Emre kollarını göğsünde bağlamış burnundan soluyarak karşısına bakıyordu. Adının Dante olduğunu öğrendikleri şoför ve Tuğba sesli bir kahkaha patlattıklarında kafasını sağa sola çevirip ikisine de öfkeyle baktı. Adamın bakışlarıyla karşılaştı. Dante onu işaret ederek bir şeyler söyleyip kıkırdadığında Tuğba da gülerek karşılık verdi. Emre sabrının son demlerini yaşarken Tuğba "Surat asmayı bırak artık Emre" diye mırıldandı.
"Gerçekten mi? Demek ki sonunda varlığımı hatırladınız!" diyerek dişlerinin arasından tısladı.
Tuğba hafifçe öne doğru eğilip Emre'nin yola bakan yüzünü incelerken "Sen kıskandın mı?" diye sordu şüpheci bir sesle.
Emre gözlerini kısarak genç kadına döndüğünde Tuğba kahkaha atarak "Beni Dante'den kıskanman için hiçbir sebep yok. Onunla tercihlerimiz aynı" dedi. Genç adam tıra bindiği an bu konuda bir şeyler sezinlemişti ancak sonrasında emin olamamıştı. Adamın açıkça Tuğba'ya sarktığı zamanları düşünürken kaşlarını daha da çatıp "Hiç öyle görülmüyordu" dedi.
"Ah Dante eğlenmeyi seven birisi. Görünüşünün ne kadar dikkat çekici olduğunun farkında, ilk defa karşılaştığı kadınlarla flört etmeyi alışkanlık haline getirmiş. Kadınların ona verdiği tepkilerle eğleniyor. Benden aynı tepkiyi alamayınca kendini açık etti."
"Alamadı mı?" diye soran Emre'nin yüz ifadesi yumuşamaya başlamıştı.
Kafası karışan Tuğba "Neyi alamadı mı?" diye karşılık verdiğinde Emre "Az önce kendin söyledin ya, benden aynı tepkiyi alamadı diye" dedi.
Genç adamın sözleriyle gülümseyen Tuğba "Bütün o söylediklerimin arasından takıldığın tek yer orası mı?" diye sordu.
Genç kadına doğru eğilen Emre "Beni ilgilendiren kısmı orası" diye fısıldadı.
Kafasını çevirip Emre'nin gözlerine bakan Tuğba ise "Neden?" diye sordu. "Bugün nedenini açıkça söylediğimi hatırlıyorum" cevabını aldığında ise "Belki tekrar duymak istiyorum" diye karşılık verdi.
Hafifçe gülümseyen genç adam uzanıp Tuğba'nın elini tuttu. "Hayatımda kalıcı olmanı istiyorum" dediğinde Tuğba'nın gözleri şaşkınlıkla büyümüştü.
Ne diyeceğini bilemeyerek "Bu ciddi bir istek gibi görünüyor" diye fısıldadı.
"Fazlasıyla ciddi" diyen Emre'nin gözlerindeki parıltıyı görmese Tuğba onun yine bir oyun oynadığını düşünebilirdi ama genç adam çok ciddi görünüyordu. Yine de güvenemiyordu. Birlikte oldukları dönemde de Tuğba aynı ciddiyeti hissettiğini düşünmüştü. Belli ki kendi hisleri onu yanıltmıştı. Aynı şey tekrar olabilirdi. Bu kısa tatil bitip gerçek hayatlarına geri döndüklerinde Emre'nin ne kadar ciddi olduğu açığa çıkacaktı. Tuğba özellikle bir şeyi merak ediyordu. Emre dönünce onu arkadaşlarıyla tanıştıracak mıydı? Genç adamın ciddiyetini ölçebileceği tek değer elinde bu vardı.
Tır şehre yakın bir dinlenme tesisinde durduğunda orada boş taksi bulabildiler. Dante'ye teşekkür edip vedalaştıktan sonra otele giderken Tuğba araba kiraladıkları firmayı aradı. Onlara arabanın yolda kalmasıyla ilgili kısa bir bilgi verdikten sonra telefonu kapattı. Geri kalan işlemlerle araba kiraladıkları şirket ilgilenecekti.
Otele geldiklerinde ikisi de yorgun ve açtı. Tuğba ayakkabılarını çıkartıp banyoya ilerlerken Emre "Yemeği odaya söylememi ister misin?" diye sordu.
"Evet lütfen! Aşağı inecek hiç halim yok" diyen Tuğba banyoya girip kapıyı kapattığında Emre iç çekerek kapanan kapıya bakıp sipariş vermek için telefona ilerledi. Yemek siparişlerini verdikten sonra ayakları onu banyo kapısına götürmüştü. Kapının önünde bir süre bekledi. Eli kapı koluna uzanırken içeriden su sesi geliyordu. Tuğba'nın çıplak ve ıslak bedenini hayal ettiğinde küfrederek elini geri çekip saçlarına götürdü. Dişlerini sıkıp saçlarını çekiştirdikten sonra yüzünü sertçe sıvazlayıp arkasını dönerek odanın banyodan en uzak köşesine gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)
RomanceAşıklar Tiyatrosu, Aşıklar Çeşmesi, Aşıklar Mahkemesi ve Aşıklar Köprüsü olmak üzere 4 hikayeyi içinde barındıran bir kitaptır. Hayat küçük tesadüflerle başlar. Hiç beklemediğin bir zamanda, hiç beklemediğin bir yerde ;)