Merhaba merhaba merhaba.
Kısa bir şeyler söylemek istiyorum size, bu yıl yks'ye girdim bilenleriniz vardır belki diye düşünüyorum. Bu süreçte bölüm atamadığım için kitabın etkileşimi inanılmaz derecede düştü. O yüzden de biraz etkileşimin artması için oy yorum sınırı koymayı denemek istiyorum.
Çok emek veriyorum ve biraz olsun karşılık görmek bana çok iyi gelecek sanırım.
O yüzden. Bu bölüme 25 oy 50 yorum geldiği zaman yeni bölüm gelecek bilginize.
İyi okumalar hepinizi çok seviyorum<3
59. BÖLÜM
Evet başıma gelen her şeyin üstesinden gelebiliyordum. Fakat ben bunların hiçbirini hak etmemiştim.
Yatakta uyanıp etrafa kısa bir göz gezdirdikten sonra üzerimdeki pikeyi acıyan gözlerimin üstüne çektim. Acıyan gözlerimi kendime inat kapattım. Hava hâlâ karanlıktı ama gün yeni yeni aydınlanmaya başlamış bir şekilde loş bir ışık veriyordu. Biraz daha gözlerimi kapattığım zaman baştan geri uykuya dalmaya çalışmıştım.
Yamaç'ın akşamki ve geceki hali gözümün önünden geçmiyor, olanları ve olacakları düşündükçe içim sızlıyordu.
Garip şeyler öğrenmiştim şu süreçte.
Mesela meğerse acı çeşit çeşitmiş. Annem ve babamı kaybettiğimi sandığım zaman gerçekten üzülmüştüm. Fakat Oğuz'u kaybettiğimi sandığım o an hayatımda daha fazla acıyı hissetmediğimi sanıyordum. Şu an ise hissettiğim acı çok daha farklıydı.
Hayat bana değişmemi söylüyordu ve buna direnişimi değersiz kılıyordu. Değişecektim. Değişmek zorundaydım. Değişmek istesem ya da istemesem bile fark etmeyecekti.
Değişmek zorundaydım.
Beni ben yapan her ayrıntıyı daha da güçlendirmek zorundaydım.
Bazılarını yolumun üzerine bırakmalıydım belki de. Bilmiyorum.
Saçlarımı oynayan bir el hissettim, hızla yattığım yerde oturur hâle geçtim.
Yamaç'ın gözleri açıktı. ''Ne zaman uyandın?'' Yorgun ve düz bakışlarına baktım. ''Neden uyumadın?''
''Uyku tutmadı.'' diye mırıldandı.''Uyu sen geri, daha iki üç saat uyudun.'' Oturduğum yerde yanına doğru kaydım. Kolunu kaldırdı ve omzuma doğru atıp iyice kendine doğru çekti beni kendine.
''Sabah oldu sonuçta uyumasam da olur.''
''Sabah mı oldu?'' Yüzüme baktığını hissediyordum. Kaşlarımı çattım. ''Biz niye bir ipin ucunu tutamıyoruz,'' dedi Yamaç.
''Yaşlandın mı sen? Ne bu hayatı sorgulama?'' Kafamı kaldırıp Yamaç'a baktım. Hafifçe güldüm, ortamın ciddiyetini dağıtmak istiyordum.
''Boşluğuna geldi.'' dedi hafifçe. Beynim uyuşmuş gibi hissediyordum. Uykum vardı ve acıkmıştım.
''Yemek yemeye gidelim mi ya?'' Hafifçe mırıldandım, biraz da sızlandım.
''Sen akşam da bir şey yemedin değil mi?'' kaşlarını çatıp bana baktığını düşünüyordum. Hep öyle yapıyordu çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Teen FictionBazen hayattaki yerinizi sorgularsınız. Kim olduğunuzu ya da kim olmak istediğinizi. Ne kadar hayatınızı kendi başınıza yönetmek isteseniz bile ne seveceğiniz adamı, ne de geçmişinizini seçebileceksiniz. Ben Aliva Gürsoy; Dünya Boks Şampiyonu olabi...