Çilek bacaklarının arasında hissettiği ıslak dokunuşlarla uykusundan uyanırken, karnındaki zevk kasılmalarıyla inledi.
Gözleri hafifçe aralandı ve bakışları bacaklarının arasına indirdiğinde Pars kafasını bacaklarının arasından kaldırıp gülümseyerek "Günaydın" dedi.
Çilek onun kafasını kaldırmasından memnun kalmayarak homurdandıktan sonra "Sana da günaydın, başladığın işi bitir" diyerek genç adamın saçlarını tutup kafasını tekrar bacaklarının arasına gömmüştü. Pars'ın dudaklarından taşan kahkaha kadınlığında hissedilirken Çilek genç adamın dil darbeleriyle kıvranmış ve daha fazlası için onu kendine daha çok bastırmıştı.
Duştan çıkan Çilek, Pars'ın sesinin mutfaktan geldiğini duydu. Genç adam ıslık çalıyor, keyifli bir şekilde şarkı mırıldanıyordu. Çilek bornozunun yakasını tutup gülümseyerek bir süre genç adamı dinledikten sonra mutfağa doğru yöneldi.
Pars mutfaktaki küçük masaya ikisi için kahvaltı hazırlıyordu. Kapıda duran Çilek onu bir süre izledikten sonra "Bu kadar şeyi nereden buldun?" diye sordu.
Onu fark etmeyen Pars, genç kadının sesiyle olduğu yerde irkilip arkasını döndü. "Geldiğini duymadım" dedikten sonra genç kadına yaklaşıp onu dudaklarında öptü ve geri çekilerek Çilek'in sorusunu cevapladı.
"Aşağıda bir market var biliyorsun değil mi?" dediğinde Çilek gülümseyerek "Biliyorum ama kahvaltı yapmaya vaktimizin olmadığının farkındasın. Değil mi?" diye karşılık verdi.
Saatini kontrol eden Pars "Sana katılmıyorum, hızlı bir şekilde hazırlanırsan her şeye vaktimiz olur" diyerek geri çekilecekken Çilek onu kolundan yakalayıp kendine çekti.
"Her şey" derken ellerini genç adamın göğsüne yerleştirdiğinde Pars sırıttı. Genç kadının boynuna doğru eğildi. Temiz kokusunu içine çekerek tenine küçük bir buse kondurdu.
Çilek'in bedeni gevşeyerek ona doğru sokulduğunda Pars gülümseyerek geri çekilip "Ona vaktimiz yok güzelim, üstünü giyinip gel de kahvaltımızı yapalım" dedi.
Pars ocağa doğru giderken Çilek gözlerini kısıp genç adamın arkasından öfkeyle baktı. "Bunun hesabını sorarım sana" dedikten sonra arkasını dönüp hızlı adımlarla yatak odasına gitti. Yine de üstünü giyinirken gülümsüyordu.
Kahvaltılarını yaptıktan sonra hızlı bir şekilde mutfağı toparladılar. Evden çıkacakken Çilek üstündeki ince uzun ceketi beğenmeyerek çıkarttı. Başka bir ceket almak için yatak odasına giderken Pars, genç kadının mini elbisesindeki sırt dekoltesini gördü.
"Bütün gün o elbiseyle mi duracaksın?" diye seslendiğinde deri ceketini alıp odadan çıkan Çilek "Evet, ne olmuş?" diye sordu.
"Hiç, üşümeyecek misin?" diye soran Pars genç kadının elindeki kısa deri ceketi alıp giymesi için tuttu.
Çilek ceketi giyerken "Bu cekette kısaymış, diğeri daha iyi değil miydi?" dediğinde ona dönen Çilek "Kıyafetime mi karışıyorsun bana mı öyle geliyor?" dedi.
Omuz silken Pars "Hayır canım, ne alakası var. Dün miden hastaydı ya yine üşütme diye diyorum" dedi ve Çilek 'in cevap vermesini beklemeden arkasını dönüp kapıyı genç kadın için açarak geri çekildi.
Çilek ona inanmayan bir ifadeyle alayla baktıktan sonra önünden geçip dışarı çıktı. Birlikte asansörü beklerlerken "Daha önce yeterince açık konuşmuştuk ancak yine de hatırlatayım Pars. Kıyafetime veya başka bir şeye karışamazsın. Daha doğrusu kimi becerdiğim haricinde hiçbir şeye karışamazsın" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)
Storie d'amoreAşıklar Tiyatrosu, Aşıklar Çeşmesi, Aşıklar Mahkemesi ve Aşıklar Köprüsü olmak üzere 4 hikayeyi içinde barındıran bir kitaptır. Hayat küçük tesadüflerle başlar. Hiç beklemediğin bir zamanda, hiç beklemediğin bir yerde ;)