Tunç
Sinirden deliye dönmüştüm. Mert ısrarla beni bir şekilde bulup konuşuyor ve günümü zehir ediyordu. Onu geride bırakıp Yavuz'un yanına geldiğimde kafenin kapısında bekliyordu hala. Kafamla 'gidelim' der gibi bir işaret yaptım. Çünkü konuşsam ağlamaya başlayacaktım. Arabaya bindik. Tek kelime konuşmadım. Yavuz kendi evine sürüyordu. Yolda "bu şekilde yalnız kalamazsın." dedi. Ben de başımla onayladım. İtiraz edecek durumda değildim.
Apartmanın önüne geldiğimizde Yavuz arabayı park ettikten sonra indik. İçeri girerken koluma girdi. "Hadi ama. Çok üzdün kendini. Biraz çık şu modundan. Sürekli üzülerek bir yere varamazsın."
"Tamam." dedim zoraki bir gülümseme ile.
Eve girdik.salona geçtik. Yavuz mutfağa gitti. Elinde kahve kupaları ile geri döndü. "Kahve her zaman iyi gelir." diyerek kupalardan birini uzattı.
"Teşekkür ederim."
"Tunç bu durumu atlatmak sanırım senin tahmin ettiğinden zor olacak. Şunu unutma. Ben hep yanında olurum eğer sen de istersen."
"Çok düşüncelisin. Ben de seninle vakit geçirmeyi seviyorum."
Elindeki kupayı bırakıp yanıma yürüdü. Koltukta yanıma oturdu. "Dön sırtını masaj yapayım biraz sana. Sürekli stres insanın kaslarını da gerer. Bu da sana sırt ve boyun ağrısı olarak döner."
Masajı oldum olası severdim. "Ben masajı çok severim zaten." Sırtımı döndüm. Hafif dokunuşlarla masaja başladı. Yavuz'un dokunması ile alt taraflarda hareketlenmeler olmaya başladı. "Yok artık." dedim çok sessiz bir şekilde. Belli etmemeye çalışıyordum.
"Bu şekilde zor oluyor. En iyisi ben koltuğun üstüne çıkayım. Öyle daha iyi olacak." deyip koltuğun sırtımızı dayandığımız kısmına oturdu. Elleri sanki sihirliydi. Dokunduğu yerler beni rahatlatıyordu. "Nasıl beğendin mi?"
"Harika. Dediğin gibi her yerim gerilmiş."
"Daha bitmedi." Omzuma ve boynuma yaptığı masaj ile cidden rahatlamıştım. Sırtıma ve kollarıma da masaj yaptı. Alt taraf iyice kontrolden çıkmıştı. Ama bir şekilde gizliyordum.
Yavuz'un sonraki hamlesi beni bitirmişti. Kulağıma eğilip sıcak nefesi ile "Rahatladın mı?" dedi.
Ben de onu elinden tutup yavaşça yanıma çektim. "Hadi yoruldun. Gel otur şöyle."
Yanıma oturup elini omzuma koydu. Tek eli ile hafifçe ovdu. " Tunç insanı kendine çeken bir kokun ve enerjin var." Sesi ciddileşmişti.
"Öyle mi dersin?" Utanmıştım. İnsanların beni yüzüme karşı övmesi çok hoşuma gitse de utanıyordum.
Baş parmağını çenemin altına koyarak başımı yukarı kaldırdı. "Utanma, bunda utanacak ne var." Bir sonraki hamlesi ise dudağımdan öpmek oldu. Beklemediğim bir anda dudaklarını dudaklarıma kapattı. Öpüştükçe daha derin öpücükler birbirini kovaladı.
Bir elini belime atıp beni kendine doğru çekerken diğer elini gömleğimden içeri sokup göğüslerimi okşamaya başlayınca onu durdurdum. Kafamı hafifçe geri çektim."Şu an seninle bir yola giremem. Aklım ondayken sana haksızlık edemem. Bana biraz zaman verir misin?"
Bozulduğu her halinden belliydi. Ama dürüst olmak zorundaydım. Dürüstlükten ödün veremezdim."Sorun değil. Sana hak veriyorum. Bu dürüstlüğün hoşuma gitti. Hadi o zaman film izleyelim." Gülümseyerek ayağa kalktı. Bilgisayarı getirip film sitelerini karıştırmaya başladı. Yavuz iyi bir çocuktu. Ne olursa olsun onu kırmaya niyetim yoktu.
Kerem Mert
Sanırım Tunç'u tamamen kaybetmiştim. Beni kafenin önünde o şekilde bırakıp gittikten sonra son cümlesi hala kulaklarımda çınlıyordu."Ölülerin affedilmeye ihtiyacı yoktur." Onu çok kırmıştım. İhanet etmiştim. Ama hala seviyordum. Sadakatimi koruyamadım. Bunları hak ettiğimi bilsem de ondan vazgeçemiyordum.
Kendimi tutamıyordum. Yine ona gittim. Kapıyı çaldım. Kapıyı açtığında sırıttı." Gel bakalım." Beni elimden tutup içeri çekti. Kapıyı kapatınca beni kapıya dayadı. Dudaklarıma yapıştı. Öpmeye başladı. Bir süre sonra karşılık vermeye başladım. Öpüştükçe libidom artıyordu. Dilini ağzıma soktuktan sonra inledim. Onu kucağıma alıp yatak odasına doğru ilerledim. Bacaklarını belime dolamıştı. Onu yatağa attığımda sinsice sırıttı. Üstündekilerden kurtuldu. Ben ise T-shirtümü çıkardım. Yatağa çıkıp göğüslerini emmeye başladım. Ben emdikçe inliyordu. Göğüslerinden sonra karnına indim. Oraları da yaşadıktan sonra kasıklarını yalamaya başladım. İniltileri güçlenmişti. O inledikçe gaza geliyordum. Bacaklarını havaya kaldırıp deliğini yalamaya başladım. Eliyle kafama bastırıyordu. Artık hazırdı. Pantolonum ve boxerımdan kurtulup yatakta dizlerimin üstüne oturdum. Onu da kalçalarından çekip dizlerimin üstüne yerleştirdim. Az önce gevşettiğim deliğinin ucuna penisimi yerleştirdim. Yavaşça içine ittim. Biraz alıştırdıktan sonra gitgellere başladım. Zevk noktasına vurmaya başlayınca iniltileri güçlendi. Bacaklarını omzuma alıp üstüne doğru yattım. Gögüslerini ve boynunu emiyordum. Bu pozisyonda bir süre daha devam ettikten sonra onu yüz üstü çevirdim. Kalçasının altına bir yastık koyarak bacaklarını araladım. İki bacağının arasına yerleşip tekrardan penisimi içine ittim. Benim hareketlerime karşılık olarak kalçalarıyla daireler çiziyordu. Hareketimi iyice hızlandırdım. Bazen saçından tutup başını geriye çekerek değişik hamleler yapıyordum. Bir süre sonra hareketlerimi hızlandırıp son hamlemi yaptım. İçine doğru geldikten sonra kendimi yana attım. Ben gelirken onun da geldiğini farkettim. Sırtını yatağa atıp göğsüme yattı. "Harikaydın bebeğim."
Bir şey demedim. Boş gözlerle karşımdaki duvara bakıyordum.
Ben konuşmayınca konuşmaya devam etti."Yine o çocuğu düşünüyorsun değil mi?"
Derin bir of çekerek cevap verdim."Furkan açma o konuyu boşver."
"Anlamıyorsun. Sen onu sevmiyorsun. Sevsen başkası ile birlikte olmazdın. Biz ayrılalı aylar olmasına rağmen senden başka kimseyle görüşmedim. Çünkü hala seni seviyorum. Hala seninle ilişkiye giriyorum. Sen onu sevseydin hastanede onu ziyaret ettikten sonra soluğu bende almazdın."
"Sevgi değilse ne bu o zaman." Dirseklerimin üstünde hafifçe doğruldum.
"Takıntı. Başka bir şey olamaz."
"Bilmiyorum Furkan. Onu kaybetmek beni mahvetti. Kafamı toplayamıyorum."
"Zamanla alışacaksın." Tekrardan göğsüme yattı. Ben de gözlerimi kapattım. Seks sonrası çöken gevşeme nedeniyle uykum gelmişti. Uyumak iyi geliyordu. Uyurken aklımı bir şeye yoramıyordum.
***
10k olduk. Emeği geçen , okuyan , oy veren , yorum atan herkese çok teşekkür ederim. ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)
Teen FictionOdaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmasına rağmen dolap neden kapının dibinde diye düşündü.Üstündeki gömleği çıkardı.Karşısındaki aynaya ba...