Tuğba örtüyü üstünden atıp yataktan çıkıyordu ki beline sarılan kollar geri çekildi. Yatağa düşen genç kadın gülerek "Kalkmalıyım" derken Emre onu daha çok kendine çekti ve arkasından sıkıca sarıldı. Bir bacağını öne doğru çıkartıp genç kadının bacaklarının arasına yerleştirirken yüzünü de saçlarının arasına gömdü.
"Kalkmamız için bir neden yok. Akşama kadar yatakta kalabiliriz" derken kelimeler birer homurtuyla çıkıyordu. Tuğba onun söylediklerini tam duymasa da tahmin ederek cevap verdi.
"İstersen bütün günü yatakta geçirebiliriz ama şimdi kalkmazsam altıma yapacağım Emre" dediğinde Emre homurdanarak kolunu kaldırıp genç kadının yataktan çıkmasına izin vermişti.
Tuğba kıkırdayarak yataktan çıkıp banyoya gitti. Tuvaletini yapıp elini yüzünü yıkadıktan sonra dişlerini fırçaladı. Saçlarını eliyle söyle bir düzeltip odaya geri döndüğünde Emre onun yastığını kucağına çekmiş bir bacağını da yatağın diğer tarafına doğru atmış şekilde yatıyordu. Yatağın tamamını kaplayan genç adam horul horul uyumakla meşguldü.
Ellerini beline yerleştiren genç kadın karşısındaki manzarayı bir süre izledi. Üstünde sadece siyah iç çamaşırı olan Emre sere serpe uyurken çok bir baştan çıkarıcılığı olmasa da Tuğba fena halde sevişmek istiyordu. Uyanmadan önce gördüğü erotik rüyanın bunda etkisi olduğu kesindi.
Emre onun yastığını bırakıp diğer tarafa döndü ama pozisyonu çok fazla değişmemişti. Bu sefer kollarını yukarı kaldırıp başının altındaki yastığa sarılmış halde yüz üstü yatıyor, hala yatağın tamamını kaplıyordu.
Tuğba kafasını sağa sola yatırıp ne yapması gerektiğini düşündü. Acaba önce genç adamın iç çamaşırını mı çıkartmaya çalışmalıydı. Ama o zaman adama tecavüz emek ister gibi görülecekti. Düşüncelerine kendi kendine güldü.
Dudağını ısırıp Emre'nin bedenini son kez süzdükten sonra kararını verdi.
Emre sırtında hissettiği ıslak dokunuşlarla gözlerini araladı. Tuğba'nın dudakları belinden yukarı doğru çıkarken gülümsedi. Genç kadının tenine değen saçları gıdıklanmasına sebep olduğunda kıkırdayarak arkasına doğru döndü.
Sırt üstü döndüğünde Tuğba'nın gülümseyen yüzüyle karşılaşınca aynı şekilde gülümseyip "Günaydın" dedi.
"Günaydın" diyen Tuğba öne doğru eğilip göğsünü öptüğünde genç adam iç çekti. Tuğba'nın dudakları bu sefer yavaşça aşağı inmeye başladığında aleti beklentiyle seğirmiş, Emre'nin uykulu halinden eser kalmamıştı.
Tuğba iç çamaşırının lastiğini kavrayıp kalçasından aşağı sıyırmaya başladığında Emre kalçasını kaldırıp çamaşırı hevesle çıkartmıştı. Onun aceleci tavrıyla gülümseyen Tuğba Emre'nin bacaklarını iki yana ayırmasıyla genç adamın bacaklarının arasında diz çöktü. Hafif sertleşmiş olan aleti eline alıp öne doğru eğildiğinde Emre kuruyan dudaklarını yalayarak genç kadını izliyordu. Tuğba'nın ıslak dudakları aletiyle buluştuğunda ise gözlerini kapatıp kendini o anki zevke bırakırken her sabah böyle uyanmak istediğini düşündü.
Dudaklarının arasındaki alet istediği sertliğe geldiğinde Tuğba kafasını kaldırdı. Emre itiraz edercesine homurdansa da genç kadın çoktan kalkmış ve üstüne yerleşmek için hazırlanmıştı. Emre, Tuğba'nın yüzündeki şehveti gördüğünde itirazını unuttu. Daha önce genç kadının yüzünde bu kadar yoğun bir istek gördüğünü hatırlamıyordu.
Tuğba aletini kavrayıp yavaşça üstüne oturduğunda genç kadının belini kavradı ancak Tuğba ellerini tutup göğüslerine kaldırdı. Avuçlarını göğüslerine yerleştirirken "Sık" diye tısladı ve hızla üstünde inip kalkmaya başladı ve Emre'ye emirler yağdırmaya devam etti. Genç adam da zevkle onun emirlerini yerine getirmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)
Storie d'amoreAşıklar Tiyatrosu, Aşıklar Çeşmesi, Aşıklar Mahkemesi ve Aşıklar Köprüsü olmak üzere 4 hikayeyi içinde barındıran bir kitaptır. Hayat küçük tesadüflerle başlar. Hiç beklemediğin bir zamanda, hiç beklemediğin bir yerde ;)