Bölüm 51 - Eskisi Gibi

871 29 38
                                    

İyi okumalar.

Leon epey uzun bir süre uyuyan güzel sevgilisini izlemiş ve sevmişti. Fakat en nihayetinde o da günün koşuşturmasıyla yorgun düşen bedenini uykunun kollarına teslim etmişti. Hele de kollarının arasında Hilal varken, adeta rahatı beyde yoktu. Daha önce genç kızla nezarethanede beraber uyumuş olsalar da bu kez çok daha huzurlu hissediyordu kendini. Elbette bunda kendi odasındaki rahat yatakta ve o vakit olduğu gibi büyük bir müşkülün içinde olmamalarının payı da vardı. Bir de Hilal'in onu sarhoş eden kokusunu unutmamak gerekirdi tabii.
Genç adam gözlerini tekrar araladığında önce karanlık odanın içine bakındı. Sanki dün gece yaşadıkları ona bir rüya gibi gelmişti. Öyle ya, Hilal'le dans edip onunla beraber uyumak anca rüyasında olurdu. Fakat hemen boynunda hissettiği nefesle başını çevirdi. Huzurla uyuyan güzel bir yüz gördü. Genç kızın beyaz teni karanlıkta bile parlıyordu adeta. Kapalı gözleri yüzünden görebildiği sadece uzun sarı kirpikler oldu. Ardından gözleri genç kızın hafif aralık dudaklarına kaydı. Aklının da bulanması çok uzun sürmedi. Hatta düşününce tüm gece çok bile iyi dayandığına karar verdi. Bu yüzden sevgilisinden küçük bir buse almakta bir sakınca görmedi. Boynuna sokulan sevgisinden biraz geri çekilip uzaklaştı. Ardından rahatça öpebileceği konumu bulunca tekrar yaklaştı ve Hilal'i öpmeye başladı. Dudakları özlediği yumuşak al dudakları bulunca bile sanki başka bir aleme düştüğünü hissetti Leon. Uzun uzun öperken kızın sırtını yatakla buluşturdu. Tam sırada Hilal de uyandı.

Genç kız uyku sersemliğiyle bir anda kendini sarmalayan kollar ve dudaklarını kavrayan dudaklarla afalladı. Fakat onu aşkla ve tutkuyla öpenin yakışıklı sevgilisi olduğunu da anladı hemen. Böylece bir anda o da Leon'a şevkle karşılık vermeye başladı. Kollarını genç adamın boynuna sardı sıkıca. Bazen de parmaklarını Leon'un gür saçlarına daldırdı. Hem Hilal bu saçlarla oynamayı seviyordu, hem de Leon sevgilisinin zarif parmaklarının saçlarını karıştırmasından zevk alıyordu.

Leon kendini yaşadığı tutkuyla yavaş yavaş Hilal'e daha çok bastırdığını fark etti, zira bedeni fazlasıyla uyanmaya başlıyordu. Bu yüzden zihni onu şiddetle uyarırken, nihayetinde kendini zor da olsa geri çekecek kuvveti topladı. İstemeye istemeye kendini geri çekerken, az önceki zevkli anlar yüzünden de derin derin nefesler alıyordu.

Hilal ise önce tutkuyla sarmalanıp öpülerek uyandırılmışken, şimdi birden Leon'un kendini geri çekmesine şaşırmıştı. Sanki boşluğa düşmüş gibi hissediyordu kendini. Genç adam gibi o da nefes nefesteyken gözlerinde soru işaretleri vardı.
Elbette Leon da bu bakışları fark etti. Hızla çarpan kalbini biraz olsun dizginleyip derin nefes aldı. Ardından yatakta oturup başını Hilal'e çevirdi.

"Günaydın sevgilim. Birazdan hava aydınlanır. Sokaklar bu saatte boşken seni evine bıraksam iyi olur. Yoksa seni konaktan çıkarmam güçleşecek." diye açıklarken, Hilal de yatağın içinde oturmuştu.

Genç kız anlayışla başını salladı, fakat bedeni hâlâ az önceki öpüşme heyecanlıyla titreyip kasılmaya devam ediyordu. Lakin bunu tabii ki Leon'a belli etmek istemiyordu. Saçını ve üzerinde bol pijamanın yakalarını düzeltirken sakinlemeye çalıştı. Kendini toparladığını düşündükten sonra cevap verdi.
"Haklısın. O halde hazırlanalım." deyip yataktan çıktı ve yazı masasının sandalyesine astığı elbisesine doğru yürüdü.

Leon'un bakışları istemsizce genç kıza kaydı, zira üzerindeki bol gelen pijamayla güzel sevgilisi oldukça çekici görünüyordu. Lakin sonra hemen düşüncelerini bir kenara atıp o da yataktan çıktı. Maalesef tüm bu düşüncelerin sırası değildi.
"Ben üniformamı giyeyim. Eğer sokakta devriyelerle karşılaşırsak daha rahat atlatırız." derken o da dolabına doğru ilerledi.

Mazi ile İstikbalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin