Aşıklar Mahkemesi (6)

5.4K 786 178
                                    

Burak çalışma odasındaki koltuğuna uzanmış, gözlerini tavana dikmişti. Arkadaşlarını aşağıda bırakıp kendini ofisine kapattığından beri bu pozisyondaydı.

Müge ile ilgili ne yapacağını düşünüyor, bir çare bulamıyordu. Onu kovmalıydı. Başka biri olsa şimdiye çoktan göndermişti. Hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen kadın işini çok iyi yapıyordu ama hataları olmamışta değildi. Üstelik eskiden Burak'ın tek bir hataya bile tahammülü yoktu. Ancak şimdi Müge'nin hatalarını görmezden gelebiliyordu. Çünkü onu bilinmeyen bir sebepten dolayı yanında istiyordu. Kadından fazlasıyla etkileniyordu ama bunu sadece cinsel bir çekim olmadığının da farkındaydı. İşte tam da bu yüzden aklı karışıyor, bir yandan da kendine engel olmaya çalışıyordu. Bir kadına karşı bir şeyler hissetmeyeli çok uzun zaman olmuştu.

Yattığı yerden doğruldu. Çalışma masasının arkasındaki ekrandan açık olan kameraları kontrol etti. Arkadaşları görünürde yoktu.

Sonunda onun tekrar yanlarına gitmeyeceğini anlayarak evden ayrılmış olmalıydılar.

Ofisten çıkıp aşağı kata indi. Ortalıkta hiçbir bulaşık görmediğinde gülümsedi. Arslan çıkmadan önce toplamış olmalıydı çünkü Pars hayatta öyle bir şey yapmazdı.

Dolabı açıp bir şişe votka aldıktan sonra kapağını kapatmıştı ki "Siktir! Lanet!" diye bağırarak olduğu yerde sıçradı.

Buzdolabının kapağını kapatınca sessizce yanında dikilen Pars'ı görmüştü. Pars ellerini beline yerleştirmiş sırıtarak ona bakarken "Ödün bokuna karışmış gibi Avukat" dedi.

"Allah belanı versin Pars! Sen gitmedin mi? Evde kimse görünmüyordu" dediğinde Pars "Tuvalete kadar gitmiştim. Kameralara o sıra bakmış olmalısın" diyerek sırıttı.

Burak iç çekerek bardakların bulunduğu rafa ilerledi. Dolabın kapağını açıp bir bardak almıştı ki Pars "Bana da bir bardak alsana" dediğinde "Kendi bardağını kendin al" diyerek arkasına dönüp koltuklara ilerledi.

"Bir yaralı parmağa da işeme zaten" diyen Pars dolabı açıp kendine bir bardak aldıktan sonra onu takip etti.

Burak kadehini doldurup şişeyi sehpaya bıraktığında yanına oturan Pars şişeyi alıp kendi kadehini doldurdu.

Arkasına yaslanan Burak ayaklarını sehpaya uzatıp içkisin yudumlarken arkadaşı da onu taklit ettiğinde gözlerini devirdi. Pars'ın o lanet olası ağzını hiç açmamasını diliyordu ama bunun mümkün olmadığını biliyordu. Bu akşam burada kalmasının tek sebebi vardı o da Burak'ın içini dökmesini sağlamak.

Bir süre sessiz kaldıktan sonra Pars "Bana şu kadından bahsetsene" dedi.

Burak'ın kimden diye sormasına gerek yoktu. İkisi de arkadaşının kimden bahsettiğini biliyordu.

"Mecbur muyum?" diye homurdanarak içkisini yudumladı.

Pars kafasını çevirip ona bakmaya başladığında Burak içinden küfretti. Arkadaşı farkındaydı.

"Bu kadının seni etkilediğinin farkında mısın?" diye soran Pars'a siktir git demek istese de sustu.

Pars "Burak!" dediğinde kafasını çevirip ona baktı.

"Ne var Pars?" diye karşılık verip arkadaşının gözlerine bakarken Pars "Yıllar sonra ilk defa seni bu halde görüyorum" dedi.

Burak bakışlarını tekrar önüne çevirdi. Hiçbir şey söylemeden içkisini duyulmamaya devam ettiğinde "İnkar etmiyorsun" dedi arkadaşı.

Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin