Çın Çın Çın +18 UYARISI! Bu bölümde +18 sahneler bulunmaktadır. Rahatsız olan arkadaşlar lütfen okumasın, diğerlerine keyifli okumalar ;)
Bölüm 15
Müge banyodan çıktığında valizini yatağın yanında görünce rahatladı. Valizin içinden iç çamaşırı ve bugün için seçtiği kıyafetleri çıkartarak giyindi. Saçlarını tarayıp banyodaki kurutma makinesiyle kuruttuktan sonra merdivenlere yöneldi.
Aşağı inerken gördüğü manzara merdivenden hızla inen ayaklarını önce yavaşlattı sonra durdurdu.
Burak hala üzerindeki minik boxer iç çamaşırıylaydı ve şöminenin önünde eğilerek kaslı dik kıçını ona doğru çevirmişti. Şöminedeki ateşe odun atarak onu alevlendirmeye çalışıyordu. Sonunda istediğine ulaşınca ağzının içinde homurdanarak doğruldu. Elini beline koyup arkasını dönmüştü ki merdivenlerdeki Müge'yi gördü.
Müge adamın ona dönmesiyle girdiği transtan çıkarak geri kalan merdivenleri indi. Adamın arka manzarası kadar ön manzarası da dudaklarını yalatacak kadar lezizdi.
Aşağı indiğinde konuşmadan önce sertçe yutkunmak zorunda kalmıştı. Buna rağmen "Hala giyinmemişsiniz" dediğinde sesi pürüzlüydü.
Kaşlarını çatan Burak "Neden giyinecektim ki?" diye karşılık verince Müge kafasını hafifçe yana eğmiş "Müvekkilinizle görüşmemiz yok mu?" diye sormuştu.
"Ah müvekkil" diyen Burak elini sıkıntıyla ensesine attı. Parmaklarıyla ensesini kısaca kaşıdıktan sonra "Biraz önce mesaj attı, bir işi çıkmış" diye uydurdu.
Müge'nin kaşları havalandı. "İşi çıkmış" derken sesindeki şüphe ortadaydı.
"Evet, evet" diyen Burak kadınla göz temasını kesip arkasını dönerek mutfak alanına ilerledi.
"Kahvaltı yapalım mı?" diye sorduğunda Müge kuşkuyla onu takip etmişti.
"Olur ama evde yiyecek bir şeyler var mı?" dediğinde adam buzdolabını açarak "Dün anahtarı almaya gelirken alışveriş yapmıştım" diye cevap verdi.
Müge'nin gözleri şimdi kısılmış adamı inceliyordu.
Burak kadının sessizliğini fark ederek kolunun üstünden ona baktığında yüzündeki ifadeyi gördü. Hızla önüne dönerken "Sonuçta burada kalacağımız süre boyunca bir şeyler yememiz gerekecekti" diyerek yaptığı şeyi açıklamaya çalıştı. Eh bu kadın salak değildi ve gerçeği çoktan fark ettiğine emindi.
Müge'nin arkasından geçtiğini hissetti. Kadın yanına gelip dolaba baktı. Öndeki kavanozları görerek alaycı bir ifadeyle "Çilek reçeli" dediğinde omuz silkip "İkimizde seviyoruz" diye mırıldandı.
"Haklısınız" diyen Müge önüne geçip dolaptaki kahvaltılıklar dışarı çıkarttı.
Burak buzdolabından vuran soğuk havaya rağmen sertleştiğine inanamıyordu ama işte gerçek önünde kocaman bir hal almaya başlamıştı. Kadının hemen arkasında durmak, kokusunu içine çekmek, o muhteşem kıçına dokunabilecek kadar yakın olmak sertleşmesine yetiyordu. Lanet olsun başı büyük beladaydı.
Müge'nin "İster misiniz?" dediğini duydu. Daha öncesinde de bir şeyler dediğine emindi ama aklı edepsiz düşüncelere öyle bir kaymıştı ki kadını duymamıştı.
"Anlamadım" dediğinde arkasına dönen Müge kaşlarını çatarak ona bakıp "Omlet ister misiniz? Diye sordum" dedi.
"Ah evet iyi olur" diye cevap veren Burak dolabın kapısını kapatarak hızla uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)
RomansaAşıklar Tiyatrosu, Aşıklar Çeşmesi, Aşıklar Mahkemesi ve Aşıklar Köprüsü olmak üzere 4 hikayeyi içinde barındıran bir kitaptır. Hayat küçük tesadüflerle başlar. Hiç beklemediğin bir zamanda, hiç beklemediğin bir yerde ;)
