29

374 44 69
                                    

Merhaba! 👋🏼

Beklettim, özür dilerim 😊

O halde keyifli okumalar...

Final sınavları bitmek üzere, yaz tatili çok yakındı. Yıl sonu partisi için bütün fakülte, saatleri geri saymaya başlamıştı bile. 

Herkesteki heyecanın aksine SeYoung son günlerde oldukça durgun görünüyordu. Ondaki bu durgunluğu gördükçe Jimin de her zamankinden daha fazla üstüne düşüyordu. 

Sanki olacakları hissediyormuşçasına Jimin, SeYoung'u memnun etmeye çalışıyor, onun dudakları arasından çıkacak tek bir kelimeyi dahi takip ediyordu. 

"SeYoung yıl sonu partisine katılmalıyız mutlaka hayatım. Bütün yılın stresini atarız. Çok eğleneceksin. Eminim." Jimin ısrarla SeYoung'a partiye katılmalarını teklif ederken pek belli etmemeye çalışsa da aralarındaki soğukluk apaçık ortadaydı.

SeYoung ise ona bir cevap vermekten kaçınıyor, gülümseyerek geçiştiriyordu. Anladığım kadarıyla Jimin ile ilişkilerine son vermek için kendince bahaneler arıyordu SeYoung, düşünceliydi. Bu durumdan rahatsız olduğu belliydi.

***

Son sınavıma girmiş, akşam üzeri eve dönmüştüm. Bu gece yıl sonu partisi vardı ve hazırlık yapmam gerekiyordu. 

Hem yaz tatili hem de SeYoung'un ailesinin yanına dönecek olması öncesi grupça birlikte vakit geçirebileceğimiz son etkinlikti bu parti.

En son sabah kahvaltıda görmüştüm SeYoung'u. Eve döndüğümde yoktu. Tesadüf müydü bilemiyorum ama ajumma da evde yoktu. 

SeYoung'un okulda ya da Jimin'in yanında olabileceğini düşünüyordum. 

Yanıldığımı ise Jimin'le yaptığım telefon görüşmesinde anladım.

Telefonun ucundaki Jimin, SeYoung'un evde olup olmadığını soruyordu. Ona evde kimsenin olmadığını söylediğimde telaşlandı ve SeYoung'a ulaşamadığını söyledi. 

Jimin'in panik hali beni de tedirgin etmişti. Telefonu kapattığımda bu kez SeYoung'un numarasını tuşladım. Telefonunun kapalı olduğu uyarısını alıyordum. Telaşlanmaya başlamıştım. 

Çok geçmeden çalan kapıyı açtığımda Jimin karşımdaydı. "Taehyung, gerçekten burada değil mi?" 

Panik hali devam ediyordu. Onu hiç bu kadar endişeli görmemiştim. "Nerede olabilir ki, çıldıracağım." 

Ajumma'yı soruyordu, SeYoung'un nereye gitmiş olabileceği konusunda onunla konuşmak istiyordu. "O da evde yok. Muhtemelen beraberdirler. Şarjı bitmiştir, Jimin. Telaş yapma hemen. Belki de bu gece için hazırlık yapıyordur, kim bilir?" 

Bu söylediğimle bir nebze de olsa sakinleşmişti kendini salondaki kanepeye bıraktığında. "Hiç böyle yapmazdı. Mutlaka bir şekilde bana haber verirdi. İçim hiç rahat değil Taehyung. Her zaman 'bir gün beni bırakıp gidecek' diye düşünürdüm, bugün o gün zannettim. Aklım çıktı resmen." 

Jimin yine de ikna olamıyordu. SeYoung'un odasına bakmak istiyordu. Eve döneceği konusunda emin olmak istiyordu. 

"Jimin kızcağız evde yok. İzinsiz odasına giremeyiz. Sakin ol. Gelir mutlaka birazdan." 

Jimin'i sakinleştirmeye çalışıyordum ama ben de en az onun kadar paniktim. Telefonunun kapalı olması hiç hoşuma gitmemişti. 

"Taehyung o benim sevgilim. Tabii ki odasına izinsiz girme lüksüne sahibim." Ona engel olamıyordum. Çoktan merdivenleri çıkmaya başlamıştı. 

On His PillowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin