Aşıklar Mahkemesi (4)

5.2K 726 87
                                    

Müge tepsiyi masasına bırakıp botlarının fermuarını açarak ayağından çıkarttı. Ardından tepsiyi alarak Burak Bey'in ofisine yöneldi. Elini kaldırıp kapıya vurduktan sonra kapıyı açtı. İçeri girerken o kadar heyecanlıydı ki zili değil de yine kapıyı çaldığından habersizdi.

Kapının açıldığını duyduğu an Burak kafasını kaldırmış içeri giren kadına bakmıştı. Tabi ki yine zili çalmamıştı. Bununla da kalmamış uyarılarını hiçe sayarak yine mini bir elbise giymişti.

"Kahvenizi getirdim" diyen Müge masasına doğru yaklaşırken gözlüğünü burun ucuna indirip gözlüklerinin üstünden kadına baktı.

O yalın ayak mı yürüyordu?

Burak şaşkınca arkasına yaslanıp gözlüğünü çıkartarak masaya bıraktı. Masasının yan tarafında durup kahvesini bırakan kadını baştan ayağa süzdü.

"Bu ne hal Müge Hanım!" dediğinde kadın boş tepsiyi yana doğru indirip doğal bir tavırla ona bakarak "Ne varmış halimde" dedi.

Burak eliyle çıplak ayaklarını işaret edip "Ayaklarınızda ayakkabı yok! Üstelik yine etek giymişsiniz!" dediğinde Müge masumca gülümseyip "Hangi ayakkabımı giyersem giyeyim ses çıkartacaktı. Bende istediğim ayakkabıyı giymeye, sizin odanıza girerken ayakkabılarımı çıkartmaya karar verdim" dedi.

Genç adam ne diyeceğini bilemeyerek kadının yüzüne bakıp kalmıştı. "Peki ya kıyafetiniz" dediğinde Müge kafasını eğip elbisesine bakınca onun da gözleri aşağı kaydı ve iç çekti.

Bu iç çekiş genç kadının dikkatini çektiğinde oturduğu yerde doğrulup boğazını temizledi. "Yine çıplak gelmişsiniz" diye homurdandığında Müge "Dünkü kıyafetimi spor bulduğunuz için etek giymek zorunda kaldım. Çünkü kotlarımdan ve taytlarımdan başka pantolon tarzı kıyafetim yok" diye açıkladı.

Burak kafasını eğip parmaklarıyla burun kemiğini sıktı. Bıkkınlıkla kafasını kaldırıp kadına baktığında ona bakan yeşil gözler içindeki isteğe hiç yardımcı olmuyordu.

"Bunu sizinle dün konuşmuştuk. Alışveriş yapın Müge Hanım!"

Dişlerini sıkarak sinirle konuşmuştu çünkü kadın yanında durdukça sinirleriyle birlikte başka yerleri de geriliyordu. Öfkesine odaklanmaya çalışıyordu. Sadece öfkesine!

Kadının yanakları kızardı. Onu kızdırmış mıydı yoksa utandırmış mıydı?

Boğazını temizleyen Müge "Burada işe başlamadan önce uzun süre işsizdim. Daha maaşımı almadığım için..." diye açıklamaya başladığında Burak kendine lanet etti.

"Özür dilerim Müge Hanım, düşünemedim" diyerek kadının sözünü kestikten sonra devam etti.

"İsterseniz avans çekebilirsiniz. Ben muhasebeyle konuşurum" dediğinde Müge rahatsız görülerek gözlerini kaçırıp "Teşekkür ederim ama şu an için kıyafete ayıracak bir bütçem yok" dedi.

Kendini bu kadar açıklamak zorunda kalmaktan nefret ediyordu ama adam ısrar ettikçe daha fazla da sessiz kalamamıştı.

Kadının rahatsızlığını hisseden Burak kendine lanetler okurken "Lütfen muhasebeye gidip ihtiyacınızın ne kadar olduğunu söyleyin. Maaşınızdan kesilmeyecek" dedi.

Burak kadının yüzündeki ani değişimi fark ettiğinde kaşlarını kaldırdı.

Müge adamın sözleriyle öyle bir öfkelenmişti ki kendini tutamadı. "Kimsenin sadakasına ihtiyacım yok!" diye bağırdıktan sonra arkasını dönüp hızlı adımlarla odayı terk etti.

Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin