Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)

Aşıklar Tiyatrosu (19)

Yeni bölümden herkese merhaba, umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur.  Keyifli okumalar, hayatınıza iyi bakın...

Günler çabuk geçiyordu. Arslan ile iki haftadır resmi olarak sevgiliydiler. İdil mutluydu. Her zaman hayal ettiği hayatının aşkını bulmuştu. Son zamanlarda onu pastaneden çıkartmaya çalışan şirketin adamları da ortada görülmüyordu ve bu durum İdil'i rahatlatmıştı. Arda'nın dediği gibi biraz daha sabrederse savaşı kazanacaktı.

Kapı çaldığında İdil mutfaktaki hazırlıklarını bitirmişti. Bugün hafta sonuydu ve pastaneyi açmamışlardı. Akşamları Arslan ile buluştuğu için gerçekleştiremedikleri kızlar toplantısını bugüne almışlardı.

Kapıyı açtığında arkadaşları ellerinde poşetlerle içeri girdi. Poşetlerin içinde gördüğü atıştırmalıklarla yüzünü buruşturan İdil "Neden bu kadar çok şey aldınız? Ben yeterince yapmıştım" dedi.

Diğerlerinin elindeki poşetleri toplayan Müge mutfağa doğru yönelirken "Kapa çeneni İdil zaten senin yüzünden bütün gün eve kapandık" diye homurdandı.

Çilek ve Tuğba'nın arkasından salona ilerleyen İdil "Benim değil, Arslan'ın yüzünden!" diye bağırarak hatırlattı.

Çantasını sehpanın üstüne bırakıp koltuğa oturan Çilek "Evet ya neden evdeyiz!" dedi. Onun yan tarafına oturan İdil omuz silkti. "Bilmiyorum. Bugün sizinle olacağımı söyledim ve o da bugün evde olmam gerektiğini söyledi. Neden? Diye sordum. Evde kalırsan anlarsın dedi. Ve evdeyiz."

Çilek ile Tuğba imalı bir şekilde bakıştılar. "Hımm" diyen Çilek bir kolunu koltuğun arkasına atıp İdil'e doğru dönerken "Sana bir sürpriz hazırlamış olabilir mi?" diye sordu.

İdil kafasını iki yana salladı. "Öyle bir şey olsa evde yalnız kalmamı isteyeceğine eminim" derken yalnız kelimesini özellikle vurguladı.

"Haklısın" diyen Çilek önüne doğru dönerken "Her neyse bekleyip göreceğiz" dedikten sonra "Müge! Hadi gel artık günün konusunu açıyorum!" diye bağırdı.

"Tamam! Biriniz bana yardım etsin" diyen Müge'nin sesiyle İdil ayağa kalkıp mutfağa gitti. İçeri girdiğinde arkadaşının hazırladıklarını görünce "Ne yapıyorsun sen?" diye sordu. Ona gülümseyen Müge "Madem alkol alamıyoruz ben de milkshake yapmaya karar verdim" diyerek göz kırptı.

Ardından "Şu malzemelerle robotu alsana, buzla bardakları alıp geliyorum" diyerek dolaba ilerledi.

İdil meyve ve soslarla dolu olan tepsiyle robotu alıp içeri giderken Müge de hemen arkasından onu takip etti. Malzemeleri gören Tuğba sevinçle "Milkshake!" diye bağırmıştı.

"Evet! Sizin yüzünüzden" diyen Çilek, alkol zehirlenmesiyle hastaneye kaldırılan ikiliye sertçe baktı.

Müge malzemelerle birlikte yere oturup hazırlıklarını yaparken İdil de tekrar Çilek'in yanına geçmişti. "Evet konumuz nedir?" diye sorduğunda Çilek ona imayla bakıp Tuğba'ya dönerek "Tabi ki gizli aşk" dedi. Müge ve İdil aynı anda Çilek'in bakışlarını takip etmişlerdi. İdil kendi aşk macerası geçen sefer masaya yatırıldığı için rahattı. Ayrıca onunki hiçte gizli değildi. Çilek'in imayla Tuğba'ya bakışı ve Tuğba'nın gözlerini kaçırması Müge ile ikisinin aynı anda "Kim!" diye bağırmasına sebep olmuştu.

Tuğba şaşkınca hepsine baktı. "Ne? Kimse! Kimse yok!" diye itiraz ettiğinde Çilek "İki gün üst üste beni ektin" diye hatırlattı. Tuğba dudağını büzüp saçıyla oynarken "Şey işim vardı" dedi.