Merhaba! 👋🏼
Hadi keyifli okumalar.
*
Acı acı çalan kapı zili ile gözlerimi açtığımda saat henüz altıya gelmek üzereydi. Sabahın köründe böyle alacaklı gibi kapıya dayanan da kimdi?
SeYoung'un ya da çocukların uyanmaması için koşturarak aşağıya indim ve kapıda bekleyen kişiyi görüntülemek için diyafonun tuşuna bastım.
Kapı ardındaki kişiyi gördüğümde, bahçe kapısı kilidini açar açmaz bütün gücümle merdivenlerden çıkıp odama koştum.
"SeYoung! SeYoung uyan. Hadi güzelim uyanmalısın."
SeYoung yatakta kıvranıyordu. Henüz çok erkendi ve gözlerini açamıyordu. "Tatlım uyanmalısın. Hadi SeYoung. Acil durum!"
Nihayet gözlerini aralayabilmişti. Neler olduğunu soruyordu. "SeYoung hemen kendine gelmelisin güzelim."
Derin bir nefes aldım ve yutkundum. "Jimin kapıda."
Yaşadığı şokla SeYoung yataktan fırlamıştı. "Nasıl olur? Dönmesine iki gün var daha." O da en az benim kadar şaşkındı.
"Bilmiyorum. Birazdan eve varır." dememle evin kapısı çalmıştı. Kapıyı açmak üzere alt kata inerken SeYoung da odasına geçmiş üstüne başına çeki düzen veriyordu.
Kapıya yaklaştığımda son kez üst kata göz gezdirdim, bir tuhaflık olmadığına ikna olunca elimi kapı koluna uzattım. Kapı açılır açılmaz Jimin içeri dalmıştı. "Sürpriiiiiz!"
"Bana sürpriz olmadı, geldiğini diyafondan gördüm. Ama başkasına sürpriz olabilir." Soğuk kanlılığımı korumaya çalışıyordum. Keyfim kaçmıştı. İki günümün üzerine yatmıştı Jimin.
Sarılıp selamlaştıktan sonra hevesle SeYoung'un nerede olduğunu soruyordu. "Odasında mı? Çok özledim sevgilimi."
Çoktan merdivenlere yönelmiş, ikişer üçer adımla çıkmaya başlamıştı Jimin. Ardından gitme, burada bekle müsait olmayabilir dememe kalmadan üst kata varmıştı.
SeYoung'un Anlatımından
Taehyung alt kata kapıyı açmaya gittiğinde odama koşup, kendime çeki düzen verip yatağımı açtım ve içine girdim. Gece onunla uyuduğumun anlaşılmaması gerekiyordu.
Alt kattan gelen Jimin'in sesini duyabiliyordum, sabahın erken saati olmasına rağmen neşeliydi. Merdivenlerden çıktığını anladığımda gözlerimi kapattım.
Az sonra kapım tıklatılmıştı.
Sırtım kapıya dönük, gözlerim kapalı yatıyor olsam da kapının açılıp Jimin'in içeri girdiğini anlamıştım. Yatağıma doğru ilerliyordu. Ayak sesi yatağımın yanında kesilmişti.
Kendini yatağımın üzerine bıraktı Jimin. "SeYoung, uyuyor musun bebeğim?" Saçlarımı okşarken fısıldıyordu. "Ben geldim!"
Gözlerimi usulca açıp ona doğru döndüğümde kendime hakim olamayıp ağlamaya başlamıştım. "Jimin! Senin ne işin var burada?!" Suçluluk hissediyordum ona karşı. İçimden hiç bir şey anlamaması için yalvar yakar dua ediyordum.
"O kadar mı özledin beni? Gel buraya sulu gözlü sevgilim." Jimin kollarını bedenime dolamış boyun oyuntuma başını gömmüştü. Bıraktığı öpücükleri kalbimi acıtıyordu. "Ben de seni çok özledim SeYoung. Ah, kokunu da çok özledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
On His Pillow
FanfictionKim TaeHyung bir anlığına, doğru olduğunu düşündüğü bir karar verdi. Bu kararın sonuçlarını hiç düşünmemişti. Şimdiyse hiç bir şey eskisi gibi değildi. * * * Yayımlanma Tarihi: 23.12.2020 Bitiş Tarihi: 10.05.2021 #OnHisPillow #3 (#kth)