ZEVAHİR

50. Bölüm | 1.Kitap Finali

Yorum ve oylarınızı eksik etmemeniz dileği ile, buyurun size birinci kitap final bölümü :')

''Evet Kuzey bey bırakmamızı istedi.''

''Kuzey?'' diyerek bir bakış attım ne zaman Türkiye'ye döndüğünü bilmediğim Kuzey'e.

''Geldiğim zaman araç gelmişti gerekli belgeler ile ilgilenip garaja bırakılmasını istedim, sorun mu var?''

''Hayır sorum yok. Ne zaman geldiğini bilmiyordum. Bir anda şaşırdım.'' dedim bozuntuya vermeyerek. Adamın teslim ettiği belgeleri alıp Kuzey ile eve girdim. ''Aliva konuşabilir miyiz?'' dedi hızlı adımlarla yanıma gelirken.

''Antrenmanım bitsin sonra konuşalım olur mu?''

''Tabii.'' onu kafamla onayladım ardından da merdivene yöneldim.

Kısa bir aranın sonunda hızla antrenmana döndüm. Yaklaşık beş dakika ara vermiştim. Hızlıca suyumu içtim ve süreyi başlatıp mekik pozisyonuna geçtim. Ardından baştan eskiv çalışmasına geçtim. Yirmi dakika düzenli antrenmandan sonra antrenör gitti ve ben de soluklanıp son kez yeni zamanlayıcıyı hazırladım.

Bu sefer kum torbası ve ağırlık ile antrenman yapacaktım. Daha önce de yaptığım gibi ağırlığı tavana bağlı bir ipe geçirdim. Ağırlığın ucundaki halkaya ipteki kancayı geçirdim ve gözüme bandaj geçirip ağırlığı serbest bıraktım.

Ağırlık ileri geri gidiyodu ve ben de ona göre eskiv yani savunma ve duruş alıyordum. Eskiv konusunda sıkıntı yaşadığım zamanlar olmuştu ve bu yüzden de buna iyice yoğunlaşmıştım. Sağ sol hareketleri ile bütün dikkatim ile antrenmanım bittiğinde kum torbasının yanına geçtim ve hızla antrenmanıma devam ettim. En sonunda ise esneme ve soğuma yapıp bugünkü antrenmanlarımı bitirdim.

Odama geçip hızlı bir duş aldım. O kadar yorulmuştum ki kollarım ve bacaklarım titriyordu. Üstüme rahat birkaç parça kıyafet geçirip direkt yatağıma attım kendimi. Yastığa sarıldığım zaman yorgunluk ile hareket edemiyordum ama uyuyacak kadar da tükenmiş değildim. Bir süre sonra ayağa kalkıp pencereyi açtım ve perdeleri çekip odayı biraz da olsun karanlık bir hale getirdim.

Saat 8'e geldiği zaman kendimi toparlayıp yemeğe indim. Kayra, Kuzey, amcam ve yengem sofradaydı. Ben oturduğum zaman Rümeysa yani Kuzey'in eşi de sofraya geldi. Herkes sessiz bir şekilde yemek yemeye başlayınca ben de bitkin bir şekilde önümdeki yemeğe baktım.

Diyette olmam ilk defa bu kadar moralimi bozmuştu çünkü aylardır mantı yememiştim ve Kayra ikinci tabağını bana sırıtarak yiyordu. Ben de göz devirip brokolimi ağzıma attım.

Hem brokoli de güzeldir zaten. Brokoli adamdır gerisi yalandır. Uydur uydur, anca böyle teselli edersin kendini.

''Türkiye'nin en zenginleri için baştan hesaplamalar başlamış.'' dedi Kuzey. Melih amcam gülerek geçiştirdi ve yandan bir bakış attı. Kuzey bana dönerek yalandan kaş çattı ''Gençler listesinde rakibimsin.''

''Anlamadım?'' dedim arkama yaslanırken.

''Listeler sürekli güncelleniyor ve sana kalan ciddi bir miras var. Ben ise Gürsoy Holding'in yönetimindeyim. İkimiz de yüksek bütçelere sahibiz ve gençler olarak düzenlenen listede rakibiz.''

''Kimler var listede tanıdık olarak?''

''Eğer Dinçer'i soruyorsan onun abisi var listede. Ve o da sizin rakibiniz. Yamaç ise onun net serveti de çok yüksek ama listeye katılmıyor.'' dedi Kayra. Kuzey ikimize bakmıştı ama bir şey demedi.