Merhabalar, nasılsınız?
Ben biraz depresyonda olsam bile gayet idare ediyorum.
Size iyi okumalar bana iyi geceler o zaman. Bol bol yorum ve oy atmayı unutmayııın.
İyi okumalar o zaman.
44. BÖLÜM
Yıllardır duygularımı engellediğim için şu an ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. İyi hissettiriyordu tutuşu, dokunuşu, sesi, o, o iyi geliyordu. Varlığı iyi geliyordu. Hiç yokken bile herkesten çok olması iyi hissettiriyordu.
Ama ikimiz de farkındaydık; zaman lazımdı.
Bir adım geri gittiği zaman kolları belimdeydi ve aramızdaki mesafeyi açmamıştı. Grileri, yeşil gözlerimi dolandı, ardından da yüzümün her zerresini tek tek gezdi. Bir anda burnumun üstünü öptüğü zaman olduğum yerde donmuştum. ''Eğer biraz düşünemeye ihtiyacın varsa, bunu yapmak en doğal hakkın bir şey diyemem.'' dedi ve bu sefer de yanağımın üstü tarafından öptü. ''Bana ihtiyacın olan her anda yanında olacağıma söz veriyorum,'' dedi ve yanağımın biraz daha altından öptü ''Çünkü sen buna değersin.'' yanağıma bir buse daha kondurup alnını alnıma yasladı. ''Çünkü seni seviyorum.'' dedi ve şakağımdan öpüp ellerini belimden çekti. Fakat ellerim ellerinin içindeydi.
''Biraz dursak iyi olacak.'' diye mırıldandım. Kafasını salladı ve bir adım geriye doğru attı, beni bırakmadan önce de sağ elimi kaldırıp avuç içime bir öpücük bıraktı. ''İyi geceler.'' dedi ve son kez bana bakıp merdivenden aşağıya yöneldi.
Yamaç aşağıya indikten birkaç dakika sonra kendimi toparladım ve elimi saçlarımdan geçirip derin bir nefes verdim. O gittikten sonra hissettiğim boşluk hissi inanılmazdı. Geriye dönüp odama girdim ve kendimi üzerimdeki elbise ile yatağın üstüne attım.
İlk gün. Bu eve geldiğim ilk gün yalnızca birkaç ay önce, ilk olarak yalnızlığımdan yakınmıştım. Ailemi kaybettiğimi sandığım zaman, maçta, yine yalnızlıktan yakınmıştım. Yalnızlık bence çevrendeki insan azlığı değildi çünkü. Yalnızlık kendini toplumdan kopmuş hissetmekti. Yalnızlık çeken bir insanın içinde kırıklar ve kopuklar olurdu tonlarca. İçi boşluk hissi ile dolu olur. Öyle yani, öyle hissediyordum. Yamaç'a kadar...
Yamaç'a gelene kadar tükenmiştim ben. Mesela hani kulaklığını takarsın ama birkaç şarkı ardından çıkarırsın. Ya da sıkılırsın ve film açarsın, film çok güzeldir ama 10. dakikada kapatırsın. Tüm yemekleri yemek için masaya oturursun ama iki lokma sonra masadan kalkarsın. Dışarı çıkarsın ama bir, iki sokak sonra eve dönersin. Bilgisayarda zaman geçirmek istersin ama site adı yazamayacak kadar bunalmışsındır. Bir şeyler yazmak istersin ama elin kalem bile tutamaz olmuştur. Arkadaşlarınla konuşmak için sosyal ağa girersin ama 'merhaba' diyecek halin kalmamıştır. Ağlamak istersin ama gözyaşların içine akmaya başlar. Uyumak için yatağa yatarsın ama göz kapakların sana ihanet etmiştir. Öyle bir boşluktaydım işte. Hiçbir şey yapmak istemiyordum.
Ama şimdi her şeyin aksine dışarıya çıktığım zaman saatlerce hava almak istiyorum. Kulaklığımı takıp bağıra bağıra şarkı söylemek istiyorum. Mesela şu an, tam şu an aşağıya inip Yamaç'ı öpmek istiyorum. Ama ben uslu bir kızım. Kendi halime dayanamayıp bir kahkaha attım.
Banyoya geçip yüzümdeki ruju ve makyajı çıkarttım, saçlarımı da üstten bağladıktan sonra baştan aşağıya inmek için harekete geçtim. Gece bitmeden ortadan kaybolmak yoktu, Kuzey herkesi salonda toplayıp bunu demişti sabah.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Teen FictionBazen hayattaki yerinizi sorgularsınız. Kim olduğunuzu ya da kim olmak istediğinizi. Ne kadar hayatınızı kendi başınıza yönetmek isteseniz bile ne seveceğiniz adamı, ne de geçmişinizini seçebileceksiniz. Ben Aliva Gürsoy; Dünya Boks Şampiyonu olabi...