Tunç
Gözlerimi , içeri süzülen güneşin tatlı sıcağı ile açtım. Mert'e baktım. Melekler gibi uyuyordu. Bir süre onu izledim. Uyandırmaya kıyamıyordum. Kalkıp kahvaltı hazırlamak istedim. Ama o sırada Mert'in telefonuna bildirim geldi. Bakmak istemedim ama içim içimi de yiyordu. Ekranının şifresini biliyordum. Benden bir şey saklamazdı. Aslında ben hiç telefonunu alıp bakmadım bugüne kadar. Ama yine de o mesaja bakmak istedim. Telefonun ekranını açtım. Mesaj eski sevgilisi Furkan'dan gelmişti. Daha önce Furkan'ı engellemişti. Normalde okumayacaktım ama ismi görünce mesajı açtım. Gördüklerim nabzımı yükseltmeye yetmişti.
"Bir daha ne zaman buluşuruz aşkım?"
Bu ne demekti ki? Daha önce ne zaman buluşmuşlardı ki? Delirmemek için kendimi zor tutuyordum. Geçmiş konuşmalara döndüm. Okudukça tansiyonum düşüyordu resmen. Ben hastanedeyken , ben çıktıktan sonra , hatta geçen ay bile buluşmuşlardı. Okuduklarımdan anladığım kadarı ile Furkan ile seks için görüşmüştü. Biz son bir aydır seks yapıyorduk. Ama ondan öncesinde ben kendimi psikolojik olarak iyi hissetmediğim için bir şeyler yaşamamıştık. Bu kadar basit miydi? Hayatında seks bu kadar önemli miydi? Ona bakışım bir anda değişmeye başladı. Soğuyordum ondan. Telefonu aldığım yere bıraktım. Bunu gösterip doğrudan konuşup herşeyi bitirebilirdim. Ama farklı bir şey yapacaktım. Telefonu tekrar aldım. Hızlıca bir şeyler yazdım. Son yazışmaları sildim. Telefonu tekrar yerine koydum. Hiç bir şey belli etmemem gerekiyordu. Mert'i uyandırdım. "Mert uyan hadi hayatım."
Gözlerini araladı ve gülümsedi. "Günaydın aşkım."
Normalde bu gülümseme beni çok mutlu ederken şu an sinirimi bozuyordu. Ama planıma sadık kalıp ben de gülümsedim.
"Günaydın. Hadi kahvaltı yapalım. Sonra benim vakıfa geçmem gerekiyor. Bir kaç gündür yoğunmuş ve halam yardım istedi." Bir sorun olduğunu belli etmemeliydim."Tamam aşkım."
Mutfağa geçtik. Hızlıca kahvaltıyı hazırladık. Kahvaltı bittikten sonra hızlıca odama gidip giyindim. Mert hala kahve içiyordu. Tekrar mutfağa girdim.
"Ben çıkıyorum akşama görüşürüz." Acele ediyordum. Bir an önce kendimi evden dışarı atmalıydım."Bir şey unutmadın mı?" Eliyle yanağını işaret etti.
"Acele etmekten işte." Zoraki de olsa gülümsedim. Yanağından öpüp çıktım.
Kapının önüne çıktığımda derin bir nefes aldım. Gözlerim doldu. Bana bunu nasıl yapabildi. Ben onu daha önce affetmiştim. Herşeye iyi tarafından bakmıştım. Güvenimi daha yeni kazanmışken nasıl tekrardan böyle bir şey yapabildi ki? Planım işlediğinde ve herşey ortaya çıktığında hesap soracaktım. Hesap sorduktan sonra da herşey bitecekti. Ona bir şans daha veremezdim. Şimdi bir süre evin çevresinde oyalanıp tekrar eve girecektim. Halamın işleri hallettiğini , dün de bebekle uğraştığımızdan dolayı hem dinlenmek hem de beraber vakit geçirmek için eve geldiğimi söyleyecektim.
Saatime baktım. Yarım saat kadar geçmişti. Tam zamanıydı. Mert'e mesaj attım.
"Hayatım birazdan eve geleceğim. Vakıfa gitmeme gerek kalmadı."
"Sevindim aşkım. Birlikte oluruz. Hem benim de işim yoktu bugün. Neden gitmedin ki?"
"Yoldayken halam aradı. Bugün tatil yapabileceğimi söyledi. Benimde işime geldi. Yarı yoldan döndüm. Eve doğru geliyorum. Dışarıdan istediğin bir şey var mı?"
"Yok hayatım. Sen gel yeter."
"Tamamdır. Görüşürüz."
Planımın birinci kısmı tamamdı. Herhangi bir şeyden şüphelenmedi. Biraz bekleyip eve girecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)
Teen FictionOdaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmasına rağmen dolap neden kapının dibinde diye düşündü.Üstündeki gömleği çıkardı.Karşısındaki aynaya ba...