45.BÖLÜM

982 71 249
                                    

Merhabalaar.

Bölümü bitirir bitirmez atıyor ve uyumaya gidiyorum. Saatlerdir bitirmeye çalışıyorum sanırım biraz pilim bitti.

Bu arada bölümleri oylamayı unutmayıııın ve bol bol yorum yapın lütfen. Bu aralar içinden sıyrılamadığım depresyondan bir tek bu çıkartıyor beni.

O zaman iyi okumalar♡

45. BÖLÜM

Dosyayı açtığım zaman içinde sadece bir fotoğraf vardı. Ben bu söğüt ağacını çok iyi tanıyordum. Geçmişten ya da bugünden ama ben bu ağacı, bu bahçeyi, bu kliniği tanıyordum. Ben diğer resimdeki doktoru da tanıyordum. Nereden, nasıl, ne zaman bilmiyorum ama tanıyorum, tanıyordum. Geçmişin ya da bugünün tozlu raflarına kazıdığım bir kişiydi bu adam ve ben bugün oraya bir isim daha kazıdım 'Afra' diye.

''Ne istiyorsun?''

Bakışlarını dikleştirdi, gözlüğünü baştan gözüne taktı. ''Anlaşma yapacağız ve sen bu süre zarfında kimseye hiçbir şey söylemeyeceksin. Yamaç'a bile. İşimiz bittiği zaman istediğin bütün belgeleri bütün gerçekleri alacaksın.'' Yanındaki bardaktan birkaç yudum suyu yavaşça içti ve devam etti ''Ve sana küçük bir ipucu vereyim mi? Olanları öğrendikten sonra benim bile kanım dondu.''

Yutkundum, birkaç kez daha sertçe yutkundum. ''Ne zaman alacağım belgeyi?''

''İşimiz bittiği zaman.'' dedi ve gülerek arkasına yaslandı ''Babanı içeriye tıkmak istiyorum, adalet öyle yerine gelir. Senin onu mezara sokacağın bir ortam yaratmam.''

Yani bu kadar sıkıntılı bir durum muydu? Hay ama ya.

''Anlaştık mı?''

''Anlaştık.'' dediğim zaman elini sıktım ve ayağa kalktım. ''Sen çok güçlü bir kızsın.'' dediği zaman ise boş bakışlarımı üzerinden çekmedim ve tek kaşımı kaldırdım. ''Güçlü olmak zorunda bırakılmışsın.''

''Öyle oldu. İyi günler.''

''Görüşürüz, haber vereceğim ve unutma Yamaç bilmeyecek.'' cevap vermeden sadece kafamı salladım ve odadan dışarıya çıktım.

Arabama bindim ve Çağrı'nın mesajı üzerine eskiden ayarlanan ama şu sıralar gidemediğimiz yere doğru sürmeye başladım.

Dış görünüşü depo olan yere ulaştığım zaman dışarıda Çağrı'nın arabası vardı.

İçeriye girdiğim zaman Özgür ve Çağrı vardı sadece. Gamze neredeydi bilmiyordum ve Oğuz... O şu an içeride olamazdı. İçeriye buruk bir tebessüm ile girdim, ben kapıyı kapattığım zaman Çağrı da kenarıda boks torbası yumrukluyordu. Yanına gittiğim zaman beni fark etti ve kulaklığını çıkarttı.

''Naber?'' dediği zaman çantamı koltuğa çantamı attım. ''İyi beraber çalışalım mı?''

''Olur.'' dediği zaman telefonu ile oynayan Özgür'ün saçını karıştırıp dolaptan şort ve tişört aldım. Banyoda üstümü değiştirip Çağrı'nın yanına gittim direkt. Hızlıca elime bandaj sardım ve Çağrı'nın karşısına geçtim. Aklıma gelen fikir ile çantamda duran siyah bandanayı aldım ve Çağrı'nın karşısına geçip gözüme bağladım.

''Eğer yumuşak davranırsan bunu fark ederim Çağrı.'' dedim ve iki elime de eldiven geçirdim. Çağrı eldivenlerin bandını takmama yardım etmişti.

ZEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin