Merhabaaaaa! 👋🏼
Sevgili hayalet okuyucu! Hayalet olma gerçek ol, canımı ye!
Bir vote ile ben de buradayım de! 😘
Keyifli okumalar o halde...
Kuzenlerim mekanımın kapısından girdiğinde tam olarak, salonun ortasında televizyonun önünde konumlanmış olan o büyük kanepede uzanmış tavanı izliyordum.
"Taehyung iyi misin? Bu halin de ne böyle? Ruh gibi durma cevap ver." SeokJin hyung omzumdan çekiştirip dürtüyordu. Uyumuyordum ki! Omzumu delmesine gerek yoktu.
"Öyle işte hyung. Canım hiç bir şey yapmak istemiyor." Sesimin fazla güçsüz ve bıkkın çıktığının farkındaydım. Ama sırf onları mutlu etmek için ekstra bir çabaya girmeyecektim. Bunun için enerjim de yoktu. Bir ruhtan farksızdım.
"Jimin gelmiş. SeYoung evde yok. Aranızda bir şey olmadı değil mi? Taehyung bir şey söyle, senin için endişeleniyorum." Namjoon hyungun bakışları gözlerimi bulmuştu ama benim gözlerim, onu göremeyecek kadar uzaklara dalıyordu.
"Evet geldi. Lanet olsun! Jimin geldi ve SeYoung'u aldı, birlikte evine gittiler. Dün gece SeYoung onunla kaldı." Kanepenin sırtlığını yumrukluyormuşum, farkında değildim.
"Taehyung sakin ol. Böyle olacağı belliydi. Onlar birlikteler. Bu ilişkide fazlalık olan sensin. Bunu kabul etmelisin." Namjoon hyung bu kadar dürüst ve açık sözlü olmak zorunda mıydı? Zaten canım acıyordu...
"Hyung o beni seviyor ama! Kalbi benim için atıyor, dokunduğumda heyecanlanıyor, tıpkı benim gibi karşılık veriyor o da. Neden hala Jimin'le birlikte anlayamıyorum."
SeokJin hyung duymak istemediğim o cümleyi kurmuştu. "Belki Jimin'i de seviyor?"
Yattığım yerden kalkmış kanepede oturur vaziyete geçmiştim. Dizlerimin üzerine koyduğum dirseklerimden destek alırken başımı ellerim arasına almış saçlarımı karıştırıyordum.
"Taehyung ne haldesin böyle? Ne zamandır duş almadın? Saçların yağ içinde. Kendini salma canım kuzenim. Sen güçlü bir adamsın." Seokjin hyung destek olmaya çalışıyordu ama benim desteğe değil sevdiğim kadına ihtiyacım vardı.
Kuzenlerim her iki kolumdan tutmuş beni oturduğum kanepeden kaldırmışlardı. "Sen mi duş alırsın yoksa ben mi gelip seni yıkayayım? Yani bu pek hoş bir görüntü olmaz ama yaparım Taehyung, beni biliyorsun."
SeokJin hyung yapardı, onun deli bir tarafı vardı, söylediği sözün altında kalmazdı. "Tamam hallederim ben."
Onları salonda bırakmış kendimi duşa atmıştım. Sırtıma damlayan her bir su damlası fazla ağır geliyordu, yorulmuştum. Enerjim yoktu.
Duştan çıkıp giyindikten sonra tekrar salona kuzenlerimin yanına gittim.
"İşte şöyle. Kendine gel yakışıklı kuzenim. Sen ki bütün hatunların yüreklerini hoplatan Kim Taehyung... Yakışıyor mu sana kendini salıp yağlı saçlarla, kanepede depresif bir halde yatıp tavanı izlemek?" SeokJin hyung gaz vermede oldukça iyiydi.
"Sen merak etme. SeYoung işi bende. Konuşacağım onunla."
Panik olmuştum. Jimin de artık buradaydı. SeYoung'la nasıl ve ne konuşmayı planlıyordu?.. "Hyung ne konuşacaksın SeYoung'la? Jimin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
On His Pillow
FanfictionKim TaeHyung bir anlığına, doğru olduğunu düşündüğü bir karar verdi. Bu kararın sonuçlarını hiç düşünmemişti. Şimdiyse hiç bir şey eskisi gibi değildi. * * * Yayımlanma Tarihi: 23.12.2020 Bitiş Tarihi: 10.05.2021 #OnHisPillow #3 (#kth)