On His Pillow

51 Özel Bölüm (Paris)

Merhabaaa!👋🏻

En sevdiğim aile ile tekrar karşınızdayım.

Yalnız dram diye başlayan bu kurgu sitcoma doğru gidiyor... 🤔 Bu evriliş nerede başladı ben de anlamadım...

Neyse... 

Sizden tek bir ricam var: Okurken, medyadaki şu müzik de çalsın bir kenarda.😘

Hadi başlayalım

Keyifli okumalar

*

"Bana akıl ver SeYoung, bir kadına yapılabilecek en romantik evlilik teklifi nasıl olmalı?"

HoSeok panik bir şekilde evimize gelmiş, JoonHo'ya öğle yemeğini yedirirken mutfakta, oğlumla bana katılmıştı.

"Bilemiyorum ki tatlım, romantizm kişiden kişiye değişir"

Canım arkadaşım stresle saçlarını karıştırmıştı. "Of ne zor işlermiş bunlar böyle, hiç bu kadar gerilmemiştim."

Seri bir şekilde aşağı yukarı salladığı bacağını pat patladım. "Gerilme canım. Rahat ol. Bunlar tatlı telaşlar. Zevk alarak yapmalısın. Strese girersen EunHee de stres olur ve yapacağın sürprizin ne anlamı kalır ne de tadı..."

"Haklısın." demişti HoSeok. "Ama güzelim, EunHee planımı beğenmeyecek diye ödüm kopuyor. İster istemez geriliyorum."

Canım arkadaşım o kadar stresli görünüyordu ki bunu minik oğlum bile anlamıştı. JoonHo elini uzatıp HoSeok'un yanağını okşadı. "Ryahatla Hoşok dayı, koykmana geyek yok. Hepşi geçiçek."

Küçük adama da bakın. Boyundan büyük cümleler kuruyordu. Gülümsetiyordu beni onun bu hali, sözleri...

JoonHo ne zaman kâbus görse ya da ağlayarak uyansa babasının ona söylediği cümlelerdi bunlar. Şimdi o, HoSeok dayısına söylüyordu bunları.

HoSeok ise yanağındaki JoonHo'nun elini tutup avucunun içinden öpmüştü. "Çok rahatladım bebeğim. Teşekkür ederim."

HoSeok dayısı onca stresine rağmen oğlumun gönlünü de yapmaktan geri kalmıyordu.

"Sen şimdi mum ışıklı, kemanlı, akşam yemekli teklif olmaz mı diyorsun?"

"Kesinlikle olmaz!" demişti kaşlarını aşağı yukarı hareket ettirerek. "Daha orijinal bir şeyler yapabilirim, bulabilirim SeYoung. Sadece biraz itelenmeye, desteklenmeye ihtiyacım var."

Başımı aşağı yukarı salladım. Bir yandan oğluma yemek yediriyor diğer taraftan da orijinal bir şeyler düşünmek için kendimi zorluyordum.

"Paris nasıl?" diye sordu HoSeok.

"Paris?"

"Evet Paris" demişti. "Paris'te evlenme teklif edeyim ona. Eiffel Kulesinin tam önünde. Ne dersin?"

Neden olmasındı ki... Paris aşıklar şehriydi, bu hem romantik hem de orijinal bir fikirdi.

"Güzel fikir. Hemen her kadın, Paris'te evlilik teklifi almak ister. Bence olur!" dedim coşkuyla. Sanki o teklif bana yapılacakmış gibi heyecanlanmıştım.

HoSeok'un da geldiğinden beri asık olan yüzünde güller açmıştı. "Sahi mi söylüyorsun? Olur mu gerçekten?"

Başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım onu. Şu an hem HoSeok hem de EunHee adına çılgınlar gibi mutlu ve heyecanlı hissediyordum kendimi. "Şahane olur hem de!"