13

501 53 17
                                    

Merhaba. 👋🏼

Birazcık ama çok azcık uzun bir bölüm oldu.

Hadi başlayalım.

"Yavrucuğum, büyükannenin durumu iyi değil. Hastaneye kaldırdık. Doktor her şeye hazırlıklı olun dedi."

Gün içinde annemle yaptığımız telefon konuşmasında söylemişti. Büyükannem çok hastaydı. O nedenle de canım sıkkındı. 

Haberi alır almaz teyzem Namgu'ya gitmek üzere Seul'den ayrılmıştı. Annesini dünya gözüyle görmek istiyordu, belki de son defa. 

Teyzeme giderken gözünün arkada kalmaması için işi konusunda yardım edeceğime dair söz vermiştim. "JongGyu senden başkasıyla durmaz, yerime geçici biri bulunana kadar çocuklarla sen kalır mısın SeYoung? Taehyung'a da söyledim, sana yardımcı olacak. Sekreter Yang birkaç gün içinde birini bulacağını söyledi. Bana bu iyiliği yapar mısın yavrum?" demişti.

Gitmeden önce de sıkı sıkı tembihlemişti; "EunJin'in servisi sabah 7.30'da, JongGyu'nunki ise 7.45'te. Okula gitmeden kahvaltı yapsınlar mutlaka. Yemekleri dışarıdan söylersiniz, evde yapmakla uğraşmayın. Dikkat edin kendinize." 

Halledebilirdim. Taehyung da yardım edecekti sonuçta. İki çocukla ilgilenmek ne kadar zor olabilirdi ki? 

*

Okul çıkışı doğruca yurda geçip kendime ufak bir çanta hazırladım. Taehyunglarda ne kadar kalacağımı bilmiyordum. İhtiyacım olan hemen her şeyi yanıma almıştım. 

Sekreter Yang birkaç gün içinde yeni bir görevli bulabileceğini söylemişti. O gelene kadar JongGyu ve EunJin'e bir nevi bakıcılık yapacaktık TaeHyung ile. 

Hazırladığım çantamı da alarak yurttan çıktım. Jimin arabasını yurdun hemen önüne park etmiş bekliyordu. Geldiğimi görür görmez çantamı alıp bagaja yerleştirdi ve Taehyunglara doğru yola çıktık. 

Vardığımızda evin küçüklerinin gelmesine bir saatten fazla vardı. Onlara da bir açıklama yapmak zorundaydık, neden teyzemin gitmesi gerektiği, neden benim burada kalacağım gibi. Konu hakkında pek de konuşmaya istekli görünmemiş olacağım ki Taehyung kendisinin durumu anlatacağını söylemişti.

Jimin ise beni teselli etmeye çalışıyordu. Her zaman yanımda olduğu gibi bugün de yalnız bırakmamıştı beni. "Eminim atlatacak, büyükannen iyi olacak. Sen üzme kendini olur mu SeYoung?" 

*

 Okuldan dönen çocuklarla eve de bir hareketlilik gelmişti. Kapıdan girer girmez JongGyu bizi  gördüğü için çok mutluydu. Neşeli çığlıklarıyla etrafta koşturuyordu. 

EunJin ise gelir gelmez selam verip merdivenlere doğru yöneldi, hemen odasına çıkma niyetindeydi. Ta ki Taehyung onu durdurana kadar.

"EunJin hemen salona gel, konuşmamız gerekiyor." 

JongGyu'nun da elinden tutup kanepeye EunJin'in yanına oturttu. "Ajumma bugün Namgu'ya gitmek zorunda kaldı. Annesi hastaymış. Yani birkaç gün onsuz idare etmemiz gerekiyor. SeYoung bize yardımcı olmak için burada bizimle kalacak. Siz de zorluk çıkarmayın, birbirimize yardımcı olalım, tamam mı? EunJin özellikle sana söylüyorum. Hiç değilse yediğin tabağı masadan kaldırıp makineye koy, hemen odana kaçma." 

Taehyung'un sadece yemek yemekten anladığını zannediyordum, bulaşıkların da bir şekilde yıkandığını bilmesi beni şaşırtmıştı. Malum, evde bile eli cebinde dolaşan, hiçbir iş ile alakası olmayan bir tipti. Tamam, belki de onu çok hafife alıyordum... 

On His PillowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin