Aşıklar Çeşmesi (20)

6K 647 112
                                    

Kadın karşısına geçip bacak bacak üstüne attığında eteğinin yırtmacı neredeyse kasıklarına kadar açılmıştı. Tuğba önündeki ince ve zarif bacakları istemsizce süzdü. İlke Hanım belki de karşısında bir kadın olduğu için bu kadar rahattı. Evet Tuğba da dekolteli kıyafetleri severdi ama hiçbir zaman karşısındaki kadın kadar rahat olamazdı. İlke Hanım'ın yaptığı artık teşhirciliğe giriyordu. Neyse ki işinde iyiydi ve Tuğba kadının ona yardım ettiğinin farkındaydı. Aksi taktirde hiçbir kuvvet onu sevmediği bir insanı görmeye gönderemezdi.

Evet İlke Hanım onun terapistiydi ve Tuğba'nın kadını sevdiği söylenemezdi.

"Bu görüştüğün adam nasıl biri?" diyen soran İlke Hanım dikkatle ona bakıyordu.

Tuğba gülümseyerek "Az önce de söylediğim gibi adı Emre" dedikten sonra iç çekip "Kibar, sevimli, iyi biri" dedi ve omuz silkti.

"Bu özellikler birine aşık olman için yeterli mi?"

"Aşık olmak için bir özelliğin yetip yetmeyeceğini bilmiyorum. Emre'yi seviyorum. Elbette bana karşı olan davranışlarının ona olan sevgimin yoğunluğunda etkisi var ama aşık olmak için tam olarak nelerin yeterli olup olmadığını bilemem. Tek bildiğim Emre'yi seviyorum."

"Vitale'i sevdiğin gibi mi?"

Tuğba duyduğu isimle ofladı. Gülerek kafasını iki yana salladıktan sonra "Vitale bir gençlik hatasıydı. Bunu bana siz söylemiştiniz" dediğinde İlke Hanım "Peki ya Can, Kaan, İlker" diye karşılık verdi.

"Onların hepsi platonikti" diye itiraz eden Tuğba karşısındaki kadının ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu. Neden eski konuları açıp duruyordu.

"Ya Egemen'e karşı olan hislerin, az kalsın onun için kendini öldürüyordun. Emre'ye karşı hissettiklerin de o kadar yoğun mu?"

Tuğba hızla ayağa kalktı. Duyduğu isimle bedeni buz kesmişti. Kollarını kendi etrafına sarıp odanın içinde yürümeye başladı. "Bunları daha önce konuşmuştuk. Vitale benimle alay etti. Ona olan hislerimi küçümseyip beni bütün okulda rezil etti. Utancımdan İtalya'yı terk etmek zorunda kaldım. Diğerleri ise uzaktan görüp beğendiğim iletişim bile kurmadığım erkeklerdi"

Olduğu yerde durup gözlerini kapatarak kafasını yere eğdi. "Egemen..." diyerek derin bir nefes aldıktan sonra "Egemen usta bir dolandırıcıydı. Sevgiye karşı olan zaafımı fark edip beni kullandı ve işi bitince bıraktı. Evet beni terk ettiğinde kendimi öldürmek istedim çünkü Vitale de yaşadığım utancı tekrar hissettim. Üstelik bu sefer babamı da kendi batağıma çekmiştim. Benim yüzümden onun da zarar gördüğünü bilmek beni intihara itmişti" dedi.

"Seninle Egemen'den sonra tanıştık Tuğba. Daha önceki terapistinle görüşmek istemediğin için bana yönlendirildin. O sıralar bana söylediklerin notlarımda kayıtlı. Senin için okumamı ister misin?"

Tuğba gözlerini açıp kafasını kaldırdı. Kadına öfkeyle bakarken İlke Hanım da yerinden kalkıp onunla göz göze geldi. "Okumamı ister misin?" diye sorduğunda Tuğba gözlerini kaçırıp koltuğa giderek oturdu. "İstemiyorum desem okumayacak mısınız?" dediğinde kadın gülümseyerek bilgisayarına doğru ilerleyip "O günleri hatırlaman gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Ardından koltuğuna oturup bilgisayar ekranındaki notları okumaya başladı. "Yoksunluk... O yokken hissettiğim tek şey yoksunluk. Sanki bir uyuşturucu bağımlısıyım ve o olmadığında bedenim krize giriyor, aklım düşünme yetisini kaybediyor. Evet bağımlıyım. Ama herhangi bir maddeye değil. Egemen'e bağımlıyım"

Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin