43 Özel Bölüm ( Jimin & SeYoung)

279 24 172
                                    

Merhabaaaa! 👋🏻

Bu bölümde bacımsular, flashback yapıyoruz ve en başa dönüyoruz.

SeYoung için üniversitenin ilk yılı.

En tatliş zamanlar.

~

(((Bu bölüm taslakta yarım yamalak beklemekteydi. Tamamlayıp paylaşmak istedim.

%100 içime sindi mi diye sorarsanız; cevabım hayır olur.

Ama taslakta bölüm bekletince de huylanıyorum, yayımlamak istiyorum.

O nedenle; çok büyük beklentiye girmeyin lütfen.

Sadece yazmış olmak için yazdığım bir bölüm.

Bir de kitabın ilk 6 bölümünün karanlık taraflarına ışık tutan bir bölüm.)))

~

Hadi başlayalım o halde.

Keyifli okumalar.

*

(6 Yıl Önce / SeYoung'un Üniversitedeki İlk Yılı)

SeYoung'un Anlatımından;

Okula başlayalı iki ay olmuştu ve vizelerim başlamıştı. Daha önce hiç deneyimlemediğim yoğun bir dönemin içinde bulmuştum kendimi.

Bu arada ailemin başına gelen maddi talihsizlikler yüzünden de part time iş bulup çalışmak zorunda kalmıştım; hem de iki tane.

Bu yoğun sınav döneminde işe gidiyor, okul sonrası zamanımın çoğunu kafelerde garsonluk yaparak geçiriyordum. Yurda öyle yorgun dönüyordum ki ders çalışmaya yeterli zamanım bile kalmıyordu.

Sınavlardan çuvallayacağım diye ödüm kopuyordu. Hayat benim için bu denli zorken, bu kadar çabalıyorken, sınavlardan kalarak aileme ekstradan maddi olarak yük olmak istemiyordum.

Çok çalışmam gerekiyordu.

Üniversitede ilk yılım olmasına rağmen derslerim ağırdı. Ne de olsa okulum ülke genelinde saygınlığı olan ve kaliteli eğitimi ile adından söz ettiren bir kurumdu. Böyle olması çok normaldi.

İlk senenin zorunlu dersleri olan Fizik-1 ve Kalkülüs-1 vizelerine girmiştim, fena sayılmayacak puanlar alacağımı düşünüyordum.

Araya giren hafta sonu benim için çok büyük bir şanstı, çünkü pazartesi günü Kavramlar ve Algoritmalar dersi vizesi vardı ve ben henüz kitabın tek bir yaprağını oynatmamıştım.

"Jungkook" diye seslendim, kantinde birlikte oturduğumuz masada tam karşımdaki arkadaşıma. Telefonuna gömülmüş pür dikkat ekranına bakıyordu.

Genzinden çıkardığı ses ile devam etmemi istemişti. "Senden bir şey isteyebilir miyim?" diye sordum.

Başını aşağı yukarı hafifçe sallamıştı ama hala bakışları ekrandaydı, yüzüme bakmıyordu bile.

On His PillowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin