38

347 31 237
                                    

Merhabaaa! 👋🏼

Ayyhh finale 2 kaldı...

Çok heyecanlıyım.

Başlayalım mı?

*

"Düğünümüzün üzerinden üç ay geçti hayatım. Artık evimize geçmek istiyorum ben." 

Ağlamaklı çıkmıştı sesim. Ama elimde değildi. 

Taehyung'un dedesinin hem düğün hem de barışma hediyesi olarak bize armağan ettiği müstakil evimizin tadilatları henüz bitmediği için balayından döndüğümüzden beri müştemilatta kalıyorduk. 

Yakın arkadaşımız olarak tabii ki evimizin mimari işlerini HoSeok'a bırakmıştık.

HoSeok okuldan mezun olur olmaz kendi adına bir mimarlık şirketi kurmuş ve adını güzel projelerle duyurmuştu. Artık sektörünün aranılan bir ismiydi.

Ona son derece güveniyorduk, bizim için ekstra titizlikle çalışıyordu. Ama bu titizliği nedeniyle evimize yerleşmemiz sürekli erteleniyordu. 

Tadilatın henüz başındayken Kanada'dan gelen ahşap zemin döşemesini beğenmediği için geri göndermişti. Bu nedenle de programda bir ay gibi bir süre geri kalmıştı. 

Sonrasında ise ufak tefek aksaklıklar çıkmış, bu nedenle de evimizin tadilatı hala bitmemişti. 

"Peki sevgilim, HoSeok hyungu tekrar arayıp sorayım. Ama ben sorunca işler hızlanmıyor karıcığım. Hem burası da bizim evimiz sayılır." Taehyung stresli olduğumun farkındaydı.

Kahvaltı masasında oturduğu yerden kalktı ve sandalyemin arkasında durup kollarını boynuma doladı. "Her şeyin başladığı yer burası, buradan sıkılmış olamazsın herhalde, değil mi hayatım?" Boynuma bıraktığı minik öpücükler hoşuma gitmişti. Yatıştırıyordu beni.

"Tabii ki sıkılmadım. Burayı seviyorum. Ama orası da bizim evimiz, sadece ikimizin. Bir an önce kendi düzenimize geçelim istiyorum." 

Başını hafifçe sallamıştı. "Tamam bebeğim. Bugün hyungla tekrar konuşacağım. Gerekiyorsa ekibini arttırsın. Karım çıldırdı; evim de evim diyor, diyeceğim." 

Güldürmüştü beni onun bu söylediği. "Dalga geçme Taehyung." 

Sandalye sırtlığına astığı ceketini alıp giyinmiş ve yanağımdan öperek elimden tutup kaldırmıştı. "Acele etmezsek işe geç kalacağız karıcığım." 

Öyle ya; artık şirkette beraber çalışıyorduk. Bilgi Teknolojileri departmanında iş bulmam zor olmamıştı. Malum, kağıt üzerinde de olsa CEO hala Taehyung'un babasıydı. Birazcık torpilli olabilirdim. 

Evlendiğimize hala inanamıyordum. Sanki evcilik oynayan çocuklar gibiydik. Sabah birlikte işe gidiyor, akşam birlikte dönüyor, birlikte yemek yiyor, birlikte alış veriş yapıyorduk. 

Oyun oynuyor gibiydik çünkü henüz evimize taşınamadığımızdan ev ile alakalı sorumluluklarımız yok denecek kadar azdı; yemeği yine teyzem yapıyordu, temizliği şirketten elemanlar, gibi gibi... 

On His PillowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin