On His Pillow

56 Özel Bölüm Park Ailesi

Merhabaaa!👋🏻

Çok soft bir bölümle geldim size.

Sevgili OHP mahallesi... 

Zevkle okumalar dilerim.

*

Sıcak kahvemin kokusunun yayıldığı sıcacık salonumda, en sevdiğim koltuğumda oturmuş, dizlerimin üzerindeki bilgisayarımda yarım kalan işlerimi tamamlamaya çalışıyordum şu cuma akşamı. 

Güzel, sakin, sıradan bir akşamdı evimizde. HanNa, MinNa'yı banyo yaptırıyor, suyla pek arası olmayan kızımla saçını yıkamak için bir nevi savaş veriyordu.

Banyodan gelen sesleri güldürüyordu beni. HanNa ısrarla kızımızın köpüklediği saçlarını durulamak istiyor, MinNa ise hayır, hayır diyerek itiraz ediyordu. 

Her seferinde şu yeni şampuan nedeniyle gözleri yanıyordu miniğimin. O şampuan mutlaka değişmeliydi.

Bir anlığına pencereden dışarı baktığımda, aklıma düşen şey için telefonumu aldım elime. 

Dışarıda lapa lapa kar yağıyordu. Ne ara başlamıştı da yerleri kaplayacak kadar yağmıştı bilmiyordum. Nasıl işe dalmışsam... 

Minik kızım için ilk kez kar ile tanışma fırsatıydı bu. Onu, küçükken her ara tatilde ailemin beni ve kardeşimi götürdüğü kayak oteline götürmek istiyordum. 

Ben de ilk kez o otelde kar ile tanışmış, ilk kayağımı orada yapmıştım. 

Her sene gitmemiz nedeniyle de otel sahibi ile ailem aramızda bir samimiyet oluşmuştu. Bizim için "aileden" diyordu, diğer sürekli müşterileri için söylediği gibi... 

İkinci kuşağın yönetimini üstlendiği otelin yeni patronunu yani otel sahibinin oğlunu aradım çabucak. Ondan bir iyilik isteyecektim. 

Aramayı cevaplar cevaplamaz "Hyung, uzun zaman oldu." diye girdim lafa. 

Cidden uzun zaman olmuştu görüşmeyeli. Önce New York'a gitmem, sonrasında geri döndüğümde ise evlilik çocuk derken, ailemizce klasikleşen kar tatilinden ve dolayısıyla da eski dostlardan uzak kalmıştım. 

Hyung ile telefonda uzunca sohbet ettikten sonra asıl konuya girme zamanı gelmişti.

"Senden bir şey rica edeceğim hyung." 

"Tabii" demişti telefonun diğer ucundaki otel yöneticisi. 

"Ailemin bana ve kardeşime yaptığı gibi ben de kızımı otelinizde kar ile tanıştırmak istiyorum. Bu onun ilk kar tatili olacak."

"Park'ların geleneksel kar tatili ha?" demişti hyung gülerek. 

"Biliyorum yoğunluğunuz vardır ama... Bizim için oda ayarlaman mümkün mü?" 

"Tabii ki!" dedi hyung beni hayal kırıklığına uğratmayarak. "Park ailesi için her zaman odamız vardır. Merak etme Jimin, istediğiniz zaman gelebilirsiniz."

"Yarın sabah yola çıkarız o halde. Öğlende varmış oluruz. Görüşmek üzere hyung." 

Telefonu kapattığım sırada kucağındaki MinNa ile canım karıcığım salona girmişti. "Yarın sabah nereye gidiyoruz? Sevgilim yine neler karıştırıyorsun?" diye soruyordu.