Aşıklar Tiyatrosu (24)

8.1K 816 48
                                    

Arslan ve annesi mutfakta ciddi bir tartışmanın içindeyken İdil salonda Arslan'ın kız kardeşinin yanında oturuyordu.

Genç kıza yandan bir bakış attı. Ayaklarını önündeki sehpaya uzatmış elindeki telefonla ilgilenen kız etrafına karşı kayıtsız görünüyordu. İdil onun yüzündeki siyah makyajı ve üstündeki kıyafetleri dikkatle süzdü. Gençlerin gotik dediği tarz bu olsa gerekti. Yine de tatlı bir kıza benziyordu. Siyaha boyadığı saçlarının önündeki bir tutamını tamamen beyaza boyatmış, beyaz tutamları bebeksi yüzünün iki çevresinden aşağı inmişti.

Kız birden gözlerini kaldırıp İdil'e baktı. İdil biran irkildikten sonra kızın gülümseyen yeşil gözlerine bakarak aynı şekilde karşılık vermeye çalıştı. Genç kız "Sana bir kardeşi olduğunu söylemedi değil mi?" diye sorduğunda İdil doğruyu söyleyip söylememekte kararsız kalarak cevap vermekte gecikti.

"Ah korkmana gerek yok beni sevmediğini ve kimseye söylemediğini biliyorum. Üvey kardeşiz zaten" diyen kız cevap vermesine de fırsat bırakmamıştı.

İdil'in dudakları şaşkınlıkla açılırken kız telefonuna geri döndü. O sıra Arslan ve annesi mutfaktan çıkıp yanlarına gelmişti. İdil hızla ayağa kalktığında kadın İdil'e hoşnutsuz bir bakış attı. Arslan "Hadi hayatım biz çıkalım" diyerek elini genç kadına uzattığında İdil "Tamam" diye mırıldanıp genç adamın elini tuttu. Annesiyle resmi olarak tanıştırılmadığının farkındaydı. Kadın içeri girdikten kısa süre sonra anne oğul mutfağa geçmiş ve yaklaşık bir saattir orada kalmışlardı.

Onlar eşyalarını almak için yatak odasına yönelirken genç kızın kafasını kaldırıp "Evlenecek misin abiciğim?" diye sormasıyla oldukları yerde kalmışlardı.

İdil ile Arslan birbirine bakarken genç adamın annesi "Tabi ki hayır!" diye homurdandı. Arslan, İdil'in bakışlarındaki ifadeyi görerek dişlerini sıktı. Genç kadının canı fazlasıyla sıkılmıştı.

"Gidelim!" diyerek hızlı adımlarla yatak odasına gitti. Üstünü bile değiştirme gereği duymadan komodinin üstündeki anahtarı ile cüzdanını aldı. İdil'in alacağı bir eşyası olmadığı için bu süre içinde genç adamın agresif hareketlerini izledi.

Arslan "Hadi" dediğinde İdil yerinden kıpırdamadan "Neler oluyor?" diye sordu.

"Yok bir şey annem yine kafasına göre hareket ediyor" diyen Arslan genç kadının elini tutup yatak odasından çıkardı.

Evden çıkarlarken annesi "Lütfen geç kalma, henüz konuşacaklarımız bitmedi" dediğinde Arslan kapıyı arkasından çarparak cevap vermişti.

Arabaya bindiklerinde Arslan "Ne yapmak istersin?" diye sorunca İdil "Bana neler olduğunu anlatmayacak mısın?" diye karşılık verdi.

Arslan iç çekerek "Annem üvey kızının sorumluluğunu üstüme yıkmaya çalışıyor" dedi.

İdil sessizce devam etmesini beklediğinde "Arya okulda başını belaya sokmuş. Bazı kötü arkadaşlar edinmiş ve babası çok kızmış. Annemde kızı babasından kurtarmak için benim yanıma getirmenin iyi bir fikir olduğunu düşünmüş" diye anlattı.

Genç kadın "Neden bu kadar sinirlisin?" diye sorunca Arslan ona şaşkınca baktı. "İdil on altı yaşındaki bir genç kızın sorumluluğunu üstlenmemi bekliyor benden. Üstelik anlattığının birine bile inanmadım. Sırf kocasıyla daha rahat gezebilmek için kızı başlarından attıklarına eminim"

İdil kaşlarını kaldırdı. "Bana kardeşin olmadığını söylemiştin" dediğinde Arslan "Kardeşim yok zaten. Annemin üvey kızı" diye tısladı.

Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin