54 Özel Bölüm Namjoon Hyung

148 20 154
                                    

Merhabaaa!👋🏻

Yeni bölüm alarmı!!

Biraz JK yavrumun meselesinin arasına girmiş gibi olacağız ama netleştirmemiz gereken önemli bir olayımız var.

Buyurun o halde.

((Yazarken Jin - Yours dinledim tekrar tekrar. Bence bölümle bütünleşti. Size de tavsiye ederim. Medyaya bıraktım.))

Keyifli okumalar.

*

Gece on buçukta çalan telefonum ile SeYoung'la birlikte izlediğimiz filmi durdurdum ve aramayı cevapladım. 

Ekranda kuzenimin ismi yazıyordu. Telefonu keyifle kulağıma götürdüm.

"Namjoon hyung? Nerelerdesin sen? Yüzünü gören cennetlik!" 

Kuzenimin sesi kötü geliyordu. Onun kötü sesine karşılık benim de modum düşmüş, yüzüm asılmıştı. SeYoung'la göz göze geldiğimizde onun meraklı bakışlarla beni izlediğini fark ettim. Neler olduğunu soruyordu fısıltıyla. 

İşaret parmağımı havaya kaldırdım ve ondan izin istedim. Zaten birazdan ona anlatacaktım konuştuklarımızı.

Namjoon hyung geç vakitte aradığı için özür diliyor, müsait olup olmadığımızı soruyordu. 

"Tabii ki müsaidiz hyung. Gelebilirsin. Bekliyoruz." 

Telefonu kapatır kapatmaz karım beni sıkıştırmıştı, hyungla ne konuştuğumuzu soruyordu.

"Bizimle konuşmak, geceyi burada geçirmek istiyormuş. Gelince anlatırım dedi hayatım, neler olduğundan ben de emin değilim. Ama burada kalmak istiyorsa, büyük ihtimalle, Melanie ile kavga ettiler." 

Başını aşağı yukarı sallamıştı karıcığım. O da endişelenmişti. 

Çünkü bu hiç normal bir durum değildi. Çiftler tartışabilirdi ama birbirlerinden ayrı kalmak istiyorlarsa ortada büyük bir sorun var demekti. 

SeYoung'la endişeli bekleyişimiz yaklaşık yarım saat sürmüştü. Bu sırada da karıcığımla hyungun kalacağı odayı hazırlamıştık bile.

Evimize varan Namjoon hyungu salona davet edip yerleşmesini beklerken bir an önce konuya girmesi için pür dikkat onu izliyorduk. 

Ama hyung sıkıntılı görünüyordu ve kafası çok karışıktı. Bu her halinden belli oluyordu. 

"İyi misin hyung? Bir problem mi var?" 

Tam karşısına geçip oturduğumda bakışları SeYoung ile benim aramda gidip gelmişti. 

"Sizi de endişelendirdim değil mi?" dedi hyung. Sıkkın bir nefes verdi. "Bu saatte geldiğim için özür dilerim. Ama gidecek başka bir yer aklıma gelmedi."

Sıkıntılı davranıyor, elini kolunu nereye koyacağını bilemiyordu hyung. "Önce SeokJin'i aradım, nöbette olduğunu söyledi. Beni hastaneye çağırdı, dinlenme odasında uyursun dedi bir de çatlak! Oraya gidemezdim tabii ki. Ailemin evine de gitmek istemedim. Çünkü annem bir dünya telaş yapacaktı. Size gideyim diye düşündüm, sonra dedim ki EunJin kesin anneme haber verir... Üstelik ajumma da en az annem kadar telaş yapar, tahmin edebiliyorum. Otele gitmeyi hiç gözüm almadı, çünkü otel demek yalnızlık demek. O yüzden gece gece sizi rahatsız ettim."  

On His PillowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin