7.BÖLÜM

3.5K 184 87
                                    

Yorum ve oy atmayı unutmayın bebeklerimmmm<3

Tuvaletten çıktıktan sonra sinirden elim ayağıma dolanmıştı.

Nasıl bu kadar acımasız olabilirlerdi?

Adından başka hiçbir şey bilmediğim bir çocuğu kıskandığı için nasıl böyle bir iftira atabilirdi?

İnsanlar acımasızdı. Ben belki ringde adam döven biriydim evet ama insanlar acımasızdı ve bu fiziksel değildi.

Fazla oyalanmadan tişörtümü değiştirdikten sonra revire girdim. İçerideki hemşirenin karşısına oturup. Ona boksör olduğumu ve şampiyonadan önce tehdit edilip maça çıkamamam için bıçaklandığımı söyledim. Ve evet, tahmin ettiğim gibi anlayışla karşılamıştı. Yarayı gösterip hastaneye gitmek istediğimi söyledim ve bana izin verdi.

Atlas bu bilgiyle hayatımı kurtarmıştı.

Hemen çantamı alıp okuldan çıktım burada fazladan bir dakika bile durmak istemiyordum. Arabaya binip garajdan çıktım hızla. Özgür de beni beklediği için arkamdan geliyordu.

Sadece bir kez gördükleri kız hakkında bu şekilde dedikodu yapmaları çok acımasızdı.

Dedim ya insanlar acımasızdı.

Arabayı hızlı bir şekilde sürüyordum. Sonra gelen telefonun sesiyle telefonu açıp hoparlöre alıp gelen sesi dinledim arayan Özgür'dü.

''Aliva 120'yle gidiyorum hâlâ sana yetişemiyorum biraz yavaş mı olsan? Yoksa yine kaza yapacaksın." dediğinde "Kaza falan yapmam trafiğe girince zaten yavaşlarım." dedikten sonra telefonu kapattım.

Sinirliydim, çok sinirliydim ve yavaş yavaş gitmekte çok sıkıcıydı.

Ve sinirliydim. Söylemiş miydim?

"O zaman gidebildiğin kadar hızlı Aliva.'' deyip gaza baştan bastım. Nefes alışveriş dengem bozulmuştu bu kadar hız iyi değildi, farkındaydım artık durmam ya da en azından yavaşlamam  gerekiyordu.

Yanından geçtiğim sahilin boş bir kısmını gördüğüm zaman seri bir şekilde, arabayı durdurup arabadan aşağıya indim.

Sahilde nefes alışverişimi düzenlemeye çalışıyordum. Özgür nerede kalmıştı? Arkamı dönüp Özgür'e bakacakken gözlerim karardı ben yere düşerken beni birisi tutmuştu.

''Aliva, Aliva, Aliva hey." sesiyle gözümü açtığımda Özgür bankta yatan beni uyandırmaya çalışıyordu.

"Tamam, tamam, tamam, tamam.'' diye sayıkladım önce. ''Özgür, iyiyim." diyerek doğruldum.

Ne oldu bakışı atıyordum Özgür'e.

"Bilmiyorum arkandan geliyordum sen inince yanına geliyordum. Sen düşerken de yakınındaydım. Seni tuttum. Acaba dikişle mi ilgili bir sorun var. Çok mu kan kaybettin?" dediğinde kafamı olumsuz anlamda sallayıp ayağa kalktım.

''Sabah kahvaltı yapmadım büyük ihtimal biraz da kan kaybedince başım döndü.'' dedim düz bir şekilde.

Biliyor musunuz ben en çok kendime zarar veriyordum. Canımı pazardan almış gibi o kadar hafife alıyordum ki... Aslında yazıktı bana. Benimle muhatap olduğu için bana yazıktı.

Ayağa kalkıp arabaya doğru yürümeye başladım.

Özgür arkamdan, "Arabayı böyle kullanamazsın." dediğinde onu hiç ciddiye almadan arabaya bindim.

Arabanın ön gözünden çıkarttığım kutu meyve suyunu elime aldım.

"Ben iyiyim Özgür orada buluşalım. Bak çokta güzel besleniyorum." dedim ve arabayı çalıştırdım.

ZEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin