Merhaba!👋🏼
Hadi başlayalım....
Odamın kapısının açılmasıyla başımı yattığım yerden kaldırıp kapıya çevirdim.
"Uyuyor musun SeYoung?"
"Uyumak üzereyim. Sen de bir an önce odana git ve uyu!" Kime diyordum ki ben? Taehyung çoktan odaya girmiş yatağıma yaklaşmıştı. Yatmadan önce açık bıraktığım banyonun ışığı nedeniyle her bir detayı görebiliyordum.
"Odana git dedim Taehyung! Sen? Sen içtin mi? Leş gibi kokuyorsun!" Yatağımın sağ tarafında yere oturmuş sırtını yatağa dayamıştı. Kollarını dizlerinden aşırıp sarkıttı.
"Hyunglarla içtim. Sanırım biraz fazla içtim SeYoung. Sarhoşum." Sarhoş olduğunun da bilincindeydi. Ancak o, bu kadar tuhaf olabilirdi.
Saçlarını karıştırdı ve başını geriye atarak yatağa dayadı. Ağlamaya başlamıştı, evet ağlıyordu, içini çeke çeke ağlıyordu.
"Seni kendi ellerimle ona gönderdim, şimdi nasıl geri alabilirim? Ne sahip olduğum para ne de güç bunun için yeterli. Sen gel bana. Kendi rızanla gel SeYoung! Çünkü başka türlü olmayacak."
Böyle konuşmamalıydı, böyle davranmamalıydı. Onu bu halde görmek beni üzüyordu. O kadar da içli ağlıyordu ki. Yanına oturup sarılmamak için kendimi zor tutuyordum.
Yatağımda doğrulup oturdum. Banyodan süzülen zayıf ışığın aydınlattığı yüzünde gözyaşlarını görebiliyordum. Kalbimi acıtıyordu.
Elimi uzattım ve omzuna koydum. Sıkı sıkı tutmuştum, onu yalnız bırakmadığımı hissettirmek istiyordum aslında. O da elini elimin üzerine koydu ve okşamaya başladı.
"Taehyung, bunları yarın konuşalım. Git yat artık. Çok geç oldu. Üstelik sarhoşsun da."
Perişan bir haldeydi zaten, dinlenmesi gerekiyordu. Odamda geçirdiği her dakika olduğu yerde biraz daha sızıyordu.
Yatağımdan kalktım ve koluna girip onu ayağa kaldırmaya çalıştım. Gücüm yetmiyordu, ağırdı. "Taehyung lütfen bana yardımcı ol. Kalk ayağa. Seni yatağına götürmem gerek."
Yerinden kalkmamakta ısrar ediyordu. Burada, bu yatakta yatmak istediğini söylüyordu. "İyi be! Sen burada yat o halde, ben diğer odaya geçiyorum."
Tek hamlede yerinden kalkmış, belime sardığı kollarıyla beni durdurmuştu. Alnını saçlarımın arasına gömdü. "Gitme! Gitme SeYoung. Sen olmazsan burada yatmamın ne anlamı olur?" diyordu arsızca.
"Bugün ne söz verdin Taehyung? Hani ben istemedikçe karşıma çıkmayacaktın? Hani görünmez olacaktın?" Sesim çok yumuşak çıkıyordu. Ona kızmak, bağırmak çağırmak istiyordum ama yapamıyordum.
O ise fısıldıyordu. "İçimde sürekli bir çatışma hali söz konusu. Beynim karşısına çıkma diyor, kalbim ise yanından ayrılma. Özür dilerim, çok özür dilerim ama kazanan hep kalbim oluyor SeYoung."
***
Sabah erken uyanabilmek için 3 farklı alarm kurmuştum. Nihayet sonuncusunda gözlerimi açabilmiştim. Okula göndermemiz gereken çocuklar vardı ve kahvaltı etmeleri gerekiyordu.
Mutfakta kahvaltı için ne yapacağımı düşünürken EunJin içeri girdi. "Günaydın Unnie!"
"Günaydın. Bugün ne yemek istersiniz EunJin? Ne yapacağımı bilmiyorum, fikir ver bana." Tezgahtan çektiğim bakışlarımı EunJin'e döndürmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
On His Pillow
FanfictionKim TaeHyung bir anlığına, doğru olduğunu düşündüğü bir karar verdi. Bu kararın sonuçlarını hiç düşünmemişti. Şimdiyse hiç bir şey eskisi gibi değildi. * * * Yayımlanma Tarihi: 23.12.2020 Bitiş Tarihi: 10.05.2021 #OnHisPillow #3 (#kth)