15.BÖLÜM

2.6K 144 108
                                    

Kayra'dan cevabı beklemeye başladığım zaman içimde gereksiz bir gerginlik vardı. Kayra da bu gerginliği fark etmişti sanırım çünkü gayet keyifliydi.

"Seni içeriye getiren kişi sizin okuldan biri." diyerek girdi cümleye ve sonra devam ediyordu ki ben araya girip "Germe ortamı direkt şöyle işte." dedim.

Kayra yavaş yavaş söyleyip gaz mı vermeye çalışıyordu bilmiyorum ama bu gerçekten çok can sıkıcıydı.

"Berkay Ertürk." dediği zaman yüzünde bariz bir ifadesizlik vardı.

''Kayra" dediğim zaman bana döndü, diyeceğim şeyi bekliyordu.

"Sen benim dışarıda olduğumu görmüşsün niye içeriye sen almadın?" cümlemi bitirdiğim zaman yola bakarak omzunu silkti ve müziği açtı.

Nasıl Berkay olabilirdi o kişi.

Ben onun sesini duymuştum, o gece yanımdaki çocuk o değildi. Değil miydi? Belki de sarhoşken tam algılayamamış olabilirdim.

Olabilir miydi?

Olabilirdi işte kendimi saçma sapan soru sormayı acilen bırakmam lazımdı.

Ve hayır o kişi Berkay olamazdı.

Kayra hızlıca, evin önüne geldiği zaman sessiz ve hızlı adımlarla odama çıkıp hızlıca duş aldım. Okul formasına ek olarak okulun bir tane de sweatshirtü olduğunu öğrenmiştim o yüzden de geçen hafta sipariş verdiğim sweatshirt bugün gelmiş ben de rahatlamıştım. Üzerime sweatshirtü giydikten sonra saçlarımı da toplayıp kahvaltıya indim.

Herkes her zamanki gibi kahvaltı masasındaki yerinde oturmuş amcam ve yengemi bekliyordu. Ben de masaya oturduğum zaman ilk önce uykusuzluğumu gidermesi için birkaç bardak kahveyle başlamıştım güne.

Aklıma dünkü buket gelince "Dün salondaki buket kimindi?" diye ortaya soru sordum. Kayra anlamamış gibi bakarken, Kuzey'in gözünün içi gülüyordu. Kaan zaten ayakta uyuyordu.

O yüzden Kuzey'e döndüm ve "Anlat bakalım." dediğim zaman emin olmayarak bana bakıyordu. Gözlerini kıstı ve bir şeyler düşündükten sonra bana döndü. Kuzey tanıdığım en düşünceli insan olabilirdi. Ne kadar Kayra prenses demiş olsa bile, prenses gibi hissettiren kesinlikle Kuzey'di. Okula başladığımdan beri bana o kadar çok yardımcı olmuştu ki.

Türkiye'nin eğitim sistemi olsun, dersler olsun bana çok yardım etmişti.
Kuzey yüzündeki gülümsemeyle "Rümeysa'yla aramız biraz bozuktu ve aramızı düzelttik. Aynı zamanda da ilişkimizi bir üst seviyeye taşıdık." dediği zaman bir tek ben sevinmiş gibiydim.

Kaan ofluyor, Kayra umursamıyordu bile. Tam karşımda oturan Kaan oflayarak "Yani biz sevgiliyiz, demek için davet mi düzenleyeceksiniz?" dediği zaman ne olduğunu anlamadığım için Kuzey'e baktım. O da kafasını olumlu anlamda sallarken amcam ve yengem de masaya gelmişlerdi.

Yengem masaya oturduğu zaman önce boğazını temizledi ve devam etti "Bu akşam Dinçerlerle barış yemeği olacak, o yüzden herkesten evde olup ve sorun çıkartmamasını istiyorum." derken gözleri Kayra ve Kaan arasında gidip geliyordu.

Sessizliği ilk Kayra bozarak "Tamam Dinçer'lerin o gereksiz oğullarına yalandan iki üç gülücük bağışlayabilirim." dedi samimiyetsiz bir şekilde.

Aynı zamanda da Kaan da hafifçe gülüyordu. Ardından yengem bana döndüğü zaman, "Bu akşam yurt dışından antrenörüm gelecek onunla ring ve antrenman ayarlamam lazım yani gelme ihtimalim yok." diye kestikten sonra fazla ısrar almamıştım.

Hem Dinçerler kimdi yahu.

Kahvaltıda fazla oyalanmadan çantamı ve telefonumu alıp garaja yöneldim. Arabaya bindiğim zaman sabahtan beri titreşimde olup bir türlü susmayan telefonuma baktım. Özgür bir fotoğrafa beni etiketlemişti. Gelen bildirimlerin kaynağı buydu.

ZEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin