9.BÖLÜM

3.3K 170 103
                                    

Yorum ve oy atmayı unutmayınnnn<3

Sabah kahvaltıda ikinci kahvemi istediğim de yengem de partinin nasıl olacağından bahsediyordu. Genel olarak zengin ailelerin katılacağı eğlenceli bir parti gibi duruyordu.

Doğum günü partisi. Gri elbiseni hatırla Aliva. O gün neler olduğunu. Siz aslında o gün aile olmayı bıraktınız.

Kahvaltıdan sonra elbise almaya gidecektim. Ben gelene kadar parti teması bitmiş olacaktı ve yarın okula gidecek, geldiğimde ise hazırlanıp insanların önüne sunulacaktım sanki değerli bir şeymişim gibi göstereceklerdi beni. En değerli takıları gibi patlatıp gözlerin önünde sergilenecektim ya da bana öyle geliyordu.

Çünkü hep bunu yaşamıştım.

Burası orası değil Aliva. Yeni şeyler öğrenmeye başlamalısın. Tekrar ediyorsun ama o hayatınla arana kilometreler girdi. İki o hayatın senaristleri ve yönetmenleri toprağın altında.

Bu tarz partilere fazlasıyla yabancıydım. Severek yaptığım bir şey değildi partilerde boy göstermek. Salonda oturup nasıl bir elbise alacağımı düşünürken aynı zamanda da adının Ayşe olduğunu öğrendiğim yardımcı kadın bana americano getirmişti.

Kahveyi koklarken gözlerimden kalp çıktığına emindim. Kahvemi içerken bir kaç elbise modelini kafamda netleştirmiştim ve bir süredir yaralarıma iz geçirici krem sürdüğüm için bacağımdaki izler kaybolmak üzereydi sonuç olarak her şey mükemmel denk gelmişti.

Saat 10'a gelirken odama çıkıp siyah bir kot ve siyah bir tişört giyip küçük bir çantaya gereken şeyleri aldım ve odamdan çıktım. Arabanın anahtarını unuttuğum için geri dönüp anahtarları aldım ve inerken zil çalmıştı. Bu evde zil olduğunu bilmiyordum açıkçası.

Kapıdan giren kıza baktım. Esmer ve kahverengi gözleri vardı ama yüzü o kadar kusursuzdu ki esmer bir kraliçeydi resmen. Aşağıya indiğimde Kuzey'le konuştuklarını fark ettim yanlarına ulaştığım zaman Kuzey bana bakıp, "Kuzenim Aliva." dediğinde kafamı sallayıp kıza gülümsedim.

Kız o kadar güzeldi ki sanırım bütün egomu bitirebilirdi. Ve bence sadece benim değil çoğunluğun.

Kız bana kusursuz bir şekilde gülümsedi. "Rümeysa ama herkes Rürü der." diye tanıttı. Konuşma şekli olsun, duruşu olsun tam olarak bir prensesti. Kesinlikle bir prensesti.

Sen ise boksör.

Kızın uzattığı elini sıkıp Kuzey'e döndüm, "Ben elbise almaya çıkıyorum." dediğim zaman ise söze Rümeysa girdi.

"Ben aslında onun için geldim Aliva, İstanbul'da nerede nasıl elbise bulabileceğin konusunda bayağı donanımılıyım." baştan kusursuzca gülümsedi.

Kaşımı kaldırarak Kuzey'e baktım beni kafasıyla onaylamasından, Rümeysa'nın buraya neden geldiğini anladım.

Kapı önümdeki sohbetimiz bittiği zaman ben garaja doğru yürüyordum, Rümeysa zaten arabası evin önünde olduğu direkt binmişti. Arabanın kapısını açtığımda Kayra'da arabasına doğru odaklanmış bir biçimde yürüyordu, ben arabayı çalıştırdığım zaman bile benim olduğum tarafa bakmamıştı.

Bir sorun var gibiydi çünkü sabahta benimle hiç uğraşmamıştı. Her neyse beni ilgilendirmezdi zaten. Ama benimle sürekli uğraşmasına da alışmıştım fazlasıyla.

Arabayla garajdan çıkıp Rümeysa'yı arabasını takip etmeye başladım. Şehrin içine doğru ilerlerken beni bir numara aramıştı telefonu açıp hoparlöre aldım ve ilk karşıdan ses gelmesini bekledim, "Aliva.'' denildiğinde duyduğum sese pekte yabancı değildim o yüzden "Buyrun, kimsiniz?" dedim. 

ZEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin