"Sen hasta mısın?" diye bağırdığım zaman yüzünde çok garip bir ifade vardı. Benim ise öfkem katlanarak artıyordu. Histerik bir nefes kaçtı ağzımdan.
"Beni saçma sapan biriyle karıştırdığın için mi yaptın bunu?" diye bağırdığım zaman sakinleştiricimin etkisi yavaş yavaş bitmeye başlamıştı.
Sinirlerim artık kontrolümden çıkıyordu. Ve o kadar sinirliydim ki her an Yamaç'a saldırabilirdim.
"Sana bir şey yapmadım." dediği zaman bu kadar sakin kalması da sinirlerimi iyice dengesizleştirmeye başlamıştı.
Daha sonrası ise her şey çok hızlı ilerledi. İki elimle Yamaç'ı ittiğim zaman titrediği için cebimde tuttuğum elim kan içindeydi.
Ve ben o elimle Yamaç'ı ittim.
Sinirliyken ne yaptığımı bilmiyordum.
Harika. Kesinlikle harika.
Gözünü elimden ayırmıyordu ben ise hâlâ direkt olarak onun yüzüne bakıyordum.
Yamaç onu itmemden çok etkilenmemiş gibiydi. Bu çocuğa zarar vermek neden bu kadar zordu, Allahım.
Sakin ol Aliva.
SAKİN OL.
"Beni bırakırsan gideceğim Yamaç!" diye bağırdığım zaman kendime hakim olamadığım için, aynı zamanda da kendime küfür ediyordum.
Kolumu çoktan bıraktığını fark ettiğim gibi gözlerimi ondan ayırıp arabaya yöneldim. Bugün daha ne kadar saçma olabilirdi hiçbir fikrim yoktu.
Arabaya binip Yamaç'a son bir bakış attım. Camlardan dolayı beni göremezdi ama hâlâ bıraktığım yerde arkası dönük bir şekilde duruyordu. ''Sikeyim böyle işi.'' diye bağırdım kendime.
Arabanın yanında duran bir paket peçeteyi elime alıp elimi sildim. Islak mendili elime bastırdıktan sonra arabayı çalıştırıp gaza bastım. Hızlı bir hareketle sokaktan döndüm ve eve doğru ilerlemeye başladım.
Elimdeki ıslak mendili kenara atıp yeni yeni aydınlanan güne doğru hızla araba sürmeye devam ettim. Bugün yapmamam gereken bir hata yapıp, tanımadığım birinin oklarını üzerime çekmiştim.
Eve girdiğim zaman direkt olarak odama gidip bir tane sakinleştirici aldım. Bir bardak suyla sakinleştiriciyi içtiğim zaman kendimi daha rahat hissediyordum. Bence kullandığım ilaçların psikolojik etkisi daha da yüksekti.
Ardından elimi yıkadım ve elime ne yaptığıma baktım. Az bile olsa uzun tırnaklarımı elime geçirmiştim. Derin bir nefes verip, yüzümü yıkadım.
Avuç içim derin tırnak kesikleriyle doluydu. İlk önce hızlıca duş aldım. Elimi temizleyip duştan çıktıktan sonra ise önce yara bandı yapıştırdım ardından da bir bandajla sardım. Üzerime çantamdan çıkarttığım okul formalarımı giyerken zaten iki gündür uyumamış olan bedenime biraz renk getirmek için dudağıma parlatıcı sürdüm. Göz altlarımı da kapattıktan sonra parfümümü sıkıp odadan çıktım.
Bugün çok zor geçecek gibiydi çünkü şimdiden sorunlarla başlamıştı.
Aklıma takılan birkaç nokta da vardı açıkçası. Mesela kendimi insan sarrafı gibi görürdüm ne kadar doğru düşünürdüm bilmiyorum ama genelde hiçbir tahminim yanılmamıştı.
O zaman küçük bir oyun oynayabilirdim.
Sonuçta buna hakkım vardı değil mi.
Mesela Afra kimdi?
Benimle ilgili biri miydi?
Yamaç Dinçer gerçekten benimle ilgili bir şeyler biliyor muydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Teen FictionBazen hayattaki yerinizi sorgularsınız. Kim olduğunuzu ya da kim olmak istediğinizi. Ne kadar hayatınızı kendi başınıza yönetmek isteseniz bile ne seveceğiniz adamı, ne de geçmişinizini seçebileceksiniz. Ben Aliva Gürsoy; Dünya Boks Şampiyonu olabi...