Aşıklar Serisi (4 Kısa Hikaye)(Tamamlandı)

Aşıklar Mahkemesi (16)

Çın Çın Çınnnn +18 Sahneler devam ediyor. Okumak istemeyenlere duyurulur ;)

Bölüm 16

"Ah" diyen Müge kaşlarını çatıp doğrularak adamın kucağından indi.

Burak bir an onu kucağına geri çekmek istese de ciddi bir sorunları vardı. Kahretsin nasıl böyle bir hata yapmıştı.

Müge yan tarafında otururken o da doğruldu. "İlaç, ilaç alınması gerekiyor değil mi?" diye sorduğunda kadın rahat bir tavırla ayağa kalkıp "Hamilelikten endişe ediyorsan merak etme hamile kalmam" dedi.

Burak da ayağa kalkarken "Hap mı kullanıyorsun?" diye sordu.

Umursamazca tek omzunu silken kadın "Hayır, kısırım" dedikten sonra banyoya yöneldi.

Olduğu yerde kalan Burak ne diyeceğini bilemedi. Kadın banyoda gözden kaybolurken "Şimdiye kadar da prezervatifsiz seks yapmadım. Yani cinsel yolla bulaşan bir hastalığım da yok" demişti.

Onu takip eden Burak "Benim testlerim de temiz" dedi ama dalgındı. Kadına birçok soru sormak istese de ağzını açıp tek kelime edemedi. Müge'nin tavırları anında değişmişti. Bedeni gerilmiş ve bir anda sanki ondan kilometrelerce uzaklaşmıştı.

Banyonun kapısına geldiğinde içeri giremedi çünkü alan daracık bir yerdi. İnce uzun banyonun kapıya yakın kısmında bir klozet, en sonunda da lanet olası bir duş vardı. Gerçek yüzüne çarptı. İki gün boyunca banyo yapamayacak leş gibi kokacaktı. Tuvaletini de alt kattaki küçük tuvalette kapıyı açık bir şekilde yapmak zorunda kalmıştı. Neyse ki kadın o sıra üst kata çıkmıştı.

Şimdi duşun altında duran kadına bakarken, duş ona bir kafes gibi görülüyordu. Sanki Burak içeri girse bir daha çıkamazdı. Ama oraya gitmek istiyordu, hiçbir şey soramasa da Müge'ye yanında olduğunu hissettirmek istiyordu. Lanet olsun aklında bin tane soru vardı. Kısır olduğunu nasıl öğrenmişti? Çocukluğundan gelen bir rahatsızlık mıydı? Daha önce evlenmiş miydi? Evli miydi? Son soru aklındaki bütün soruları geride bırakmaya yetiyordu. Müge evli olabilir miydi? Kaçtığı kişi kocası mıydı?

"Bana katılacak mısın?" diyen sesle gözlerini kırpıştırdı.

Elleriyle vücudunu sabunlayan kadın ağzı sulandıracak kadar güzel görünüyordu. Dişlerinin arasından küfretti. Bakışlarını dışarıdaki manzaraya çevirip derin bir nefes aldıktan sonra tekrar Müge'ye baktı. Ellerini dolgun göğüslerinde gezdiren kadın onu tahrik etmek için her şeyi yapıyordu. Aklındaki soruların cevap bulması imkânsızdı. Müge'nin hiçbir soruyu cevaplamayacağını biliyordu. Sormaya kalkarsa kadını tamamen kendinden uzaklaştırırdı.

Çenesi kilitlendi. Bir kez daha dışarı baktıktan sonra iç çekip banyoya girdi.

Duşa kabinin camlarını sonuna kadar açıp kadının yanına ulaştığında alan ikisi için fazlasıyla dardı. Burak'ın nabzı hızlanmıştı ama tek sebebi kadına karşı hissettiği tutku değildi. Yine de kafasını eğip kadının gözlerine baktığında bir parça rahatladı.

Müge kafasını kaldırdı. Köpüklü ellerini adamın göğsüne yerleştirdi. Gözleri biran öpülesi dolgun dudaklarına kaydığında, adamın dudakları düz bir çizgi halini almıştı.

Bakışlarını tekrar çarpıcı mavi gözlerine kaldırdı. Ellerini adamın göğsünde ve karnında gezdiriyordu. İki eli yanında sarkmış olan adam hiçbir şey söylemeden veya yapmadan öylece duruyordu. Müge onun gözlerinin her zamanki gibi parlamadığını fark etti. Bir şeyler vardı, adamın içinde bir savaş vardı ama ne ile ilgili olduğunu bilemedi.