Kerem'in ela ela bakan su gibi gözleri mi onu heyecanlandırmıştı? Ne alakası vardı yani? Öyle bir anda sorunca afalladı işte.

"Tamam canım şaka yaptım.Hadi üstünü giy istersen."

"Burada mı? "

"Evet , ne var bunda? Erkek erkeğeyiz.Çekinecek halin yok herhalde.Çıkar da şu güzelliği bir kere daha dünya gözü ile göreyim."Bu son cümleyi çok kısık ses ile söyledi.

"Efendim ? Bir şey mi dedin?"

"Yani çekinme ama istersen üstündeki sende kalabilir.Benden bir hatıra olur hem."

"Hatıra mı ? Şey... Yok ben değiştireyim.Böyle zorla alır gibi olmaz.Teşekkür ederim çok naziksin."

"Sen bilirsin." dedi.Hafif bir gülümseme ile kafasını çevirip Tunç'un gözlerine baktı.O kadar sıcak bakmıştı ki , Kerem arabayı sürmek için gözlerini yola çevirdiğinde , Tunç bir süre daha ona bakakalmıştı.Sonra aniden önüne döndü.Ne oluyordu ? Etkileniyor muydu? Bir erkekten mi etkileniyordu? Hayatında hiç sevgilisi olmamıştı ki? Hangi cinsiyetten etkileneceğini bile bilmiyordu.

Tunç kendi kendine düşünüp dururken uyuyakaldı.Geceleri uykusuz olduğu için bazen böyle akşamları sızıp kalıyordu.Kerem Mert yola odaklandığı için farketmemişti.Tunç'un verdiği adresteki semte gelince sokağı sormak için kafasını çevirdi."İşte geldik ama sokağı da tarif edersen seni bırakayım kapıya kadar." Cümlesini bitirdi ama kafasını çevirdiğinde mışıl mışıl uyuyan Tunç'u görünce içinde resmen kelebekler uçuştu.Bu çocuk neden böyle hissettiriyordu ki? Yoksa hoşlandı mı? Olur mu yahu ? Daha yönelimini bile bilmediği birinden nasıl hoşlanacaktı? Kendi kafasında konuşmalara devam ederken arabayı park etmiş Tunç'u izliyordu.Uyandırmak istemedi.Saatlerce izleyebilirdi.Aniden çalan telefon sesi ile irkildi.Tunç ise hafiften hareketlenmişti.Telefonu ararken , kendi kendi "Kahretsin " der gibi bir el hareketi yaptı ama hala bulamamıştı.Telefonun torpido gözünde olduğunu hatırladı.Tunç'u rahatsız etmeden almak için eğildi.Telefon hala çalıyordu.Tam o sırada eliyle direksiyondan güç almak isterken kornaya basınca , Tunç aniden sıçradı.O sıçrayınca Kerem panikledi ve geri çekilmek isterken kafasını arabanın tavanına çarpıp Tunç'un üstüne düştü.Garip garip bakışmaya başladılar.Bu aralar böyle sürekli bu çocuğun üstüne mi düşecekti.

SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin