Tunç
(4 gün sonra)
Halamla en son görüştüğümde gelmesine kısa bir süre kaldığını söylemişti. Bu süre zarfında Vakıf ile ben ilgileniyordum. Halamın gerçekten çok iyi bir iş çıkardığını anladım. Bir çok şeyi aynı anda yapıyordu. İşim bittiğinde sekretere halama rapor vermesi için bilgi verip çıktım.
Arabaya binip yola çıktım. Yavuz'un yanına gidecektim. Aynı evde kalmayı konuştuğumuzdan beri benim evde birlikte kalıyorduk. Ama tam anlamı ile bize ait bir yer istiyordum. Bu ev çok büyüktü. Bu evi satıp daha küçük yine müstakil bir ev almayı düşünüyordum. Her şeyini Yavuz ile birlikte yapıp bizim evimiz olmasını istiyordum. Ama halam gelene kadar benim evde kalmaya devam edecektik. O gelmeden işleri bırakıp yeni bir ev ile ilgilenemezdik.
Yavuz'un yanına geldiğimde işinin bitmiş olmasını diledim. Bir an önce eve gidip dinlenmek istiyordum. Danışmaya geldiğimde mutluluklarımı bölmeyi seven Saliha'yı gördüm. "Kolay gelsin. Yavuz'un işi bitti mi?" Sorunun cevabını almadan sesini duyunca kafamı oraya çevirdim.
"Bu ilacı mutlaka günde 2 defa yutturun. Kusmalarını takip edin. İnşallah düzelecek yavrumuz."
"Çok teşekkür ederim. Doktor bey. Siz olmasaydınız ben karşılayamazdım bunu."
"Estağfurullah. Bu kliniğin kurulmasına vesile olan güzel insanlar sayesinde bu yavrular tedavi oluyor. Ben sadece aracıyım. Bir sıkıntı olursa çekinmeden gelin lütfen." Kadın Yavuz'un elini sıkıp tekrar teşekkür etti. Kadına anlattığı şeyler hoşuma gitmişti. Her zaman mütevazıydı.
Yavuz'un gözleri benimkilerle buluştuğunda gülümsedi. Yanıma yürüdü. "Hoşgeldin."
"Hoşbuldum."
"Ofise geçelim mi?"
"Geçelim." Saliha'ya seslenip kahve istedim. Odaya girdik. Kapıyı kapatır kapatmaz Yavuz sırtımı kapıya dayadı. Dudaklarımdan öptü. Karşılık verdim. Geri çekilip alınlarımızı birleştirdik. "Çok özledim seni." dedim kısık bir sesle.
Boynuma sarılıp sıkıca beni sardı. "Bende hayatım. Birazdan gideriz evimize. Bol bol hasret gideririz." dedi.
"Evimiz! Ne kadar tatlı söylüyorsun öyle." dedim
"Söyletene bakmak lazım." dedi.
Yanağına bir buse kondurdum. Masaya geçtik. Günlük işlere baktım. Kahveler geldi. Onları içerken sevgilimin gününün nasıl geçtiğini anlatmasını istedim. Kahveler bittiğinde hazırlanıp çıktık. Danışmadan geçerken Saliha bizi durdurdu. "Tunç bey, bir dakika."
"Ne vardı?" Meraklı gözlerle sordum.
Masanın altından bir paket çıkardı. "Bunu biri bıraktı. Size vermemi söyledi."
Pakedi aldım, inceledim. "İsmini cismini söylemedi mi?"
"Hayır efendim."
"Neyse evde bakarım. İyi günler Saliha Hanım."
"İyi günler efendim."
Arabaya bindik. Yavuz düşünceliydi. "Hayatım kimden bu paket. Fikrin var mı?"
"Hiç bir fikrim yok aşkım. Eve gidince bakarız." Pakedi arka koltuğa attım.
"Önce benim eve uğrayabilir miyiz? Portakal'ı görmek istiyorum. Maması da bitmiştir."
"Aşkım istersen Portakal'ı alıp bana götürelim. Ya da bugün senin evde kalalım mı? Portakal yerini yadırgar. Yazık çocuğa. Bir gün için yerinden olmasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRDAN ADAM (GAY) (Tamamlandı)
Teen FictionOdaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmasına rağmen dolap neden kapının dibinde diye düşündü.Üstündeki gömleği çıkardı.Karşısındaki aynaya ba...