Yorum ve oylarınızla destek olmayı unutmayın♡
Arabada arkamı yaslanmış bir şekilde Özgür'ün ne yaptığını izlerken telefonumu fark ettim. Telefonu elime alıp açılışını izledikten sonra interneti açıp bildirimlerin gelmesini bekledim.
Bir anda Whatsapp'a gelen bildirim yığınıyla ilk önce neye uğradığımı şaşırdım. En fazla mesaj aldığım zaman bizimkilerin grupta saçmalamasıydı. O zamanda zaten 250 civarların da mesaj gelmişti. Telefona gelen bildirimlerle ben bizimkilere onlar da bana bakıyordu.
Whatsapp'a girip mesaj gönderen kişilere bakmaya başladım. En üstte 60 mesajla Kuzey, ikinci sırada 40 mesajla Atlas vardı. 10 kişi toplamda 390 tane mesaj atmıştı ve bu sadece 7 dakika içinde olmuştu.
Mesajlara ana ekrandan göz gezdirirken Kayra bana bir mesaj göndermişti. Kayra'nın gönderdiği mesaja girip yazdığı mesajı okudum.
<<Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun prenses?>>
Kayra'nın mesajını okuduktan sonra ona cevap vermemeyi daha mantıklı buldum, o yüzden tam Whatsapp'tan çıkıp telefonu kapatacaktım ki Kuzey'in araması ekrana düştü. Derin bir nefes verip telefonu açtım.
"Aliva az önce olan canlı yayında kendini öldürtmeye mi çalışıyordun. Toplantıdan çıktım baktım sen hâlâ mesajlarıma cevap vermiyorsun. Sonra motorla düşüyorsun kolun kanıyor. Ne yapmaya çalışıyorsun amacın hepimizi korkutmak mı?" dediği zaman hiç nefes almadan bu kadar uzun ve hızlı konuşması bana komik gelmişti. Ama daha ciddi durumlar vardı.
"Kuzey ben bu motordan çok sürdüm yani endişelenecek bir şey yok." dediğim zaman Özgür'ün koluma bilerek bastırmasıyla yüzümü buruşturup ona baktım.
Bana sinirli olduğunu belirttiği zaman Kuzey'de sakinleşmiş bir biçimde bana endişelendiğini beliriyordu.
Kuzey'den sonra Atlas, Nur, Kaan ve Ahmet hocam aramıştı. Ahmet hocamdan da fırça yedikten sonra kolumun sargısı bitmişti.
Daha sonra hep beraber yemek yemek için harekete geçtik fakat motoru bana vermek istemeyen Çağrı, motoru ne yapacağımızı düşünüyordu.
En sonunda motora binip arkama oturan Oğuz'a da bir kask verdim. Hep beraber arabalarla hareket ettiğimiz zaman Oğuz çok eğleniyordu. İlk olarak benim evime gittiğimiz zaman motoru garaja bıraktım ve Oğuz'la içeriye girdik.
Ben üstümü değiştirecektim ve araç değiştirip Çağrı'yla buluşacaktık.
Salondan geçerken Oğuz bir vazoyu yere düşürdü. Gülerek yanına giderken yerdeki vazoyu gördüm.
Gözlerimi büyütüp Oğuz'a baktığım zaman o da ne olduğunu anlamamıştı.
"Oğuz o vazo kaç bin yıllık biliyor musun sen?" dediğim zaman yüzünde bir rahatlama ifadesi oluşmuştu "Oh çok yeni değilmiş." dedi rahatlayarak.Yüzümdeki şaşkınlık ifadesi yerini kahkahaya bırakınca ona merdiveni işaret edip yukarıya yöneldim. Görevliler temizlerdi orayı zaten, uğraşmaya gerek yoktu.
Oğuz'la benim odama giderken Kaan da odasından dışarıya çıkıyordu. Beni fark ettiği zaman ilk önce gözleri parladı fakat daha sonra ise suratı düştü. Yanıma gelip kendini zor tutar bir vaziyette "Aliva yaptığın çok yanlıştı." dedi, daha sonra ise içinde tuttuğu kahkahayı salıp heyecanlı bir şekilde motor sürüşümden çok etkilediğini anlatmaya başladı.
Kaan'ı, Oğuz'la birlikte bırakıp hızlıca duş almak için banyoya yöneldim. Hızlıca duş aldıktan sonra üzerime rahat ama şık duran birkaç parça kıyafet seçmeye başladım. Son olarak haki bir pantalon ve kot ceketle bir kombin yaptıktan sonra hızla üzerimi değiştirip kafama bere geçirdim. Beyaz bir spor ayakkabı giyip küçük bir omuzdan askılı çantayı aldıktan sonra tamamen hazırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Teen FictionBazen hayattaki yerinizi sorgularsınız. Kim olduğunuzu ya da kim olmak istediğinizi. Ne kadar hayatınızı kendi başınıza yönetmek isteseniz bile ne seveceğiniz adamı, ne de geçmişinizini seçebileceksiniz. Ben Aliva Gürsoy; Dünya Boks Şampiyonu olabi...