27.BÖLÜM

1.4K 87 138
                                    

''Direkt evine mi?" diyen Yamaç'a baktım ardından da yola. Kafamı evet anlamında sallayıp yolu izlemeye devam ettim. Okuldan erken çıkmıştık ve şimdi de eve gidiyorduk. İkimiz de çok yorulduk o yüzden konuşmadan sadece yolla ilgileniyorduk. Yamaç eve ulaştığı zaman garaj tarafındaki yoğunluk ikimizin de ilgisini çekmişti.

Bahçedeki kamyondan garaja bir araba indirildiği zaman kadrajıma araba girer girmez şok oldum. Kendimi arabadan dışarıya doğru yönlendirirken ''Hadi canım'' diyordum bilinçsizce.

Arabaya doğru hızlıca yürürken Kuzey ve Kaan da görüş açıma girdi. ''Ne zaman geldi Türkiye'ye?''

''Sabah ülkeye girdi bir saat önce de İstanbul'a geldi.'' Kuzey'i onaylayan bir hareketle arabama yürüdüm. İçine girip önce kabzasını açtım ve içindeki her şeyin tam olduğunu kontrol ettim. Londra'da ki arabam sonunda Türkiye'ye gelmişti.

Arabadan çıkıp gerekli belgeleri imzaladım ve aylardır beklediğim arabamın gelmesinin şaşkınlığı ve sevincini sindirmeye çalıştım. Bu araba geçmişteki Aliva'nın tek tesellisiydi. Şimdi öyle miydi bilmiyorum ama bu araba o zaman beni her şeyden soyutlayan tek şey olmuştu. Bir de Çağrı, Özgür ve Oğuz vardı ama onlar benim yalnızlığımı paylaştıkları zaman ben çoktan yalnızlığın altında ezilmiştim.

Şu an tek yapmak istediğim arabamı alıp sabaha kadar etrafta dolaşmaktı ama ehliyetim yoktu. Arabamın resmini çekip gruba gönderdim.

Aliva: Bakın kimin bebeği gelmiş

Kamyon ve önündeki noter aracı uzaklaşınca gözüme Yamaç'ın arabası çarptı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kamyon ve önündeki noter aracı uzaklaşınca gözüme Yamaç'ın arabası çarptı. Onu tamamen unutmuştum.

''Yamaç'' diyen Kuzey'e baktım. Kaan çoktan ortadan kaybolmuştu.

Yamaç arabadan inip seri bir şekilde yanımıza yürüdü ve elinde de benim çantam vardı.

''Aliva'yı mı bıraktın?''

''Evet'' Kuzey kafasıyla onaylayıp içeriye yöneldi. Ben de çantamı Yamaç'ın elinden alıp ''Görüşürüz'' dedim ve içeriye yöneldim. Kuzey, Rümeysa ile bir şeyler konuşuyordu. Rümeysa'ya selam verip direkt odama yöneldim.

''Özgür onun orada ne işi var gerizekalı'' dediğim zaman elindeki sandalyeyi yere bıraktı. ''Bütün hafta sonumu burada ev yerleştirmeye ayırdım hadi düzgünce yapalım şu işi.'' dedim ve elimdeki kutuları Özgür'ün odasına doğru çıkarttım.

''Kutular ağır değil mi Aliva?''

''Eğer günlük 4 saat antrenman yapıyorsan değil kızıl''

Gamze elindeki kutuyu masanın üzerine bıraktı ve benimle beraber diğer kutulara yöneldi. Yolda Çağrı'nın boya yaptığı odaya yönelip içeriye girdim. Çağrı içeride boya yapıyordu. İddia kaybettiği için...

ZEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin