70.BÖLÜM

211 23 143
                                    

Yorum ve oy atmayı unutmayınn<3

10 yaşıma dönüp kendime onlarca şey demek isterdim. Fakat on yaşım bana zindan edilmişti. Ne kadar çene döksem, ne kadar haykırsam bile onlar bir gün çöp olacaktı biliyordum. Halime gülümsemek istedim fiziksel olarak kendime ulaşamadım. Belki de toprağın altındaydım hissedemiyordum.

Tekrar düşündüm.

Ya 11 yaşım...

11 yaşıma da geri dönmek istemezdim sanırım. Ama 12 yaşıma dönmek isterdim işte. Bak derdim kendime. Bak Aliva.

Hayat zor evet ama tutun. Hiç arkadaşın yok ama tutun hayata. Evet etrafında kimse yok. Çünkü seni okulunda kimse sevmedi Aliva. Sen hep sonradan gelendin. Ve sen hiç çocuk olamadın aslında o yaşında.

Onlar 12 yaşındaki çocuklardı ama sen 10 yaşında kardeşinle beraber gömdün o mezara çocukluğunu.

Bak Aliva. Senin çocukluğun kardeşinle mezarın altında. Eğer şimdi yine çocukluğunun peşine düşeceksen önce kardeşinin gerçek mezarını bulman lazım.

Kardeşin o toprağın altında yalnız başına uyuyor Aliva. Sen şimdi neredeyse 20 yaşına gireceksin ama o hâlâ 6 yaşında. Belki de gidip ona masal okursan senin aksine onun çocukluğu büyür.

Tekrardan hareket etmeye çalıştım. Bu sefer biraz daha bilincim yerinde gibi hissediyordum. Ve ilk hissettiğim şey yanaklarımdan aşağıya yine yolunu bulan gözyaşları oldu. İkinci ise elimi kendine tutsak etmiş başka bir el.

Başım ağrıyordu.

Midem bulanıyordu ve bunlara ek olarak bir de gözümü açıp, kendimi buralardan bir yerden atmak istiyordum.

Bu his ise tamamen bu ana mı özgüydü yoksa son hatırladığım o anları mı yansıtıyordu ayırt edemiyordum.

Avcumun içinde bir baskı hissettim. Gözlerimi açmak istemiyordum. Bu koku neydi? Hastanede miydim?

Aynı sıcak el yüzümdeki yaşları sildi. Başımı hafifçe çevirdim. Gözlerimi açıp o elin sahibine baktım. Dudaklarımı istemsizce büzülmüştü.

Ben yaşıyordum, Yamaç'ın yanındaydım. Güvendeydim.

Morgda değil güvende. Güvende. Ahmet Gürsoy'un yanında değil. Güvende.

Kollarımı hafifçe açtım ve olduğum yerde oturur konuma geçtim. Amacım oturmak değildi.

Güvende ve belki de iyi hissetmek istiyordum. Yamaç'a doğru yöneldiğim zaman bana yardımcı oldu ve bacaklarının üstünde doğru oturduğum zaman hâlâ çok canım acıyordu. Başımı göğsüne yasladım. Kollarımı boynuna sardım. Sonra da hiç ağzımı açmadan durdum orada.

Çenesini başımın üstüne bırakmıştı.

Hafifçe nefes alıp vermeye devam ettim. Hiç konuşmadım, Yamaç da konuşmadı. Durduk orada dakikalarca.

''Her şey yalanmış.'' diye mırıldandım. Ağzımdan ilk çıkan söz bu oldu kurtarıldıktan sonra. ''Doğru zannettiğim çoğu şeyin aslı farklıymış ve aslında ben bir başımaymışım başından beri.'' dedim iyice göğsüne sokulup.

ZEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin