Aşıklar Çeşmesi (25)

5.3K 674 109
                                    

"Sevgilin benimle yemeğe çıktığını biliyor mu?" diye sordu İlke.

Emre ağzındaki eti yutup suyundan bir yudum aldıktan sonra "Ne yapmaya çalışıyorsun İlke?" diye sordu.

Neşeli bir kahkaha patlatan İlke kadehini alıp arkasına yaslanırken "Ne yapmaya çalışabilirim Emre? İki eski arkadaş olarak geçmişi yad ederiz diye düşündüm. Yanlış mı düşündüm?" dedi.

"İki gündür ısrarla arayıp buluşmak istediğine göre tek istediğinin geçmişi yad etmek olduğunu düşünmüyorum. Neden buradayız?"

Hafifçe omuz silken kadın Emre'nin gözlerine bakarak kadehini dudaklarına götürdü. Kadehi hafifçe kaldırıp kırmızı dudaklarının arasından içkisini yavaşça ağzına yönlendirirken gözleri hala Emre'nin üzerindeydi.

Bakışlarını kaçıran Emre kafasını iki yana salladı. Kadehini bitiren İlke, iç çekerek boş bardağı masaya bıraktığında biraz ileride duran garson içkisini yenilemek için yanlarına gelmişti.

Garson gittikten sonra gülümseyerek "Geçen geceki sürprizimi beğendin mi?" diye sordu utanmadan.

Emre tekrar gözlerini kadına çevirdi. "Hasta haklarını ihlal ederek işlediğin suçtan bahsediyorsan, hayır beğenmedim" dedikten sonra dirseklerini masaya yaslayıp "Tuğba'nın orada olduğunu bilerek sana anlattıklarını bütün salonla paylaştın. Üstelik konuşmadan önce karşılaştığınıza şahitlik edecek insanlar varken bunu yapmayı göze aldın. Amacın neydi?" dedi.

"Amacım mı neydi?" diyerek İlke de masaya doğru eğildi. "Senin gözünü açmaktı tabiî ki! Nasıl bir insanla birlikte olduğunu bilmeliydin" dediğinde Emre alayla sırıtıp "Ben nasıl bir insanla birlikte olduğumu biliyorum İlke. Mükemmel bir kadınla birlikteyim" diye karşılık verdi.

"Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun Emre. Tuğba sana sorunundan bahsetti mi?" dediği an Emre elini kaldırarak onu susturdu.

"Buraya Tuğba hakkında konuşmaya gelmedim. Israrcı aramalarının son bulması için geldim. İsterse Tuğba sorunlarını benimle paylaşacaktır. Bunları senden duymak istemiyorum. Şu tavrından sonra anlatacaklarının doğru olduğundan da şüpheliyim"

"Emre bu kadar mı körleştin? Sevgilin kendine ve başkalarına zarar verebilir. Neyi anlamak istemiyorsun?"

"İlke o kadar ciddi bir durumu olsaydı bu zamana kadar fark ederdim ki Tuğba'nın sorunu artık seni ilgilendirmiyor. Üstelik benim sorunum da seni ilgilendirmiyor. Ayrıca Sevgilim değil, nişanlım. Tuğba ile yakında evleneceğiz" diyerek ayağa kalktığında İlke hayretle "Beni ciddi bir ilişki istemediğini söyleyerek terk ettin. Şimdi evleniyor musun?" diye karşılık verdi.

Masaya doğru eğilen Emre "Bütün bunların sebebi bu mu? Egonun zarar görmesi mi? ikimizin hiçbir zaman bir ilişkisi olmadı İlke. Birlikte biraz vakit geçirdik o kadar. Üstelik bir haftalık kısa bir şeydi. Tuğba'nın sorunları olduğunu söylüyorsun ama bence sen bir yardım almalısın. Bir haftalık bir macerayı gözünde fazla büyütmüşsün" diyerek doğruldu.

Arkasını dönüp oradan uzaklaşırken ayağa kalkan İlke "Asıl sen kendini fazla büyütüyorsun Emre! Bunun hesabını vereceksin!" dediğinde Emre hızla arkasına geri döndü.

Hızlı adımlarla İlke'ye yaklaşıp kadının yüzüne öfkeyle bakarken "Ne yapabilirsin ha! Suçlu olduğunu unutma. Tuğba sana dava açtığı an bitersin İlke. Ne kariyerin kalır ne de hayatın. Ve emin ol Tuğba'nın dava açmasını sağlarım. Üstelik çok iyi bir avukat tanıdığımı unutuyorsun, bütün mal varlığını kaybetmeye hazırsan, bana saçma sapan geçen birkaç gün için hesap sor. Durma dilediğini yap" dedi.

Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin