Yorum ve oylarınızı eksik etmemeniz dileği ileeee<3
En özendiğim insan grubudur, depresyonu çikolata yeyip film izlemek sananlar.
Çok özeniyorum onlara.
Çünkü depresyon diye adlandırıp bir sınıfa sokmak istemediğim bu kara bulut, her seferinde benden bir şeyler alıp götürüyor.
Sürekli kafamın içinde susmak bilmeyen sesler oluyor.
Canım acıyor.
Bakıyorum etrafıma; kalabalık, çok kalabalık. Nefes almak için atıyorum kendimi sessiz bir yere.
Kulağımda beni için için parçalamak isteyen bir şey. Sözleri nereye nasıl dokunduracağını bilen bir canavar.
Gölgemde peşimi hiç bırakmayan tırnakları uzun, sesi cırtlak, gözleri kanlı bir yaratık.
O sessizlikte adım adım dolaşıyor zihnimin içinde.
Adımlarından kaçarcasına sığınıyorum bulduğum ilk köşeye.
Sessizliği kapatmak için son ses müziği çıkartmıyorum kulağımdan.
Başımı gömmüşüm dizlerimin arasına. Başımı kaldırmaya korkuyorum. Kulaklığın sesini kısamıyorum. Başımı kaldırıp bakamıyorum. Düzensiz kalp atışlarımı durduramıyorum. Yutkunamıyorum, boğazım parçalanacak hâle geliyor. Susuyorum.
Evet bir gün kapanacak o müzik, bir gün korkmayacağım karanlıktan. Başımı kaldırıp korktuğum canavarın ay ışığındaki yansımam olduğunu göreceğim. Ama o zamana dek. Gün tekrardan doğana dek... Beklemeye devam edeceğim. Kimse elimi tutup bak burada hiçbir şey yok demeyecek çünkü.
Hiç kimse bak korktuğun şey yalnızca sensin demeyecek.
Bütün korkuların sadece içinde demeyecek.
Çünkü ay ışığını kendisine örtü olarak seçenler, bir daha gün ışığındaki güzellikleri asla göremezler. Çünkü karanlık içine aldığını asla geri teslim etmez.
Gün yeni yeni doğuyordu. Ben. Ben ise sokaklarda kimsesizce dolaşıp duruyordum.
Kimsesizdim çünkü.
Ellerim cebime. Soğuktan titreyen çenem birbirine kenetli.
Karanlıkta ışığın hiç görülmediği bir yöne doğru yürüyorum.
Arkamda kaybolan ışıklar var. Şehrin göz alan ışıkları. Bir de benim yürüdüğüm taraf var. Issız. Uç. Karanlık.
Kimsesizdim ben. Bunu bu yaşımda çok iyi anlıyordum. Annem ya da babam yoktu. Kardeşim yoktu. Ablam ya da abim yoktu.
Beni ne olursa olsun olduğum gibi kabul edecek, ellerimi sımsıkı tutacak hiçbir aile üyem yoktu.
Babam kendinden nefret etmem için gerekli her şeyi yapmış gibiydi. Aslında bunun için ondan teşekkür edebilirdim. Şu anda ona çok daha kolay bir şekilde düşman olabiliyordum.
Annem. Benim kendimi hasta hissetmeme sebep olmuştu. Kendini bulduğum bir köşede sakinleştirdiğim zamanlar hep onun kurduğu cümleler kulağımda yankılanıyordu.
O günlerde kurdukları sözler hâlâ uyuyamadığım bu karanlık gecelerin tek sebebi.
Kabul ediyorum. Gerçekten kabul ediyorum. Sağım solum belli değil. Sağım solum tutarlı değil. Dengeli değil.
Bazen bağırıp çağırıp, bazen her şeyi içimde yaşıyorum.
Bazen sevgi ile kucaklarken bazen öptüğüm yerden kanatıyorum. Herhalde sevmeyi böyle öğrendiğimdendir herkesin bana kırık olması.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Ficção AdolescenteBazen hayattaki yerinizi sorgularsınız. Kim olduğunuzu ya da kim olmak istediğinizi. Ne kadar hayatınızı kendi başınıza yönetmek isteseniz bile ne seveceğiniz adamı, ne de geçmişinizini seçebileceksiniz. Ben Aliva Gürsoy; Dünya Boks Şampiyonu olabi...