Aşıklar Çeşmesi (1)

7.8K 728 77
                                    

"O olmadan sen bir hiçsin!" derken Pars kahkahalar atıyor, gözlerinden yaşlar gelene kadar gülüyordu.

Aynı durumda olan Burak da eliyle karnını tutmuş oturduğu yerde iki büklüm olmuştu. "Siktir altıma yapacağım şimdi" derken kahkaha atıp karnını tutmaya devam ediyordu.

Emre oturduğu koltuktan arkadaşlarını sinirle izliyordu. Arkasına yaslanıp elini şakağına atarak parmaklarıyla masaj yapmaya başladı. Arkadaşlarına anlattığına bin pişmandı. Zaten neden anlattığını kendisi de bilmiyordu. Bir bilim insanı olarak o an yaşadığı duruma kendisi bile bir anlam bulamamışken arkadaşlarının nedenini bulması imkânsızdı. O gece yaşananları düşündükçe aklını kaçıracak gibi oluyordu. Hayatında ilk defa böyle bir duruma düşmüş, hem utanmış hem fena halde öfkelenmişti. Şımarık kızın söyledikleri ise öfkeden çıldırmasına sebep oluyordu. Telefonlarını bir açsa o söylediği lafları ona sikiyle ödetecekti.

İşin garip tarafı yaşadığı sıkıntı kısa sürmüş, ertesi günü hiçbir şeyi kalmamıştı. Emre o gece yaşananları defalarca düşündü. Ve her seferinde Tuğba'nın kıyafetini hatırlamak bile ereksiyon olmasına yetti. Gecenin başlarında da hiçbir sorun olmadığını hatırlıyordu, ne olduysa yemeğin ilerleyen saatlerinde başlamıştı. Yemek yerken aklına gelenleri düşündü. Psikolojisini etkileyecek bir şey mi düşünmüş veya o an gördüğü bir şey bilinçaltını etki altına mı almıştı. Büyük ihtimal o gece yaşadığı iktidarsızlığın sebebini hiçbir zaman öğrenemeyecekti ama yaşananları da hiçbir zaman unutmayacaktı. Şımarık zengin kızının sözleri aklından çıkmıyordu. Belki de bu yüzden arkadaşlarına anlatmıştı. O kadar öfkeliydi ki bir türlü hazmedemiyordu.

Pars yanındaki tekli koltuğa oturup ona doğru dönerek öne eğildi. Dirseğini dizine yaslayarak Emre'nin yüzüne dikkatle bakıyordu. Emre arkadaşının seğiren dudaklarından ve yüzündeki ifadeden duyacaklarından hoşnut kalmayacağını anlamıştı.

"Şimdi senin kuş ötmüyor mu?" dediği an Burak böğürürcesine gülmeye başlamış, Pars da hemen ardından kahkahalara boğulmuştu.

"Siktirin gidin lan!" diyerek ayağa fırladı. "Size anlatanı sikim!" derken sinirli adımlarla merdivenlere ilerledi. Avukatın tek kişi için devasa büyüklükteki evinin üçüncü katındaydılar.

Merdivene ulaşmıştı ki arkasından koşarak gelen Burak kolundan tutarak onu geri döndürdü. "Tamam lan tamam. Gel konuşalım" diyerek Emre'yi koltuklara doğru ilerletirken gülmemek için dişlerini alt dudağına geçirmişti.

Emre kalktığı yere geri otururken arkadaşları gerçekten gülmemek için büyük çaba harcıyordu.

Pars derin nefesler alarak sakinleşip şansını tekrar denedi. "Sorun hala devam ediyor mu?" diye sorduktan sonra gülmemek için dudaklarını hızla kapatmıştı.

Emre öne doğru eğilip ellerini iki yana açarken "Hayır!" diye haykırdı. "Siz beni dinlemiyor musunuz lan? Ne olduysa o gece oldu. Ondan sonra hiçbir sorun kalmadı."

"Abicim o zaman kızla ilgili bir sorun vardır. Yani kızı istememiş olabilirsin?" diyen Burak mantıklı bir şey söylemiş gibi kafasını sallarken Emre elini yüzüne atıp sertçe sıvazladı.

"Kızla ilgili bir sorunda yok abicim. Kızı gördüğüm an tahrik oldum, hatta o geceki halini düşünmek bile yetiyor ama o gece bana bir şey oldu."

Pars ile Burak birbirine baktı. Ardından Pars, Emre'ye dönerek "Gecenin başında bir sorun yoktu yani" dedi. Genç adam kafasını iki yana salladığında avukat "Tam olarak ne zaman başladı?" diye sordu. Yine avukat kimliğine bürünmüş karşısındakini sorgulayıcı ses tonuna geçmişti.

Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin